Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; TMK’nın 981 vd. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere bu tür davalarda zilyetliğe tecavüz tarihi itibariyle taraflardan hangisinin üstün, öncelikli ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunduğu tespit edilir. Bu tespit yapılırken üstünlük tanınan zilyetliğin ilgili zilyede mülkiyet hakkı kazandırıp kazandırmadığının herhangi bir önemi yoktur. Diğer bir yandan zilyetliğin korunması davalarında korunması istenilen zilyetlikle beraber herhangi bir ayni ya da şahsi bir hakkın bulunmasına gerek yoktur. Zilyetliğin korunması davaları sonucunda verilen kararlar TMK.nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri uyarınca açılan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı mülkiyetin aktarılması talepli davalarda kesin hüküm teşkil etmez. Yargıtay'ın ve Dairemizin de kökleşmiş içtihatları bu yöndedir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının kızı ...’nun Türk Medenî Kanununun 432. maddesi gereğince korunması amacıyla re’sen gerekli önlemin alınarak Kanunda belirtilen ilgili kurumlara yerleştirilmesi yönünde karar alınması istenilmiş; mahkemece, duruşma açılmaksızın yapılan inceleme sonucu, dava reddedilmiştir....

      Derece Doğal (Tabii) Sit: Doğal yapının korunması ve gelistirilmesi yanında kamu yararı gözönüne alınarak kullanıma açılabilecek alanlardır....

        Tüm dosya kapsamı ve açıklanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi olması nedeniyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketici, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmenin ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden davalı ile tüketici sıfatına sahip davacı arasında imzalanması nedeniyle tüketici sözlemesi ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l maddesi uyarınca tüketici işlemi olduğu, davanın sayılan ticari davalar arasında bulunmadığı, bu hali ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/1. maddesi uyarınca davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Ankara BAM 3. HD. 25/05/2023 tarih, 2022/1058 e, 2023/1355 k)....

          Tüketici Mahkemesi ise "... 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/l. maddesinde tüketici işlemi tanımlanırken; "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak belirlenmiştir. Şu halde eldeki olayın vekalet sözleşmesinden kaynaklanan bir dava olması nedeniyle, kural olarak davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Ne var ki, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 1/1. maddesine göre; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder....

            bulunduğu; Daha açık bir deyişle, 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının tümüyle ticarete konu edilemeyeceği, Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin 10/1 maddesine göre, 2863 sayılı Kanunun 25/1 maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından, “müzelere alınması gerekli görülmeyenler” ile “bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen” taşınır kültür varlıklarının, “Tescile Tabi Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi” düzenlenerek iade edileceği, belirtilen şekilde sahiplerine iade olunan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının ticarete konu edilmelerinin mümkün olduğu, ancak bunun için de 2863 sayılı Kanunun 27/2 maddesi uyarınca ......

              Nizalı yerin korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarından olduğunun anlaşılması halinde bu tür yerlerin 2863 sayılı Kanunun 5. maddesi hükmüne göre Devlet malı niteliğinde bulunduğu ve 11. madde hükmüne göre de, korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları ile bunların korunma alanlarının zilyetlik yolu ile iktisap edilemeyeceklerinin salt sit alanlarının ise anılan 11. madde kapsamına girmeyeceği, en çok sit alanı içerisindeki taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması gerekli yerlerden olduğunun düşünülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile hüküm verilmesi isabetsiz ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 21.5.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                'in velayetini kullanan annenin de ölmesi üzerine çocuk mallarının korunması için ihbarda bulunmuş, ... Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verildikten sonra dosyanın geldiği ... 2. Aile Mahkemesince çocukların velayetinin askıda bulunması nedeniyle çocuklara vasi atanması gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuş ise de, çocuklar için kanuni temsilci atanması hususu ayrı bir dava konusu olup, ihbar eden Nüfus Müdürlüğünce bu yönde bir talep bulunmadığı gibi, somut olayın bu şekilde yorumlanması olanağı da bulunmamaktadır. O halde uyuşmazlığın Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesinde düzenlenen çocuk mallarının korunması kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık Hüküm : Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek geriği düşünüldü: 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarının örnekleme yoluyla sayıldığı, sayılanlar içerisinde, “halkın sosyal hayatını yansıtan insan yapısı araç ve gereçler dahil, bilim, din ve mihaniki sanatlarla ilgili etnoğrafik nitelikteki kültür varlıkları” nın da yer aldığı, 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesi kapsamında korunması gerekli değer taşıyan tüm kültür ve tabiat varlıkları gibi etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının da tasnif ve tescile tabi olduğu, tasnif ve tescile tabi olmayan varlıkların zaten 2863 sayılı Kanunun konusu dışında kaldığı ve bunlar üzerinde serbestçe tasarrufta bulunulabileceği, anılan Kanun kapsamına giren kültür ve tabiat varlıklarının bulundurulmasının, alınıp...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasında karar verilmesine yer olmadığına dair Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2011 gün ve 566/1914 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile davacı ... Öztütüncü arasında bulunan Gaziantep 1. Aile Mahkemesinin 2009/783 Esas, 2010/1336 Karar sayılı dosyası ile karar kesinleşinceye kadar ortak konutun davacıya tahsis edildiğini, boşanma kararının kesinleşmesi üzerine davalının 21.03.2011 ve 30.03.2011 tarihinde eve girmeye çalıştığını, taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlı ise de, davalının herhangi bir mahkeme kararı olmadan davacıyı yasa dışı yollarla tahliye ettiğini açıklayarak taşınmazın zilyetliğinin davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu