Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

oluşu nedeni ile kendisine karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemli davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının, maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin asağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hakim, manevi tazminata TBK'nun 56 (eski BK 47) maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder....

    Noterliğine ait 27/08/2007 tarih ... yevmiye nolu ihtarname incelendiğinde, söz konusu aracın kaydına 27/12/2006 tarihinde Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu tarafından satılamaz kaydı ile tedbir konulduğu belirtilerek aracın ... ... tarafından kendilerine iade edildiği ve ihtarnamede belirtilen yaşanan usulsüzlükler nedeniyle Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı tarafından araca el konulması amacıyla dava açıldığı, araca el konulması ihtimalinde olduğu belirtilerek zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince yasal haklarının kullanılacağı ihtar edildiği , daha sonra da 03/03/2009 tarihli ağır ceza mahkemesince el koyma karar verildiği ve aracın otoparkta muhafaza altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf .... Asliye Ticaret Mahkemesinde 22/09/2008 tarihinde zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak dava açmış ise de takip edilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/1111 KARAR NO : 2022/228 DAVA : TAZMİNAT (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/11/2016 KARAR TARİHİ : 15/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı davalı ile 07/01/2010 tarihli Nakliye Sözleşmesi yaptığını bu sözleşmeye göre davacının araçları ile davalıya ait süreli yayınları şehir içi ve şehirler arası nakliyesini yapacağını, Nakliye Sözleşmesinin 27. maddesine göre sözleşme süresinin 1 yıl olup taraflardan biri sözleşmenin dolacağı tarihten 1 ay önce sözleşmeyi feshetmez ise sözleşmenin kendiliğinden 1 yıl uzamış olacağı hükmünün bulunduğu, buna göre sözleşme en son 07/01/2016 tarihinde 1 yıl uzadığını, davalı tarafın 01/08/2016 tarihinde haksız, nedensiz ve tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini, 5 ay 6 günlük süre varken sözleşme fesh olunması nedeniyle davacının çalışılamayan bu süreden dolayı mahrum kalınan kazanç ve uğranılan diğer...

        Buna göre, davalı idarenin daireyi 22.10.2008 tarihinde davacıya teslim etmekle yükümlü olduğunun, davacının da bu tarihten itibaren mahrum kalınan kira bedelini tazminat olarak talep edebileceğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece; dava konusu dairenin 22.10.2008 tarihinden teslim edildiği tarihe kadar getirebileceği kira bedeli konusunda bilirkişi raporu alınması ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          değer ve iş kaybının 12.500,00 TL olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı ve aracın tamirde kaldığı süre boyunca oluşan kar kaybının ödenmesini talep etmiştir....

          A.Ş.nin 15.....1999 tarihli sözleşme çerçevesinde beş adet benzin istasyonu inşaatını tamamlamadığını, tamamlayacağına dair de bir emare olmadığını, bu nedenle 17.....1997 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi her türlü zarar ve kâr kaybı taleplerini saklı tutarak feshettiklerini belirterek mahrum kalınan 285.600.-USD tutarındaki kârın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı yargılama sırasında bu dosyadaki tüm haklarını ... ... ...’e devir ve temlik etmiştir. Davalılar vekili, dava dilekçesindeki açıklamaların büyük kısmının eksik olup gerçeği yansıtmadığını, davacının kâr kaybı (müspet zarar) talep edebilmesi için B.K.nun 106’daki seçimlik hakkını bu doğrultuda kullanmış olması gerektiğini, oysa davacının akdin feshini tercih ettiğini, bu nedenle akdi fesheden tarafın müspet zarar talebinde bulunamayacağından davanın reddini istemiştir....

            Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, taraflar arasında 12.11.2014 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, teslimin sözleşme tarihinden itibaren 36 ay olarak belirlendiğini, 12.11.2017 tarihinde teslim edilmesi belirlenen taşınmazın bu tarihte teslim edilmediği, davalı taraf teslim anında ihtirazi kayıt bırakılmamış olması sebebiyle davacının BK 179/2 uyarınca kira kaybı tazminatı isteyemeyeceğini beyan ettiği, anılan madde hükmü cezai şartla ilgili olup davacı tarafça talep edilen mahrum kalınan kira kaybı talebi olduğu, mahrum kalınan kira kaybı talebi cezai şart olarak düşünülemeyeceği, davalı tarafça yaşanan darbe girişimi nedeniyle çalışmaların durduğu bunun da mücbir sebep sayılması gerektiği beyan edilmesi savunması uyarınca, bu konuda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmış;gelen müzekkere cevabında 15.07.2016 tarihinde meydana gelen darbe girişimi nedeniyle kamu...

            kazaya karışan aracın sürücüsünün sebebiyet verdiği kaza sonrasında kendi aracında meydana gelen değer kaybını ve mahrum kalınan gün sayısınca oluşan zararını talep ettiğini, davalı sigorta şirketi ------plakalı araca sürücüsünün yaptığı kaza sonrası müvekkil araçta oluşan değer kaybının ---olarak belirlemiş ve kabulü mümkün olmayan bu bedeli -----ile hesaba yatırarak ödediğini, Bu arada müvekkilin hasar gören aracın 48 gün sonra serviste kalıp, tamir edilmesinden arından, ekonomik sıkıntı içinde bulunması nedeniyle, ---- devretmişse de, davalının hatası ve kusuru neticesinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasardan dolayı aracını rayiç değerinin çok aşağısında satabildiğini, bu kaza olmasıydı müvekkilim aracını 20 -25 bin TL daha fazla satma imkanı olacakken davalının gerçekleştirdiği kaza nedeniyle araç daha düşük bedele satıldığını, bu hususun alınacak bilirkişi raporuyla da doğrulanacağını, davalı--- Plakalı müvekkil araçta oluşan zarar, değer kaybı ve araçta mahrum kalınan...

              Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/115 Esas sayılı dosyası ile tedbirin kaldırılarak sahibine iadesine karar verilmesi halinde aracın davalıya iadesi ile tescilin davalı adına yapılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada varolan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....

                Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Mühendislik İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... İnş. Taah. Ltd. Şti. Ortak Girişimi vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 9. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.10.2015 tarihli ve 2014/13427 E., 2015/11594 K. sayılı kararı ile; “…Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kiralamış olduğu ve davalılar tarafından yapılan inşaat çalışmaları nedeniyle kullanılamaz hale gelen işyeri ile ilgili olarak kira sözleşmesinin sona ereceği tarihe kadar uğranılacak kazanç kaybı hesaplanmıştır. Oysa bu işyeri boşaltıldıktan sonra davacı tarafından yeni bir yer kiralanması ve işletmenin ticari hayatına orada devam etmesi mümkündür. Davacının emsal nitelikteki bir dükkânı kiralayıp işletmeye hazır hale getirmesi için yeterli olacak makul süre belirlenmeli ve bu dönem için uğranılan zarara hükmedilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Direnme Kararı 10. Muğla 2....

                  UYAP Entegrasyonu