Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öyle olunca, davacının bu aşamada zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak dava açmakta hukuki yararı yok ise de ihtiyati tedbir konulmakla araç hukuki ayıplı hale gelmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu'nun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında çözümlenmelidir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının ayıba karşı tekeffül hükümleri gereği sözleşmeden dönüp bedeli isteyebileceği ve bu durumda aracın iadesi gerekeceği de gözetilip, davacının yargılama sırasında yaptığı kazanın araçta değer kaybına sebep olup olmadığı üzerinde de durularak, gerekirse Yargıtay, taraf ve mahkeme denetimine uygun bilirkişiden ek rapor yada yeni bir rapor alınarak ayıba karşı tekeffül hükümleri değerlendirilerek bir hüküm kurulması gerekirken..."...

    Davacı aracın elinden alındığını ileri 2009/8519-9778 sürdüğüne göre, burada satıcının borçları kapsamındaki zapta karşı sağlama (tekeffül) borcunu düzene koyan B.K. md. 189/193 uygulama alanı bulur.Zapta karşı sağlama borcu ise, borcun yerine getirilmesinden sonra satılanın üçüncü bir kişi tarafından üstün bir hak nedeniyle elinden alınmasından (zapdedilmesinden) ya da satılan üzerindeki yararlanma hakkının sınırlanmasından, satıcının sorumlu olmasıdır.Zapta karşı sağlama (tekeffül) borcunun doğumu için; satılanın alıcıya teslim edilmiş olması, satılanın teslim edilmesinden sonra üçüncü kişinin dava açması, sözleşmenin kurulması sırasında satılanın üzerinde üçüncü kişinin hakkı olması ve de sözlesmenin kurulması anında alıcının zapt tehlikesini bilmemesinin gerekli olması koşullarının bir arada gerçekleşmesi zorunludur. Şu da var ki,zapta karşı sağlama borcu nedeniyle satıcının sorumluluğu için yukarıda sayılan koşulların birlikte gerçekleşmesi yetmez....

      Asliye Ceza Mahkemesinde 2005/872 Esas sayılı ceza davasının açıldığı ve halen derdest olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi taraflar arasında da çekişmesizdir. Davacı, aracın çalıntı çıkması ve elinden alınması nedeniyle ödediği bedelin tahsili talebiyle bu davayı açmıştır. Hukuki dayanağı B.K. 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümleridir. Borçlar kanunun 189. maddesi hükmüne göre satıcı, satın alınan şeyin üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebiyle tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı sorumludur. Yasa satıcının zapta karşı tekeffülden doğan bu sorumluluğunu, kötüniyetli olması haline bağlamamıştır. Satıcının satılanın çalıntı olduğunu bilmemesi, iyiniyetli olup, yine iyiniyetli olarak satması halinde dahi sattığı kişiye zapta karşı tekeffülden doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz....

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/85 Esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 253.179,54-TL maddi ve 10.000,00-TL mahrum kalınan kar kaybı zararının tazmini için dava açıldığını, dava dilekçesinde sehven faiz istemine yer verilmediğini, kararda 25.153,00 TL mahrum kalınan kar tazminatı alacağı bulunduğunu ancak 10.000,00 TL talep edildiği için alacağın 10.000,00 TL lik kısmını kabul edildiğini ileri sürerek, 79.782,89-TL tutarındaki faiz alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline ve mahrum kalınan kar tazminatı yönünden kalan bakiye 15.153,00-TL'nin 20 Şubat 2006 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının müvekkili şirketten alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          olduğu iplik bedelleri olan 16.314,64-Euro ile mahrum kalınan kar kaybı bedeli zararlarına karşılık olarak şimdilik 1.000 Euronun temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak bankalarca Euro mevduatlarına fiilen uygulanan azami faizi oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini; davalının söz konusu iplikleri, müvekkili şirketten veya ipliklerin müvekkili şirket tarafından ardiyeye teslim edilmesi halinde masraflarının, depo, ardiye kirası bedellerinin karşılanarak alabileceğinin davalıya ihtar edilmesini talep ve dava etmiş; 20/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile mahrum kalınan kar kaybı bedeli zararlarına karşılık olarak 7.503,75-Euro'nun temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak bankalarca Euro mevduatlarına fiilen uygulanan azami faizi oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte yapılacak fiili ödeme tarihindeki kur karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, mahrum kalınan kazanç kaybı ile sendikal tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, mahrum kalınan kazanç kaybı ile sendikal tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, mahrum kalınan kazanç kaybı ile sendikal tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

                  gerçekleşen değer kaybının ve kiradan mahrum kalma bedelinin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL'nin müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                    in Borçlar Kanunun 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu tutulduğu, Hazinenin ise Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumlu tutulduğu, iddiaya göre tazminat alacağı farklı nedenlerden kaynaklandığı için, Hazine ve ...'in, davacı şirketlerin zararlarından müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilemeyeceği gibi, Hazine hem davacı şirketlere hem de davalı ... karşı davacı ...'e aynı anda tazminat ödemeye mahkum edilemez. Mahkemece, davalı ...'in zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğu var ise, tapu maliki şirketlerin zararının bu kişiden alınarak davacı şirketlere verilmesine, ...'in ödemesine karar verilen zararın miktarına, alım satım işlemi nedeniyle ödedikleri ve edindiklerine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararı söz konusu ise, bu miktarın Hazineden alınarak, davalı ... karşı davacı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu