Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, davalının Otogaz bayilik sözleşmesi ile üstlendiği edimleri yerine getirmediğini, LPG alımını durduğunu gibi istasyonu başka kişilere devrettiğini ileri sürerek bayilik sözleşmesinin feshine, davalıya teslim edilmiş demirbaşların istirdatına, 8550 TL ceza-i şart bedeli ile 2.450,00 TL mahrum kalınan kâr bedelinin avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davacı vekili, dava konusu ariyet demirbaş malzeme ve tesisatın haricen sulh yolu ile iade ve teslim alındığını belirtmiş ayrıca cezai şart talebini 184.900,00 TL kâr mahrumiyeti talebini ise 7260,22 TL olarak ıslah etmiştir. Davalılar duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, satılan özel aracın zaptedilmesinden dolayı alıcının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre zararının giderilmesine ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 06.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Eldeki davada, davacının taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile hüküm altına alınan fesih usulüne uymadığı ve sözleşmenin uzamış süre içinde erken feshedildiği sabittir. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmenin erken feshi halinde "mahrum kalınan kar, cezai şart vs" tazminat talep edilebileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, davacı sözleşmenin erken feshinden kaynaklanan "mahrum kalınan kar"a ilişkin zararını BK'nun genel hükümlerine göre talep edebilecektir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2018/6983 E.- 2019/7656 K. Nolu 09/10/2019 tarihli ila- mında belirtildiği üzere; Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nun 112. (818 sayılı BK md. 96) maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir....

        Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...... ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, uzun süreli araç kiralama işi ile iştigal etmekte olan müvekkiline ait park halindeki aracın davalılardan ...... A.Ş.’nin maliki, ....... A.Ş.’nin trafik sigortalısı ve ...’ın sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu hasarlandığı belirterek ....623,41 TL araç hasarı, ....192, 80 TL mahrum kalınan kira bedeli ve ....000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam ....816,... TL’nin hasar bedeli ve değer kaybına yönelik ....623,41 TL’sinin davalılar .....A.Ş. ve ...’dan kaza tarihinden itibaren, davalı Allianz ......

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen trafik kazası sonucunda davacı tarafın aracında meydana geldiği belirtilen hasar bedeli, değer kaybı, mahrum kalınan kira bedeli ile hasar tespiti amacıyla alınan ekspertiz rapor ücretinin tazminine ilişkindir. Mahkememizin --- tarihli ön inceleme duruşması ----- nolu ara kararı gereğince, meydana geldiği ileri sürülen hasar bedeli, araç değer kaybı, mahrum kalınan kira bedeli ve hasarın tespiti amacı ile dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş,------ tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur....

            Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının değer kaybına ilişkin açtığı tazminat davasının aracın pert olması nedeniyle davanın sabit olmadığından reddine, mahrum kalınan gelir kaybına ilişkin açılan tazminat davasının kısmen kabulüne, 2.940,00 TL tazminatın, 04.09.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 19.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurdukları kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı karşılığı zarardır....

                Mahkemece, davacı her ne kadar zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanmış ise de tekeffül hükümlerinin düzenlendiği 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 310.maddesinin 2. fıkrasında "kamulaştırmaya ilişkin hükümler saklıdır" hükmünün yer aldığını, aynı şekilde Kamulaştırma Kanunu'nun 20/2 maddesinde "taşınmaz malın boşaltılması sebebiyle mal sahibi ve idare tazminat ile sorumlu tutulamaz" hükmünün düzenlendiğini, bu düzenlemeler karşısında davalı kiraya verenin taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davacı kiracının uğramış olduğu zarardan sorumlu olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının yapmış olduğu faydalı ve zorunlu masraflara ilişkin temyiz istemine gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.05.2010 başlangıç...

                  Maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık halleri gözetilerek yapılan istinaf incelemesinde; Dava iş kazasına dayalı açılmış maddi - manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının maddi tazminat talebi maluliyet oranının %0 olması nedeniyle reddedilmiş, manevi tazminat talebi ise ispatlanamadığından reddedilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından 07/02/2018 tarihli dahili dava dilekçesi ile dahili davalı olarak Salim Çelik ve Niyazi Ercan'ın davaya dahil edilmesi talep edilmiş ise de, hukukumuzda dahili dava yolunun mümkün olmaması nedeniyle mahkemece dahili dava talebinin reddedilmesi yerinde olmuştur. Davacının maddi tazminat istemi iş kazasından kaynaklanan gelir kaybı, tedavi giderleri ve maluliyet sonucu mahrum kalınan gelir olarak açıklanmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, alım-satım akdine dayalı satıcının zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 12.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu