Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

plakalı ticari araçların aynına ve ticari olduğu için plakasına ve kaydına tedbir konulmasını karar verilmesini talep ederiz, tedbir taleplerinin kabulünü, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 12/08/2019 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle, davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin 90.000 TL ve 10.000 TL değer kaybı ile aracın tamir süresince kullanılamaması nedeni ile 1000 TL mahrum kalınan kar kaybı karşılığı olarak kaza tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte, şimdilik toplam 101.000 TL’nin davalılardan müteselsilen alınmasını hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...... vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; 12/08/2019 tarihli kazaya karıştığı belirtilen ...... plakalı aracın, .........

    e ait ve onun sevk ve idaresindeki ... plaka aracın 12/10/2017 tarihinde müvekkili şirkete ait ve seyir halinde bulunan ... plaka sayılı araca %100 kusurlu olarak çarpmak suretiyle hasara uğrattığını, kaza neticesinde müvekkilinin aracında 8.429,56 TL hasar meydana geldiğini, davalıların bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza sonucu müvekkili firmaya ait aracın rayiç değerinde düşüş yaşandığını ve araçta 3.000,00 TL'lik değer kaybı oluştuğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybından da, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkili şirketin aracının tamir edildiği süre içerisinde kiraya veremediğini, kazaya karışan müşterisine de bu aracın yerine başka bir araç temin etmek zorunda kaldığını, dolayısıyla kaza nedeniyle müvekkili firmanın ticari kazancından mahrum kaldığını, aracın günlük kirasının 140 TL olduğunu, davalılardan yalnızca ... mahrum kalınan kira bedelinden sorumlu olduğunu beyan ile, kaza nedeniyle...

      Davalı ------ dilekçesinde özetle; Tüm kusurun davacı taraf sürücüsünde olduğunu, kusurunun bulunmadığını, davacı aracın kilometresinin ---- olması halinde değer kaybının çıkmasının mümkün olmadığını, ticari kazanç kaybı talebini kabul etmediğini, avans faizinin yerinde olmadığını beyan ile, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedeli,araçtaki değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeline ilişkin tazminat davasıdır. Davalılardan ---- anında aracı kullanan şoför olması sebebi ile ve davalı ------ olarak sorumludur. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış olup taraf delilleri toplanmıştır. ------------davacı tarafından düzenlenen eksper raporu , araçlara ait kaza anındaki görüntüler tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir....

        Bu sorumlulukta alıcının zapt nedeniyle uğradığı gerçek zarar kadardır. Somut olayda resmi şekle uygun olarak satış işlemi gerçekleştirilmiştir. Satış sırasında da taşınmazın tapu kaydında geçmişte orman olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca davalı zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.12.2010 tarih ve 2010/13- 618 esas ve 2010/668 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. (Yargıtay 13....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, motosiklet alım satımından kaynaklı zapta karşı tekeffül istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 10/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; gayrimenkul satımında, satılanın tapusunun (kısmen) iptali sebebiyle zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca müsbet zararın tahsili istemine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2014 NUMARASI : 2012/389-2014/143 Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. ...; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır; kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir. Önceki malik ile davacı arasında düzenlenen 13/06/2001 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesinin süresi bitmeden İİK 135....

                  Mahkemece, davanın husumet yokuluğundan (pasif) reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı sorumlu olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu