Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ile davalı Arasındaki 7.7.2006 tarihli sözleşmede 7 nolu dairenin davacıya satıldığı ve taşınmazın teslim süresinin 16 ay olduğunun kararlaştırıldığı ve davacıya 14.10.2008 tarihli tutanakla teslim edildiği dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı, geç teslim nedeni ile dairenin teslim edildiği tarihe kadar olan rayiç kira bedellerinden sorumludur. Taraflar arasında kira tazminatına ilişkin bir kararlaştırmanın olmaması sonucu etkili değildir. Aksinin kabulü davalı müteahhidin sözleşmedeki edimini belirsiz ve istediği kadar ertelemesine yol açabilecek nitelikte olup bununda M.K.'nun 2.maddesine aykırı olduğu ve hukuk düzenince korunamayacağında duraksama bulunmamalıdır. Hal böyle olunca davacının kira kaybı isteyebileceği benimsenmek suretiyle, konusunda uzman bilirkişiden gerekirse keşifte yapılarak davacının mahrum kaldığı kira miktarı hususunda rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gereklidir....

    Davalı cevabında; davacıdan daha önce aldığı içkilerin sahte ve kaçak olması nedeniyle.... Kaçakcılık, İstihbarat ve...... Müdürlüğü tarafından sözkonusu içkilere el konulduğunu, taraflar arasında yapılan protokol uyarınca davacının takip konusu faturalarda gösterilen içkilerin bedelsiz olarak gönderildiğini savunmuştur. Uyuşmazlık, davacı tarafça daha önce teslim edilen içkilerin sahte ve kaçak olmaları nedeniyle, takibe konu faturalar ile davalıya teslim edilen malların bedelsiz olarak teslim edilip edilmediği hususunda olup, ispat yükü davalı tarafta bulunmaktadır. Davalı, ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca önceki malların ayıplı olduğunu ve takibe konu faturalarda belirtilen malların da ayıplı malların yerine bedelsiz verildiğini kanıtlamak yükümlülüğündedir. Ayrıca, el konulduğu belirtilen içkilerle ilgili iki ayrı ceza davası açıldığı, bu davalardan .... 16....

      in  Borçlar Yasasının 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta  karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu tutulduğu, Hazinenin ise Medeni Yasanın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumlu tutulduğu, tazminat alacağının farklı nedenlerden kaynaklandığı için, Hazine ve ...'in davacı şirketlerin zararlarından   müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilemeyeceği gibi, Hazine hem davacı şirketlere hem de davalı ve karşı davacı ...'e aynı anda tazminat ödemeye mahkum edilemez.  Mahkemece, davalı ...'in zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğu var ise, tapu maliki şirketlerin zararının bu kişiden alınarak davacı şirketlere verilmesine, ... ödemesine karar verilen zararın miktarına, alım satım işlemi nedeniyle ödedikleri ve edindiklerine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararı söz konusu ise bu miktarın Hazineden alınarak davalı ve karşı davacı ......

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklandığı, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 07/02/2019 tarih 2016/18254 esas 2019/1399 karar sayılı ilamında "...Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....

        a karşı müvekkilinin müracaat imkanı bulunmadığını, müvekkilinin .... isimli şahsın sahte çek karşılığında iş makinesini satmış olduğunu bilmesinin de mümkün olmadığını, usul ve esas yönüyle hatalı olarak verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklandığı, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 07/02/2019 tarih 2016/18254 esas 2019/1399 karar sayılı ilamında "...Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık; davacının davalıdan 120 adet sığırdan 70 adedinin hastalıklı çıkması nedeniyle zamanından önce kesilmek zorunda kalınması ve 8 adet sığırın hastalıktan ölmesi nedeniyle davacının uğradığı maddi zarar ve yoksun kaldığı karın olup olmadığı bu durumdan davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı, hususuna ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında davalıdan satın alınan hayvanların hasta olması nedeniyle zamanından önce kesilmesi ve bir kısmının da hastalıktan ölmesi nedeniyle uğranılan zararın ve yoksun kalınan kar nedeniyle alacak istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....

            'e gelirken sürücü ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı müvekkilinin içinde bulunduğu aracın ... ... istikametinde Kahramanmaraş ... çıkışları mevkiinde önde giden kamyona tedbirsiz ve dikkatsiz olarak arkadan çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini ve bu kaza nedeniyle müvekkilinin %97 çalışma gücünü kaybettiğini, malulen emekliye ayrıldığını, halen desteksiz oturamadığını, ayakta durma dengesinin olmadığını, tedavisinin devam ettiğini, maluliyet nedeniyle maaş ve diğer gelirler yönünden mahrum kalınan bedel ve bakım ücreti olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla malulen emekli olması nedeniyle kazanç kaybı olarak 50.000,00 TL, maluliyeti nedeniyle iki adreste 24 sat bakıcı gideri olarak 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

              Dava trafik kazası nedeniyle oluşan değer kaybı ve ikame araç bedeline yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nin 266. (1086 sayılı HUMK'nin 275.) ve takip eden maddeleri uyarınca, mahkemece, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, tarafların birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşü alınarak verilmelidir. Somut olayda aracın tamir süresi ... Kaporta Boya servisinden sorulmak suretiyle belirlenmiştir. Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere aracın tamir süresi ve ikame araç bedelinin hesaplanması da konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi aracılığıyla tespiti yapılmalı ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir verilmelidir....

                Ancak mahkemece kar kaybı hesaplanırken öncelikle kiracının 29.05.2012 tarihinden itibaren benzer nitelikteki bir işyerini kiralaması için gereken makul süre (davalı kiracı tarafından yeni bir işyeri açılmış ise açılış tarihini aşmayacak şekilde) tespit edilerek bu süre içindeki kiracı karının ne olabileceği tespit edilip mahrum kalınan kârın belirlenmesi ve daha sonra Borçlar Kanununun 106. (TBK 123) ve 108. (TBK 125) maddeleri hükümleri gereğince kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen Borçlar Kanununun 325. (TBK 408) maddesi hükmünde gösterilen kesinti yönteminin uygulanması ve hakim tarafından belirlenen bu mahrum kalınan kâr üzerinden davacı kiracının bu yeri işletmemesi nedeniyle uğrayabileceği risklerden uzak kalması nedeniyle hakkaniyete uygun bir indirim yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken... (Yargıtay 3....

                Kâr kaybı, kârdan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir. Bu durumda davacı kiracı, kusurlu fesih nedeniyle kiraya veren davalıdan kâr kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebilecektir. Ancak kâr kaybının hesabında kiracının aynı şartlarla bir terzi dükkanını kiralaması için gereken makul süre tespit edilip bu süre içindeki kiracı kârının ne olabileceği tespit edilip mahrum kalınan kârın belirlenmesi gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu