Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mah.... parseller olarak kayıtlı taşınmazların, ailesini barındırdığı evleri olduğunu ve bunlardan başka kalacak yerleri bulunmadığını ileri sürerek bu taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasını istemiş, mahkemece; 664 Parsel sayılı taşınmaz yönünden talep, meskeniyet şikayeti olarak kabul edilerek istemin reddine, 691 Parsel sayılı taşınmaz yönünden ise talep, İİK'nun 82/1-4. maddesi gereğince borçlunun geçinmesi için zaruri tarım arazisine yönelik haczedilmezlik şikayeti olarak kabul edilip haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki tavsif hakime ait olup, aynı Kanunun 26/1. maddesi gereğince, hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir....

    Davacı, eski eşinin dostu olan davalı tarafından kesici alet ile parkta otururken yaralandığını, ayrıca davalının haksız şikayeti nedeniyle ağır ceza mahkemesinde nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan yargılanıp beraat ettiği belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacının yaralama ve haksız şikayet iddiası sabit görülerek istem kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından; davalının şikayeti üzerine davacı hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan açılan davanın yargılaması sonunda Ağır Ceza Mahkemesinin 27/02/2012 tarihli 2012/6-69 esas karar sayılı kararı ile davacının beraatine karar verildiği ve kararın 07/03/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

      İcra dosyasının incelenmesinden borçlu asile 26/02/2015 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdına karşı borçlunun şikayeti üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 04/03/2015 tarih, 2015/ 215 E. 252 K. sayılı kararı ile borçlunun vekili olduğundan asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, mahkemenin bu iptal kararı sonrasında 103 davet kağıdının borçlunun vekiline 30/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre 31/03/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmıştır....

        Borçlu mirasçıları vekilinin 06.05.2011 tarihli rehnin terkini talebi üzerine, icra müdürlüğünce, dosya aslının bulunamadığı ancak dosya alacağına istinaden rehnin kurulduğu ve aradan otuz yıl geçtiğinden bahisle rehin şerhinin fekkine karar verilerek, tapu sicil müdürlüğüne fekki için müzekkere yazıldığı, işlemin şikayeti üzerine, icra mahkemesince; İİK.nun 263. maddesi gereğince, aracın teslimini temin etmek amacıyla ipoteğin kurulduğu, araç üzerinde haczin devam ettiğinin ileri sürülmediği, alacağın on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 858. maddesine göre, taşınmaz rehni, tescilin terkini veya taşınmazın tamamen yok olması veya kamulaştırmaya ilişkin kanun hükümleri gereğince sona erer....

          İlçesi, 4952 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, diğer hususlar incelenmeksizin 3 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. HMK'nun 297.maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir....

            Mahkemece Dairemiz tarafından verilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, icra takibinin yapıldığı 2007 yılı itibariyle zamanaşımının kesildiği ve kesilme tarihinden itibaren yeni bir süre işlemeye başladığı gerekçesiyle davacılar vekilinin zamanaşımı def’inin reddine; davaya konu bononun zamanaşımına uğramış olsa da alacağın ispatına yönelik belge niteliğinin devam ettiği ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’na göre genel alacak davaları yönünden zamanaşımı süresinin 10 yıl olarak düzenlendiği, Adli Tıp Kurumu raporunda bono üzerindeki imzanın kuvvetle muhtemel muris...’a ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 10.000TL’nin 22.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, temel ilişkiye dayalı alacak istemine ilişkindir....

              Oysa şikayet dileçesinde borçlunun zamanaşımı iddiası bulunmamaktadır. O halde mahkemece icra emrinde talep edilen nafakanın ve faizin fazla olduğu şikayeti, boşanma ilamı ve nafakanın artırılması ilamı dikkate alınarak incelenmesi gerekirken re'sen zamanaşımı nazara alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Takip dosyası incelendiğinde; 29.11.2009 keşide tarihli çeke dayalı olarak birden fazla borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, örnek 10 ödeme emrinin şikayetçi borçlu ...'...

                  Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ile takipten önce borcun ödendiği iddiası üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.3.2009 tarih ve 2009/335 E.-2009/236 K.sayılı kararı ile borca itiraz ve zamanaşımı itirazının süreden reddine karar verildiği, mahkeme kararının Dairemizin 15.10.2009 tarih 2009/10817-19124 eski sayılı ilamı ile onandığı ve karar düzeltme yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği görülmektedir. Her ne kadar mahkemece kesin hüküm nedeniyle istemin reddine karar verilmişse de; ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.3.2009 tarih ve 2009/335 E.-2009/236 K.sayılı kararı, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazına yönelik olup itirazın esası incelenmeksizin İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca süreden reddine karar verilmiştir....

                    Mahkemece haczedilemezlik şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Borçlunun haczedilmezlik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.  ...

                      UYAP Entegrasyonu