Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kurulan hükme ilişkin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede, Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 2- 23.12.2007 tarihli gazetede yayınlanan haber nedeniyle basın yoluyla hakaret suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarına gelince, 5187 sayılı Basın Yasasının, suç tarihinde yürürlükte bulunan 26. maddesinin 1.fıkrasında, basılmış eserler yoluyla işlenen suçlarla ilgili ceza davalarının günlük süreli yayınlar yönünden iki ay, diğer basılmış eserler yönünden dört ay içinde açılmasının zorunlu olduğu, aynı maddenin 2.fıkrasında ise bu sürelerin, basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği tarihten başlayacağı, teslim edilmemesi halinde suçu oluşturan fiilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenildiği tarihin esas alınacağı, maddenin 5.fıkrasında ise kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda dava açma süresinin, suç için kanunun öngördüğü dava zamanaşımı...

    Şikayete konu haberin yer aldığı Yeni Haber Gazetesinin günlük süreli yayınlardan olması karşısında, iki aylık hak düşürücü süre içerisinde dava açılması gerekeceğinde tereddüt bulunmayıp, gazetenin 17.06.2005 tarihli nüshasında yer alan şikayete konu haberin, Cumhuriyet Başsavcılığınca, daha önce öğrenildiğine ilişkin belge ya da bilgi bulunmaması karşısında, şikayetçi vekilinin 05.07.2005 tarihli şikayeti üzerine ve ekinde teslim edilen gazete küpürü ile haberin Cumhuriyet Başsavcılığınca öğrenildiği, iki aylık hak düşürücü dava açma süresinin de bu tarihten başlayacağı dikkate alınarak, 27.04.2006 tarihinde iddianamenin kabulüyle açılmış sayılan kamu davasının, kovuşturma koşulunun oluşmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK.'...

      -YTL. değerindeki çek ödenmediği için ihtiyati haciz kararı alındığını ve icra takibine girişildiğini, hacze gidildiğinde davalının borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğunu, taahhüdü ihlal suçu nedeniyle dava açıldığını, ancak suçun yasal unsurları oluşmadığı için beraat kararı verildiğini, işlemden kaldırılan bu takibin müvekkilince yenilendiğini, davalının zamanaşımı nedeniyle yenilemeye itiraz ettiğini, icra mahkemesinin şikayeti kabul ederek icranın geri bırakılmasına karar verdiğini, söz konusu çek alacağı tahsil edilemediği için genel haciz yolu ile takibe girişildiğini, davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürmüş ve itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı söz konusu çekte keşidecinin kendisi olmadığını, cirantaya karşı bu çekin delil olamayacağını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        S.P.A firmaları yönünden temyiz edildiği gözetilerek yapılan incelemede; 1-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olup, katılanlar vekilinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucunda sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan açılan kamu davasının şikayetin yasal süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle CMK’nun 223/8 maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmiş ise de, TCK’nun 73/2 maddesi gereğince şikâyet süresinin zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlayacağı, katılanlar vekilinin dilekçelerinde Antalya Tasfiye İşletme Müdürlüğü’ne yapılan başvuru sonucunda kendilerine 11.03.2015 tarihinde tebliğ edilen 04.03.2015 tarih ve 81624269/365.04 numaralı yazı ekinde gönderilen arama tutanağının incelenmesi üzerine fiili ve failin kim olduğunu öğrendiklerini iddia etmesi karşısında...

          K A R A R Davacı, 1998 tarihinden beri iki kez davalının unlu mamüller ihalesine girip kazandığını, alay komutanının yeni bina yapımı için para vermesi halinde en az 3 yıl daha mal almaya devam edeceğini söylediğini,bunun üzerine 56.000,00 YTL yi aşkın para ödediğini, ancak 9.7.1999 tarihinde sözleşmesinin fesh edildiğini, şikayeti üzerine alay komutanı hakkında ceza davası açıldığını, mahkumiyet kararı alıp temyiz aşamasında zamanaşımına uğradığını ileri sürerek fazlasını saklı tutup 50.000,00 YTL maddi, 3.000,00 YTL manevi tazminatın faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalı, zamanaşımının dolduğunu, her hangi bir sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

            Sanığın katılanlar ile birlikte komşu oldukları, ortak kullanım alanları olan dört adet villanın birinde kiracı olduğu, villaların ortak kullanım alanları olan havuz, bahçe ve bahçe dışındaki inşaat işleri ile bahçede peyzaj işlerinin yapılabilmesi amacıyla yurtdışında ikamet eden katılanlardan masraflar için para istediği, katılanlar ... ve...’nin 10.350‘şer TL sanığa verdikleri, katılan ...’nin ise ödeme yapmadığı, katılanların şikayeti üzerine yapılan inceleme ve......

              Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Somut olayda, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ve takipten önceki zamanaşımı itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu, Bakırköy 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 23.09.2022 tarihli ve 2022/293 E. 2022/503 K. sayılı kararı ile talebin kabulüne karar verildiği, davalı tarafından, talebin kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 11/12/2018 tarih, 2018/11708 Esas – 2018/13295 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına dair verilen kararın temyizi üzerine, Dairemizin 08/06/2016 tarih ve 2016/14356 E.- 16221 K. sayılı ilamı ile; takibe dayanak yapılan çeklerden 28/02/2005 tarihli çekin kambiyo vasfını haiz olmamasından dolayı uygulanması gereken...

                  Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borcun zamanaşımına uğradığını ve talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu belirterek icra mahkemesine başvurduğu, ... 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 28.09.2017 tarih ve 2016/1169 E., 2017/714 K. sayılı kararı ile usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığından bahisle şikayetin süreden reddine karar verildiği, iş bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu görülmektedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı itiraz eden borçlunun istinaf başvurusu neticesinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi .......

                    KARAR Alacaklı vekili, takibe konu ilamın borçlu lehine bozulması ve bozma sonrası verilen ilamın kesinleşmesi üzerine borçlu tarafça fazla ödenen bedelin iadesinin istenmesi nedeniyle İcra Müdürlüğü'nce muhtıra düzenlendiğini, iade talebinin 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde yapılmadığını, ayrıca muhtırada belirtilen faiz başlangıç tarihinin doğru olmadığını ileri sürerek muhtıranın iptalini talep etmiştir. Mahkemece şikayetin reddine dair verilen karar, Dairemiz'ce iade borçlusunun faiz başlangıcı konusundaki şikayeti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, muhtıradaki alacak miktarında fazlalık bulunmadığı ve muhtıranın tebliğinden itibaren faiz talep edilebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu