Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Müştekinin başvuru dilekçesinde cep telefonunu çaldırdığını ve sorumluların bulunmasını talep ettiği, bu aşamadan sonra soruşturma ve kovuşturma aşamalarında kendisine ulaşılamaması nedeniyle beyanının alınamadığı, müştekinin dilekçesinin ise yasal anlamda şikayeti içermediği, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulan kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya hakkında tasarruf suçunun şikayete tabi olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemece TCK'nın 73/2.maddesinde belirtildiği üzere zamanaşımı süresini geçmemek kaydıyla şikayet hakkının müştekinin fiili ve failin kim olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı dikkate alınarak, dava zamanaşımı süresince müştekinin adresinin tespit edilip atılı suç nedeniyle sanıktan şikayeti olup olmadığının saptanması gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş...

    İİK'nın 170/b maddesi atfı ile İİK'nın 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. HMK'nın 33. maddesine göre hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı/borçlunun itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimi 13/07/2010- 13/03/2017 tarihleri olup; örnek no:10 ödeme emrinin ise davacı/borçluya 20/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğinden eldeki başvuru İİK'nın 168/5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazıdır. Davacı/borçlunun dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğüne yönelik bir şikayeti de bulunmadığına göre, 17/06/2019 tarihinde yapılan başvuru yasal 5 günlük süre içerisinde değildir....

    Motorlu Araçlar imal ve Satış A.Ş.cevabında, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, araçta ayıp bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Diğer davalı ... A.Ş. davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, satış tarihinden ve özellikle davacının en son 18.11.2002 tarihinde su alma şikayeti ile baş vurması karşısında 2 yılık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 4. maddesinde belirtilen ayıplı mal satışı nedeniyle satıcı ve üretici/ithalatçıya karşı açılmış malın değiştirilmesi veya satış bedelinin tahsiline ilişkindir. Anılan yasanın 4/3 maddesi hükmüne göre davalılar davacının seçimlik haklarından biri ile müteselsil sorumlu olup,yine anılan yasanın 4/4 maddesinde belirtilen 2 yıllık süre de yasada açıkça belirtildiği gibi hak düşürücü süre değil zamanaşımı süresidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklının tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

        Davaya konu araçtaki ayıbın satıcı davalının ağır kusuru veya hilesi ile davacıdan gizlendiği de ispatlanamadığı’ gerekçesiyle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 27/09/2012 tarihinde satın alınan aracın dosya arasında bulunan servis kayıtlarına göre; 15/10/2012 tarihinde hiç çalışmıyor şikayeti ile, 02/09/2013 tarihinde sağa çektiği, titreme olduğu şikayeti ile, 24/09/2014 tarihinde lastik yeme probleminin bulunduğu şikayeti ile, 02/02/2015 tarihinde yol bilgisayar ekranının çalışmadığı ve frene basınca ses geldiği şikayeti ile, 26/03/2015 tarihinde ön soldan ses geldiği şikayeti ile, 8/4/2015 tarihinde frene basınca ses geldiği şikayeti ile, 25/5/2015 tarihinde frene basınca sürtme sesi geldiği şikayeti ile yetkili servise götürüldüğü anlaşılmaktadır....

          Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'...

            Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'nun 71 .maddesinde göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir....

              Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'nun 71 .maddesinde göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir....

                Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK. nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, icra takibinin dayanağı 1999 tarihli kira sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi 818 sayılı BK.nun 126. (6098 sayılı BK.nun 147.) maddesine göre 5 yıldır. Aynı Kanunun 133. (6098 sayılı kanunun 154.) maddesinin 1 nolu bendinede zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, buna göre; borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde; (Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse) zamanaşımı kesilir. Yine aynı Kanunun 135. (6098 sayılı kanunun 156.) maddesinde; "Müruruzaman kat'edilmiş olunca kat'ıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar" düzenlemesine yer verilmiştir....

                  Dava konusu fiil, olay gününde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCY’nin 267. maddesinde düzenlenen “iftira” eylemine mümas olup, olaya uygulanacak zamanaşımı süresinin belirlenmesinde uzamış ceza zamanaşımı süresine bakılmalıdır. Davalı tarafça Cumhuriyet Başsavcılığına 28/07/2005 günü şikayet dilekçesi verildiğine ve eldeki dava 03/05/2013 günü açıldığına göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/e maddesi gereğince zamanaşımı süresi 8 yıl olup, ceza zamanaşımı süresi geçmeden eldeki davanın açıldığı kabul edilmelidir. Şu halde, açıklanan yönler gözetilerek, davalının zamanaşımı savunmasının reddiyle, manevi tazminat yönünden işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu