WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2018/1366 Esas sayılı dosyasından yürütülen takipte icranın davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle geri bırakılmasına, davacının zamanaşımı itirazı kabul edildiğinden borca itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1366 (Eski Esaslar: 2006/1785 Esas, 2013/2588 Esas) esas sayılı takip dosyası ile, dava dışı - alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip alacağının davalı alacaklı varlık şirketine temlik edildiği, davacı-borçlu adına kayıtlı taşınmaz kaydına 23/02/2018 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Takibin dayanağı banka kayıtları olup kural olarak borcun muaccel olduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125.maddesi uyarınca zamanaşımı süresi 10 yıldır....

Diğer bir anlatımla takip öncesi zamanaşımı itirazı hakkında İİK'nun 168/5 ve 169/a maddeleri koşullarında inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur. Somut olayda, alacaklının, 09.12.2015 tarihinde takibe başladığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 15.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla borçlunun itirazının İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında zamanaşımı itirazı olduğu ve aynı madde gereğince başvurunun yasal beş günlük sürede 21.12.2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. O halde mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazı 5 günlük sürede ileri sürüldüğünden borçlunun zamanaşımı itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu konuda bir inceleme yapılmaksızın yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davalı zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir. Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60/1. maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu 74 maddesine göre ise zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının davacıyı dolandırıcılıkla suçladığı anlaşılmaktadır. Davaya konu eylem 5237 sayılı TCY kapsamında dolandırıcılık suçu olup davacı da bu suç nedeniyle yargılanmıştır. O halde, olaya uygulanacak zamanaşımı süresinin belirlenmesinde ceza zamanaşımı süresine bakılmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Mağdurun şikayeti sonrasında, 31.10.2014 tarihli tutanak ile gerçeğin ortaya çıkması karşısında 5237 sayılı TCK'nın 267/8. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin dolmadığı tespit edilerek yapılan incelemede; Gerekçeli kararda suç tarihinin 11.01.2010 tarihi yerine, 2012 olarak gösterilmesinin, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir....

        nde bulunan hesabına konulan haczin, İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince kaldırılması talebinin reddine ilişkin 16.08.2013 tarihli memurluk işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle takibin iptali talebi olarak değerlendirilip, 5411 sayılı Kanun'un 106 ve 141. maddelerine göre fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi 20 yıl olduğundan şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez ......'' hükmü yer almaktadır. O halde, mahkemece, borçlunun ... Bankası A.Ş.'nde bulunan hesabına konulan haczin, İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince kaldırılması talebinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun talepte bulunmadığı zamanaşımı şikayeti ile ilgili hüküm kurulması isabetsizdir....

          Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalının, alacaklı olduğu 15.000 YTL.lik senede dayanarak davacı hakkında icra takibi yaptığı ve senet bedelinin davacı tarafından ödendiği, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, davacı iade edilen senetteki imzanın kendisine ait olmadığını anladığını belirterek, senet bedelinin tahsili talepli bu davayı açmıştır. Davacı, süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olup, mahkemece dava İİK.nun 72.maddesi gereğince istirdat davası olarak değerlendirilerek, zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki dava klasik istirdat davası olmayıp, İİK.nun 72.maddesinde belirtilen zamanaşımı süresine tabi değildir. Davacının şikayeti üzerine davalı hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dava açılmış olup, bu dava halen derdesttir....

            DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 1. İş mahkemesine ait karara istinaden Bakırköy 3. İcra müdürlüğünün 2019/23881 E.sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra dosyasından 15/01/2020 tarihinde haberdar olduklarını, tebliğ alan Mehmet Güler'in müvekkilin çalışanı olmadığını, takibin dayanağı olan mahkeme kararı bakımından 10 yıllık takip süresinin takip tarihi itibariyle dolduğunu, İİK 39/1, TMS 156/2 gereğince ilamlar için 10 yıllık zamanaşımı bulunduğunu, ilamın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına icra emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, söz konusu ilamın Bakırköy 1....

            Mahkemece, ödeme emrinin tebliği işleminin usulüne uygunluğu ve buna bağlı olarak takibin kesinleştiği tarih denetime elverişli şekilde tespit edildikten sonra, davacı borçlunun başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı şikayeti olup olmadığı belirlenerek, sonucuna göre bu talep yönünden inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 3 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet ve diğer itirazları yanında, zamanaşımı itirazında da bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çeke dayalı olarak 28.12.2020 tarihinde takibe başlanmış olup, takibe dayanak çekin keşide tarihinin 23.02.2018 tarihi olduğu, 05.03.2018 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği, çekin ibraz süresinin sona ermesinden itibaren zamanaşımını süresinin işlemeye başlayacağı, çekte zamanaşımı süresinin TTK 778. maddesinin göndermesiyle aynı Kanunun'un 749. maddesi gereğince 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı davacının zamanaşımı itirazı yerinde görülmediği, yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı-alacaklı tarafça taşkın faiz talebinde bulunulmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davacının borca ve zamanaşımına yönelik itirazlarının ve çekin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

                UYAP Entegrasyonu