WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK. nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, icra takibinin dayanağı 1999 tarihli kira sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi 818 sayılı BK.nun 126. (6098 sayılı BK.nun 147.) maddesine göre 5 yıldır. Aynı Kanunun 133. (6098 sayılı kanunun 154.) maddesinin 1 nolu bendinede zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, buna göre; borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde; (Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse) zamanaşımı kesilir. Yine aynı Kanunun 135. (6098 sayılı kanunun 156.) maddesinde; "Müruruzaman kat'edilmiş olunca kat'ıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar" düzenlemesine yer verilmiştir....

    Dava konusu fiil, olay gününde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCY’nin 267. maddesinde düzenlenen “iftira” eylemine mümas olup, olaya uygulanacak zamanaşımı süresinin belirlenmesinde uzamış ceza zamanaşımı süresine bakılmalıdır. Davalı tarafça Cumhuriyet Başsavcılığına 28/07/2005 günü şikayet dilekçesi verildiğine ve eldeki dava 03/05/2013 günü açıldığına göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/e maddesi gereğince zamanaşımı süresi 8 yıl olup, ceza zamanaşımı süresi geçmeden eldeki davanın açıldığı kabul edilmelidir. Şu halde, açıklanan yönler gözetilerek, davalının zamanaşımı savunmasının reddiyle, manevi tazminat yönünden işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: TCK.nun 267/8. madde ve fıkrasına göre iftira suçundan dolayı dava zamanaşımının mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, mağdurlar hakkında sanığın şikayeti üzerine görevi kötüye kullanma suçundan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava sonucu mağdurlar hakkında verilen beraat kararlarının Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 09.05.2011 tarihli onama kararı ile kesinleştiği, zamanaşımın 09.05.2011 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ve zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki 12 yıllık kesintili zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinden bahisle düşme kararı verilmesi yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir....

        nun, takip dosyasının bir yıldan fazla süreyle işlemsiz bırakılmış olması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması gerekmesine rağmen icra müdürlüğüne bu yönde yapılan talebin reddedildiğini ileri sürerek takip dosyasının işlemden kaldırılması ve satışın durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, talep zamanaşımı şikayeti olarak nitelendirilerek, 3 yıllık bono zamanaşımı süresi dolmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. HMK'nun 33. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime aittir. Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve neticei taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları resen tatbik ederek, iddia ve müdafaadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir (04.06.1958 ve 15/6 sayılı İBK). Borçlunun 05.5.2016 tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; istemin bu hali ile İİK'nun 78/4. maddesine dayalı şikayet niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

          Borçlunun şikayeti takip dayanağı ilamda brüt alacağa hükmedildiği, bu alacağın net miktarlar üzerinden istenebileceği halde, bu lazimeye uyulmadan takip başlatıldığı yönünde ilama aykırılık şikayeti olup, İİK'nun 33,33/a maddelerinde düzenlenen imhal, itfa ve zamanaşımı itirazı değildir. Bu durumda şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Hırsızlık suçunun şikayeti devam eden katılanın konutuna girilerek işlendiğinin anlaşılması karşısında; konut dokunulmazlığını bozma eylemi ile ilgili zamanaşımı içinde yerinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, sanık ... ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 03/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: TCK.nun 267/8. madde ve fıkrasına göre iftira suçundan dolayı dava zamanaşımının mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, mağdur hakkında sanığın şikayeti üzerine parada sahtecilik suçundan Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2006/110 esas sayılı dosyasından temin edilen parmak izleri üzerinde yapılan inceleme sonucu Mardin Emniyet Müdürlüğü Biyometrik Veri İşlemleri Büro Amirliğinin 18.07.2012 gün ve 2012/253 sayılı ekspertiz raporu sonucu açıklığa kavuştuğu, zamanaşımın 18.07.2012 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ve zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki 12 yıllık kesintili zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinden bahisle düşme kararı verilmesi yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın müştekinin kendisini darp etmek suretiyle yaralanmasına neden olduğuna dair iddia ve şikayeti hakkında zamanaşımı süresince mahallinde soruşturma yapılması mümkün görülmüştür. Müştekinin genel adli muayene raporuna göre suç tarihinin 03.06.2013 olduğunun anlaşılması karşısında gerekçeli karar başlığında 05.06.2013 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilecek eksiklik niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 07.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesinin yollaması ile aynı Kanun'un 661/1.maddesi hükmü gereğince, bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan aval verene karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vade tarihinden itibaren 3 yıldır. Somut olayda, takip dayanağı bononun vade tarihi 07.08.2011 tarihi olup, takip tarihi olan 09.04.2014 tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle mahkemece yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı hesabında borçlunun takipten haberdar olma tarihi olan 20.08.2014 tarihi esas alınmak suretiyle zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan zamanaşımı itirazı niteliği itibariyle İİK'nun 169/a-1 maddesi kapsamında "borca itiraz" mahiyetinde olup bu konudaki istemin anılan Yasa hükmü uyarınca mutlaka duruşma açılarak incelenmesi gerekirken evrak üzerinde karar verilmesi de doğru görülmemiştir....

                    nın katılan Kürşat Buğra Bilgin'e yönelik şikayeti hakkında zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceği anlaşılmıştır. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 24/12/2007 tarihli 2007/2096 Esas ve 2007/1132 nolu iddianamesi ile sanıkların katılan Küşra Buğra Bilgin'e yönelik eylemleri nedeniyle dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı, diğer katılan ...'ya yönelik eylemleri nedeniyle açılmış bir dava bulunmadığı gibi, ...'nın katılma hakkı bulunmadığı ve hakkında hukuken geçersiz katılma kararı verildiği, bu nedenle temyiz yetkisi bulunmayan katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının 5320 sayılı kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 317.maddesi uyarınca REDDİNE, 29.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu