Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde yetki itirazı ile birlikte borca da itiraz ettiği ve bölge adliye mahkemesince yetki itirazının reddine karar verildiği halde, borca itiraz hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince verilen yetki itirazının reddine ilişkin hüküm kısmı yerinde olmakla birlikte, borca itiraz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ......
Buna göre; itirazında sebep bildirmiş olan borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, bildirdiği sebepler dışında kalan ve fakat alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılabilen borca itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Zamanaşımı def'i de, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır. Öte yandan, mahkeme de, borçlu tarafından öne sürülen, itiraz sebepleri ile bağlı olup; borçlunun bildirmediği itiraz sebeplerini re'sen dikkate alamaz. Bu durumda, her ne kadar, borçlu, İİK.'nun 62. maddesine uygun olarak icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde, "borcun zaman aşımına uğradığı " yönünde herhangi bir iddia ileri sürmemiş ise de, İİK.'nun 63. maddesi uyarınca, itirazın kaldırılması isteminin yargılaması sırasında cevap dilekçesiyle zamanaşımı def'inde bulunduğuna göre; icra mahkemesinin, bu hususu, gözönüne alarak sonuca gitmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece, zamanaşımı itirazı süresinde yapılmadığı gerekçesiyle zamanaşımı itirazı reddedilmiş ise de zamanaşımı itirazının 6100 sayılı HMK'nun 114 ve 116.maddeleri kapsamında değerlendirilerek takip konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunulmuş,davalı tarafça faize itiraz edilmiş, mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptaline ve dolayısıyla işlemiş faize yapılan itirazın tümünün iptaline karar verilmiş ise de, işlemiş faiz talebi üzerinde durulmamış, hesabın denetlendiğine dair hükümde bir gerekçe yazılmamıştır. Zira davada dayanılan kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 450 TL olduğu yazılmış ise de ödeme zamanı gösterilmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/22630 Esas sayılı dosyasında borçluya gönderilen ödeme emri üzerine borçlu vekilince zamanaşımı def'inde de bulunularak borca ve fer'ilerine itiraz edimiştir. 818 sayılı BK'nın 133 ve 135. maddeleri uyarınca icra takibine başlanılmasıyla zamanaşımı süresi kesilip yeni bir zamanaşımı süresi işlemekte olup, aynı yasanın 136/2. maddesi uyarınca da takibe müteallik her muameleden itibaren yeniden zamanaşımı süresi cereyan eder. Somut olayda her ne kadar zamanaşımı süresi dahilinde yetkisiz icra dairesinde icra takibine başlanılmış ise de icra dosyası kapsamından, takibinin durduğu 10.6.2008 tarihi ile dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine ilişkin talepte bulunulan 5.8.2009 tarihleri arasında zamanaşımının tekrar kesilmesine sebep olacak nevide bir işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya ve İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi... Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul)....
Davalı şirkete ödeme emri 24.06.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, 01.07.2008 tarihinde borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiştir. İtiraz alacaklıya tebliğ edilmemiş ise de dosya işlemsiz bırakılmış ve 01.04.2010 tarihinde davacı vekili tarafından dosyanın yenilenmesi istenmiş 05.04.2010 tarihinde bu talep takibe itiraz edildiği gerekçesi ile red edilmiştir. Bundan sonra yine hiçbir işlem yapılmamış ve 19.03.2012 tarihinde davacı alacaklının vekili yetki itirazını kabul ettiğini belirterek dosyanın Kars'a gönderilmesini istemiş, dosya Kars'a gönderilerek 2012/1146 numarasına kaydı yapılmış, yeniden 02.11.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş ve davalı 05.11.2012 tarihinde itiraz etmiştir. Davacı bu itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı tarafından ilk icra takibine yetki ve borca ilişkin olarak borçlu tarafından 01.07.2008 tarihinde yapılan itiraz ile takip durmuş ve aynı zamanda KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre kesilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/2829 Esas sayılı dosyasında yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun, borca, takibe, yetkiye, zamanaşımına, faizine, faiz oranı ve ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, borçlunun borca itirazının haksız olduğunu, borca itiraz eden borçlunun 17/05/2021 tarihinde asıl alacağı müvekkillerinin hesabına yatırdığını, ancak takibe sebebiyet veren borçlunun icra masrafları, vekalet ücreti ve haksız itiraz için icra inkar tazminatı ödemesi gerektiğini belirterek itirazın kaldırılması ile %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
verilemeyeceğinden, dosya kapsamına göre zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar vermek gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabul , kısmen reddi ile, yetki itirazı ve diğer itirazların reddine, icra takip dosyasının zamanaşımı nedeniyle davacı borçlu yönünden geri bırakılmasına, dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın Kısmen Kabul , Kısmen Reddi ile, Yetki itirazı ve diğer itirazların Reddine, İcra takip dosyasının zamanaşımı nedeniyle davacı borçlu yönünden Geri Bırakılmasına, karar verildiği görülmüştür....
Şti'nin borca itiraz ettiği ve ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece, çekler için öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle alacaklının itirazın kaldırılması talebinin reddedildiği davacının asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verildiği görülmektedir.Zamanaşımı itirazı, esasa ilişkin itiraz nedenlerinden olmadığından, itirazının kaldırılması talebinin reddi halinde alacaklı tazminatla sorumlu tutulamaz. Bu durumda işin esasına girilmemesi nedeniyle alacaklının İİK'nun 68/7. maddesi uyarınca tazminata mahkum edilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
İcra Müdürlüğü 2017/21840 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, söz konusu davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu, borçlu itirazında sadece ödeme hususunda borca itiraz ettiğini, borçlunun borca itirazının yerinde olmadığını, söz konusu borcun bonoya dayandığını, borçlu sadece borca itiraz etmiş olup, bonodaki imzaya itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiğini, borçlu tarafından imzaya itirazda bulunulmadığından icra takip dayanağı olan bono; İİK 68 /a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayılacağını, söz konusu icra takibinde borçlu sadece borca itiraz etmiş olup, bonoda yer alan imzasına itiraz etmemiş yani imzasını ikrar ettiklerini, borçluda bono da yer alan imzasına yönelik imza itirazında bulunulmadığından icra takip dayanağı olan bono; İİK 68/a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, taraflarınca genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, genel haciz yolu ile takiplerde zamanaşımı süresi genel zamanaşımı olan 10 yıllık...