Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2012/1941 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatıldığını, ödeme emri usulsüz tebliğ edildiğinden, müvekkili tarafından itiraz edilemediğini ve takibin kesinleştiğini, 2015 yılında yapılan yenilemeden sonra 2021 yılına kadar dosyada herhangi bir yenileme işlemi yapılmadığını, takibe dayanak bononun zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle kambiyo vasfını kaybettiğini, 2012 yılında başlatılan takip ile zamanaşımı dursa da, dosyanın takipsizlik ile işlemden kaldırılmasıyla birlikte zamanaşımı süresinin tekrardan işlemeye devam ettiğini belirterek, Akhisar İcra Müdürlüğünün 2021/5275 Esas sayılı dosyasında icra takibinin geri bırakılmasını istemiştir....

Davacının takibe konu senette aval veren olarak yer alması nedeni ile hakkında uygulanacak zamanaşımı süresi 3 yıldır. 28.09.2012 tarihli takip talebi ile takipte bulunulduğu, ödeme emrinin 10.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından uyuşmazlık takibin kesinleşmesi sonrası zaman aşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine yöneliktir....

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 18/09/2017 tarih ve 2017/1298 E. - 2017/1380 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, karara karşı borçlunun temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır....

    müvekkili hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, görülmektedir....

    Davalılar, davacının murislerinden bedelini tahsil ettiği bonoyu takibe koyduğunu, ancak dosyanın takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığını, daha sonra dosyanın 11/09/2007 tarihinde yenilerek murislerine ödeme emri gönderildiğini, bu kez yasal süresi içerisinde murisin alacağın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığını ve mahkemece zamanaşımı itirazının kabul edilerek İİK'nun 71-33/a maddeleri gereğince İcranın geri bırakılmasına karar verildiğini, icranın geri bırakılması kararından sonra İİK 33-a/2 gereğince 7 gün içinde genel mahkemede dava açılmadığından alacağın zamanaşımına uğradığı hususunda kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      Uyuşmazlık, İİK 71. maddesine dayalı zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İİK 71/2. maddesinde; borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, İİK 33/a-1. maddesinde de zamanaşımı gerçekleşmişse icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir. Borçlunun İİK 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK 04.11.1998 tarıh ve 1998/12- 763 E.-1998/797 K.). TTK 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de, çeklerde zaman aşımı süresi üç yıldır....

      Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılmasına dair karar icra dairesine en uygun vasıtalar ile bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Bu haliyle süresi içerisinde alınmış icranın geri bırakılması kararının mehil vesikasında belirlenen süre geçtikten sonra icra dosyasına sunulmuş olmasının icranın geri bırakılması kararı gereğince işlem yapılmasına engel olmadığı açıktır....

      ay 25 günlük işlemiş 900- TL nafaka alacağı ile birlikte toplam birikmiş nafaka alacağının 4.816,66- TL olduğu, dolayısı ile 20.500,00- TL den 4.816,66- TL nin çıkarılması sonucu 15.683,34 TL kadar alacağın aynen ifa yolu ile itfa edildiğinden fazla talep edildiği anlaşıldığından; icranın geri bırakılması talebinin kısmen kabul-kısmen reddi ile istemin kısmen kabulü ile Osmaniye 1....

      dahil edilerek zamanaşımı nedeni ile takibin iptali davası olarak devamına, icranın zamanaşımı nedeni ile geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, daire satış sözleşmesine dayalı ilamsız takipte takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Bolu İcra Müdürlüğünün 2022/14119 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; (Eski Esas 2012/6916) takibin, alacaklılar Şule Arslan, Tahsin Arslan tarafından borçlular T1, Ufuk Kesgin, Ufuk Yapı İnşaat Ufuk Kesgin aleyhine 09/08/2012 tarihinde daire satış sözleşmesine dayalı olarak toplam 35.000,00 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacı borçlunun icranın geri bırakılması talebinin mahkemece reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu istinaf dilekçesinde, takip dayanağı belgenin 5 yıllık zamanaaşımına tabi olduğunu belirmiştir. Takip dayanağı daire satış sözleşmesi olup, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin genel hükümler çerçevesinde (818 Sy.BK'nun 61 vd.) 6098 Sy.TBK'nun 77 vd.maddeleri uyarınca nitelendirilmelidir....

      UYAP Entegrasyonu