WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ..., zamanaşımı süresinin dolduğunu, taşınmazın adına tesciline esas yapılan tüm işlemlerin usule uygun olduğunu, diğer davalılar da, zamanaşımı defii ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, Yargıtayca bozulmasına rağmen ortaklığın giderilmesi davasında verilen kararın kesinleştirilmesinin usulsüz olduğu, davalı ...'nın da taşınmazı ihaleden satın alırken iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile 179/2063 payın davacı adına tesciline karar verilmiş, diğer davalılar yönünden ise dava pasif husumet yokluğundan reddedilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ...'...

    Davalı, asıl davada cevap süresi içerisinde verdiği süre uzatım talebi ve mahkemenin verdiği süre uzatım kararı üzerine tanınan süre içerisinde zamanaşımı defiinde bulunduğu ve süre uzatım kararında herhangi bir sınırlama olmadığından asıl davadaki zamanaşımı defii ve birleşen ek davada dava ile birleştirme kararı davalı yükleniciye tebliğ edilmemiş olup ıslah dilekçesinin 25.10.2018 tarihli duruşmada kendisine tebliği üzerine aynı tarihli duruşma ara kararında verilen iki haftalık kesin süre içerisinde 09.11.2018 tarihinde verdiği birleşen dava yönünden zamanaşımı def'inin de süresi içinde yapıldığının kabulü gerekir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın esası ile ilgili zamanaşımı defiileri, yargılama sürecinde değerlendirilip bu konuda karar verilmediği gibi nihai karar gerekçesinde de tartışılmamıştır....

      Takibe konu aidatların belirlendiği site kat malikleri kurulu kararlarının davalıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise ya da davalı öğrenmiş ise sözleşme niteliğindeki yönetim planı gereğince gecikme tazminatı hesaplanması, tebliğ edilmemiş ise davalının aidat borçlarını en geç ödeme emrinin kendisine tebliğ tarihinde öğrenmiş olduğundan bu tarihten itibaren gecikme faizi hesaplanması, ayrıca davalının zamanaşımı defiinde bulunduğu, 818 sayılı Borçlar Kanununun 126. (6098 sayılı Borçlar Kanununun 147.) maddesi gereğince davalının zamanaşımı defii de değerlendirilerek defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılıp malik olduğu döneme ilişkin borcu hesaplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/437 Esas sayılı dosyasında davalı yüklenici cezai şart ve fazla ödemeden dolayı taşerona borçlu bulunmadığı ve alacaklı olduğuna dair defiide bulunmuş olup, birleşen davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 154/2. maddesi hükmünce yapılan bu defii ile zamanaşımının kesildiği ve aynı Kanun'un 157/I. maddesi gereğince kesilen zamanaşımının davanın devamı süresince yargılamaya ilişkin tarafların işlemlerinden itibaren yeniden işlemeye başladığı ve yüklenicinin açtığı birleşen Ankara 4....

          Sigortacının halefiyete dayalı açacağı davalarda zamanaşımı 17.1.1972 tarih ve 1972/2 Esas 1972/1 Karar sayılı içtihadı Birleştirme Kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere zarara sebebiyet veren aleyhine sigorta ettirenin açabileceği davanın zamanaşımı süresine tabi olacaktır. Somut olayda davaya konu trafik kazası 17.6.2007 tarihinde meydana gelmiş olup davalı aleyhine 18.6.2009 tarihinde icra takibi yapılmıştır. Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde açıkça zamanaşımı definde bulunmuştur. Bu durumda mahkemece davalının zamanaşımı defii hakkında olumlu veya olumsuz hiç bir karar verilmeden yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Koç Allianz Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... şirketine geri verilmesine 25.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Taraflar arasında zamanaşımı uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; dava kısmi dava olarak açılmış olup davalı vekili tarafından, havalesiz ancak Uyap sisteminde 17.12.2014 tarihinde kayıt yapıldığı anlaşılan dilekçesi ile hem bilirkişi raporuna karşı itirazlarını hem de ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunmak suretiyle zamanaşımı defiinde bulunduğu görülmüştür. Islah dilekçesi davalıya 16.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla 17.12.2014 tarihli işlem gören dilekçede ileri sürülen hususlar, takip eden ilk duruşma olan 30.12.2014 tarihinde tekrar edildiği belirtilerek zapta şerh düşüldüğü görülmüştür. Hal böyle olunca; süresi içinde zamanaşımı defii ileri sürüldüğü ve hüküm altına alınan fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden ıslah tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi gözetildiğinde zamanaşımına uğrayan alacaklar olduğu anlaşılmaktadır....

              Taraflar arasında zamanaşımı uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; dava kısmi dava olarak açılmış olup davalı vekili tarafından, havalesiz ancak Uyap sisteminde 17.12.2014 tarihinde kayıt yapıldığı anlaşılan dilekçesi ile hem bilirkişi raporuna karşı itirazlarını hem de ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunmak suretiyle zamanaşımı defiinde bulunduğu görülmüştür. Islah dilekçesi davalıya 16.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla 17.12.2014 tarihli işlem gören dilekçede ileri sürülen hususlar, takip eden ilk duruşma olan 30.12.2014 tarihinde tekrar edildiği belirtilerek zapta şerh düşüldüğü görülmüştür. Hal böyle olunca; süresi içinde zamanaşımı defii ileri sürüldüğü ve hüküm altına alınan fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden ıslah tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi gözetildiğinde zamanaşımına uğrayan alacaklar olduğu anlaşılmaktadır....

                Taraflar arasında zamanaşımı uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; dava kısmi dava olarak açılmış olup davalı vekili tarafından, havalesiz ancak Uyap sisteminde 17.12.2014 tarihinde kayıt yapıldığı anlaşılan dilekçesi ile hem bilirkişi raporuna karşı itirazlarını hem de ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunmak suretiyle zamanaşımı defiinde bulunduğu görülmüştür. Islah dilekçesi davalıya 16.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla 17.12.2014 tarihli işlem gören dilekçede ileri sürülen hususlar, takip eden ilk duruşma olan 30.12.2014 tarihinde tekrar edildiği belirtilerek zapta şerh düşüldüğü görülmüştür. Hal böyle olunca; süresi içinde zamanaşımı defii ileri sürüldüğü ve hüküm altına alınan fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden ıslah tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi gözetildiğinde zamanaşımına uğrayan alacaklar olduğu anlaşılmaktadır....

                  Taraflar arasında zamanaşımı uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; dava kısmi dava olarak açılmış olup davalı vekili tarafından, havalesiz ancak Uyap sisteminde 17.12.2014 tarihinde kayıt yapıldığı anlaşılan dilekçesi ile hem bilirkişi raporuna karşı itirazlarını hem de ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunmak suretiyle zamanaşımı defiinde bulunduğu görülmüştür. Islah dilekçesi davalıya 16.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla 17.12.2014 tarihli işlem gören dilekçede ileri sürülen hususlar, takip eden ilk duruşma olan 30.12.2014 tarihinde tekrar edildiği belirtilerek zapta şerh düşüldüğü görülmüştür. Hal böyle olunca; süresi içinde zamanaşımı defii ileri sürüldüğü ve hüküm altına alınan fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden ıslah tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi gözetildiğinde zamanaşımına uğrayan alacaklar olduğu anlaşılmaktadır....

                    Taraflar arasında zamanaşımı uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; dava kısmi dava olarak açılmış olup davalı vekili tarafından, havalesiz ancak Uyap sisteminde 17.12.2014 tarihinde kayıt yapıldığı anlaşılan dilekçesi ile hem bilirkişi raporuna karşı itirazlarını hem de ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunmak suretiyle zamanaşımı defiinde bulunduğu görülmüştür. Islah dilekçesi davalıya 16.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla 17.12.2014 tarihli işlem gören dilekçede ileri sürülen hususlar, takip eden ilk duruşma olan 30.12.2014 tarihinde tekrar edildiği belirtilerek zapta şerh düşüldüğü görülmüştür. Hal böyle olunca; süresi içinde zamanaşımı defii ileri sürüldüğü ve hüküm altına alınan fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden ıslah tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi gözetildiğinde zamanaşımına uğrayan alacaklar olduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu