-TL.lık kaçak elektrik fatura bildirimi gönderildiğini, fatura bedelinin itirazi kayıtla ödendiğini, sayaca herhangi bir müdahale ve kaçak kullanımın olmadığını, yapılan tahakkukun hukuka aykırı olduğunu belirterek, gerçek fatura bedelinin tespitiyle davalıya ödenen 35.151.420.000.-TL. fatura bedeli ve ceza tutarının ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ölçü hücresi mührünün koparılarak sisteme müdahale edildiğinin tespiti ile yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen ek bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 30.526.617.000.-TL. borçlu olduğu anlaşılmakla, fazla ödenen ve borçlu olmadığı 11.624.803.000....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin işyeri niteliğinde bulunan bir taşınmazı maliklerinden satın alıp 27.3.2001 tarihinde davalı kurumun abonesi olduğunu müvekkilinin üretime başlamak için elektrik tadilat projesi çizdirip davalının projeyi onayladığı ve eski sayaçların sökülüp yeni sayaçlar takıldığını ancak eski sayaçlardaki mühürün sahte olduğunun 9.5.2003 tarihinde tesbit edildiğini, müvekkilinin sahte mühür olayı ile ilgisinin bulunmadığını daha sonra davalı kurum 13.5.2003 tarihinde müvekkili işyerinde güç tesbiti yapıp, müvekkiline kaçak elektrik enerjisi tüketim bedeli tahakkuk ettirdiğini müvekkilinin bu bedeli itirazi kayıtla ödediğini oysa güç tesbitinin yanlış yapıldığını, müvekkilinin yaklaşık (2) yıl işyerinde herhangi bir üretim yapmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tesbiti ile ödenen bedelin faizi ile istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçlulara 15/04/2014 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların, 20/04/2015 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettikleri, dosya borcunun ise itiraz tarihinden sonra yapılan kapak hesabına göre, diğer borçlu ... tarafından 03/06/2015 günü itirazi kayıt ile ödendiği görülmektedir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (itirazın yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Açıkça davadan vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi davayı konusuz kılmaz. Kaldı ki, somut olayda, borçluların rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir....
Bu nedenle, Mahkemece, ödemeden önce itirazi kayıt ileri sürülüp sürülmediği ve davacının ödemeyi kendi adına yapıp yapmadığı araştırılarak, sonucuna güre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açılanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
YETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 73 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı yan, davalı şirketin 15.07.2004 tarihli protokolden doğan edimini yerine getirmediğini iddia ederek, alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı 15.07.2004 tarihli protokolün kendilerince fesih edildiğini, icra takibi ve davanın yetkili yerde açılmadığını beyan ederek hem icranın hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....
suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresi, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davalarının bu nedenle düşürülmesi yerine, 5237 sayılı TCK esas alınarak düşme hükümleri kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince hüküm fıkrasından "cezanın suç tarihi itibariyle zamanaşımının 8 yıl olduğu, sanığın savunmasının 21/01/2009 tarihinde alındığı, zaman aşımını kesen başka bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından TCK'nın 66/e ve CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davanın ZAMANAŞIMI...
KADASTRO TESBİTİKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 185 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 105 ada 58 parsel sayılı 7065.62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı M… …… E… …., yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ve çekişmeli parselin davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı M… …… E… …. vekili tarafından temyiz edilmiştir....
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİKÖY BOŞLUĞU 442 S. KÖY KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 141 ada 1 parsel sayılı 457,41 metrekare yüzöl-çümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle arsa vasfı ile davalı İsmail adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
ISLAH İLE MÜDDEABİHİN ALTINA İNİLMESİ ZAMANAŞIMI DEF`İ BÜTÇE KANUNLARINDA YER ALAN BAZI HÜKÜMLERİN İLGİLİ KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERE EkLENMESİ VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (5538) Madde 18TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 149HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 176HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 178 "İçtihat Metni" Davacı, ilave tediye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında, İ… … Köyü 347 ada 5 parsel sayılı 3269.72m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde belgesizden kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, davalıların zilyetliğinin 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ulaşmadığı ve ekonomik amacına uygun olmadığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın reddi ile çekişmeli parselin tespit gibi davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, bu karar Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....