Dava, 2010/5 ile 12. aylar ile 2011/1. aya ilişkin olarak % 5'lik prim indiriminden yararlandırılmasının iptali ve bu dönem için ek prim tahakkuk ettirilmesi üzerine davacı tarafından 22.07.2011 tarihinde itirazi kayıtla yapılan ödemenin istirdatı istemine ilişkin olup, Mahkemece kurum tarafından davadan önce, dava konusu edilen tutarın, 2009/4 ile 2012/7 ve 2012/10. aylar prim borçlarına mahsup edildiği ve davacının Kurumdan alacağının kalmadığı kabul edilmiş ve bu nedenle davanın reddine karar verilmişse de; dava tarihinin 13.07.2012 olması karşısında; Kurumun mahsup işlemini dava açıldıktan sonra yaptığı ve dava konusuz kaldığı halde; yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Takibe konu borcun bir kısmının ihtiyati haciz sırasında haciz baskısı altında ödenmesi ve kalan miktarında itirazi kayıtla ödenmiş olması, şikayet ve itirazdan açıkça feragat edilmediği sürece esaslarının incelenmesini engellemez. O halde mahkemece borçlunun tahsil harcı ve vekalet ücretine ilişkin şikayetinin esasının ve ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayetlerinin esası incelenerek, tebliğ işleminin usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde ise çek tazminatına yönelik borca itirazın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
< İstem, kur farkı nedeniyle T.E.K. lehine yükümlü banka tarafından düzenlenen 4 adet teminat mektubunun Maliye Bakanlığınca kabul edilmemesi üzerine bankaya iade edilen teminat mektupları için itirazi kayıtla ödenen Damga Vergisinin iadesi istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır. 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1.maddesinde, bu kanuna ekli 1 sayılı tabloda yazılı kağıtların Damga Vergisine tabi olduğu, bu kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade edeceği hükme bağlanmıştır. Bu madde hükmünden, düzenlenen kağıtların Damga Vergisine tabi olması için sadece yazılıp imzalanmasının yeterli olmadığı, aynı zamanda herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilme özelliğine sahip olması gerektiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davacı tarafın davalı ... ile yapmış olduğu anlaşma uyarınca İran'dan elektrik ithal ettiği, davalı tarafın talimatları uyarınca belli dönemlerde kapasitenin düşürüldüğü, buna rağmen faturalarda bu durumun dikkate alınmadığı, davacı tarafça itirazi kayıtla ödenen miktarın sözleşmenin 2.8, 4.7 ve 2.10 maddeleri gereğince iadesi gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile toplam 2.071.436,56 TL'nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 15.03.2018 tarih, 2017/1879 Esas, 2018/357 Karar sayılı ilamı ile anlaşmanın 4.7 maddesi uyarınca dava konusu miktarın davacıya iadesi gerektiği belirtilerek, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iddia ettiği gibi işyerine giriş tarihinin 04/10/2006 değil, 17/01/2007 olduğunu, SSK kayıtlarının da bunu doğruladığını, davacının çalıştığı süre boyunca resmi tatillerde ve hafta sonlarında çalışmadığını, ayrıca haftalık çalışmasının 45 saati geçmediğini, tüm ücret bordrolarının davacı tarafından itirazi kayıt koymaksızın imzalandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: Olağan dışı fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil iddialarını ispatla yükümlü olan işçi somut olayda bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Dosyada davacının iddialarının ispatı için dinlenen tanıklar işyeri çalışanı olmadığı gibi çalışma düzenini bilebilecek kişiler de değildir....
Davalı vekili, davacının daha önce müvekkili hakkında 3.250,00 TL. asıl alacak ve %10 işlemiş faiz miktarı 3.682,00 TL. olmak üzere toplam 6.932,00 TL. alacak için takip başlattığını, işlemiş ve aylık %10 işleyecek faiz talebine itiraz ettiklerini ancak bakiyesi ve takip masrafları ile birlikte 3.677,00 TL'sini 29.03.2006 tarihinde dosyaya ödediklerini, davacının bu parayı itirazi kayıt ileri sürmeden aldığını, aidat borcunun tamamı bu şekilde ödendiğinden aidat borcu kalmadığını, davacının talebi faize ilişkin ise müvekkilinin temmerrüde düşürülmediğini, bu nedenle faiz talep hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan 6.383,50 TL. faiz alacağı bulunduğu, davanın bu alacağa ilişkin olduğu, faize faiz talep edilse de faize faiz işletilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 6.383,50 TL. nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30/10/2017 tarih ve 2017/235-2017/859 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan sistem kullanım anlaşması'nın 10. maddesi uyarınca davalı tarafça, her bir trafo merkezi için reaktif sınırların aşıldığı gerekçesiyle müvekkiline Mayıs 2010 dönemi için cezai şart faturası düzenlendiğini, müvekkilince itirazi kayıtla cezai şart faturasının ödendiğini, cezai şart uygulanması şartlarının bulunmadığı gibi hesaplamanın hatalı ve fahiş olduğunu ileri sürerek, davalı TEİAŞ'ın 212.648,88 TL'lik ceza faturasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile bu miktarın ödeme tarihinden itibaren faiziyle...
Şu halde yapılması gereken iş; 01/03/2006-16/05/2014 tarihlerinde ölüm aylıkların ödendiği belirtilmesi karşısında, davacı tarafından ibraz edilecek kayıtlar ile anılan ödemeye ilişkin ilgili kayıt ve belgeler usulünce celbedilip incelenerek, itirazi kaydın varlığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2- Kabule görede; Mahkemece, süresinde ödenmeyen ölüm aylıkları nedeniyle, faizin başlangıç tarihi belirlenmesinde, Kuruma tanınan 5510 sayılı Yasa'nın 42. maddesinde yazılı üç aylık işlem süresinin varlığı karşısında; Kurum'un, ölüm aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde, fazla yasal faize hükmolunması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Söz konusu şartnamenin 37 ve 38.maddelerinde yüklenicinin geçici ve kesin hakedişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerin neler olduğunu ve dayandığı gerekçelerini bankaya vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “bankaya verilen ... tarihli dilekçemde yazılı itirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerekir. Müteahhit itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır, hükmü getirilmiştir. Bu hüküm HUMK’nın 287.maddesine göre delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan mahkemelerce görevi gereği kendiliğinden gözönünde tutulur. Somut olayda; davacı yükleniciye daha önce haksız yere ödendiği ileri sürülen nakliye bedeli 09.11.2001 tarihli 7 nolu hakedişle kesilmiş kesin hakedişte de bununla ilgili ödeme yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 26.10.2007 tarihli sözleşmeden kaynaklanan fiyat farkı alacaklarının tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Taraflarca imzalanan sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 40. maddesinde yüklenicinin ara hakedişlere itirazı olduğu takdirde hakedişi “idareye verilen ... tarihli dilekçemde yazılı itirazi kayıtla” cümlesini...