Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından 13/09/2021 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; mahkemenin taraflar arasında gerçekleşen whatsap mesaj kayıtlarını delil olarak görmeyerek davalının yazışmalarda borcunu ikrar etmesine rağmen bu delile itibar etmediğini, oysa mesaj gönderen hattın davalının tek yetkilisi olduğu şirkete ait bulunduğunu, söz konusu mesajların yazılı delil başlangıcı sayılarak tanıklarının dinlenmesi gerekirken mahkemece tanık dinletme taleplerinin reddedildiğini, mesaj kayıtlarının delil olarak değerlendirilmemesine rağmen gerekçe içinde çelişkiye düşecek şekilde mesaj içeriğine mahkemece girilerek borç ifasının itirazi kayıt ileri sürülmeksizin kabul edilmesi sebebiyle faiz istenemeyeceğinin kabul edildiğini, kaldı ki durum ve koşullardan aksinin anlaşılması halinde alacaklının asıl borca bağlı ferileri talep edebileceğini, itirazi kaydın öne sürülmesinin herhangi bir şekle tabi tutulmadığını, bu yönden de mesaj kayıtlarının yazılı delil başlangıcı...

ZAMANAŞIMI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 277 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı M… …. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptâline ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı Mehmet vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme kararı 28.01.1993 tarihli olup 27.08.2005 tarihinde tebliğe çıkartılmıştır. Davalı temyiz dilekçesinde karardan itibaren 10 yıllık sürenin geçtiğini ve davanın zamanaşımına uğradığını belirtmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :İcra Memur Muamelesini Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı-şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi vekilinin, ihalesi yapılan taşınmaz ile ilgili olarak icra müdürlüğünce KDV oranının %1 yerine %18 olarak alınmasına yönelik kararın iptali ile itirazi kayıtla fazla ödenen 221.170,00 TL tutarındaki KDV'nin iadesini talep ettiği, yerel mahkemece; şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurduğu, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçinin istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır....

      -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılı Ocak ayı aidat ödemesinin yapılmadığını öğrenmesi üzerine ödeme yaptığını ve makbuz aldığını, kendisinin 214,96 TL borcu olduğunun bildirilmesi üzerine itirazi kayıt ile ödemeyi yaptığını, bu ödemenin 2006 yılı Ocak ayı aidatına işletilen faiz olduğunu öğrendiklerini, kooperatifin bildirim yapmaması nedeniyle kusurlu olduğunu, faiz miktarının fahiş olduğunu, daha sonra müvekkiline 4.184,51 TL borç bildirildiğini ve bunu da itirazi kayıt ile ödediğini, 24.09.2008 tarihli mektup ile de borcun 4.369,10 TL olduğunun bildirildiğini, davacının borçlu olmadığını aksine alacaklı bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile 4.184,51 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

        K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere ve temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı vekilinin tüm ve davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının SYZ ödemeleri nedeniyle davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile itirazi kayıt ile ödediği miktarın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davalı kuruma 192.812,84 TL borçlu olmadığının tespitine, iş bu miktarın ödeme tarihi olan 22/06/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. 6100 sayılı H.M.K.'nın 26/1. maddesinde hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği yazılıdır....

          Sanığın cezalandırılması için şikayetçi vekili tarafından 12.05.2004 tarihinde şikayet dilekçesi verilmiştir. Nafaka borcunun ödenmemesi hakkındaki şikayetlerde, suçun, şikayet tarihinden geriye doğru 1 aylık nafaka alacağının muaccel olduğu tarihte oluştuğu, zamanaşımının da suç tarihi olan muacceliyet tarihinden hesap edilmesi gerektiği ve bu itibarla dava zamanaşımının dolmadığı, ayrıca hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile 5358 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır." görüşü ile itiraz yasayoluna başvurarak, hükmün bozulmasına ve davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ilişkin Özel Daire kararının kaldırılarak, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Sanığın cezalandırılması için şikayetçi vekili tarafından 12.05.2004 tarihinde şikayet dilekçesi verilmiştir. Nafaka borcunun ödenmemesi hakkındaki şikayetlerde, suçun, şikayet tarihinden geriye doğru 1 aylık nafaka alacağının muaccel olduğu tarihte oluştuğu, zamanaşımının da suç tarihi olan muacceliyet tarihinden hesap edilmesi gerektiği ve bu itibarla dava zamanaşımının dolmadığı, ayrıca hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile 5358 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır." görüşü ile itiraz yasayoluna başvurarak, hükmün bozulmasına ve davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ilişkin Özel Daire kararının kaldırılarak, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazi iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.75 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 15.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda davacı, kiralananı önceki kiracıdan devir alabilmek için davalı Belediyeye devir ücreti ödeyeceğini bildiği gibi, bu bedeli hiçbir itirazi kayıt ileri sürmeden kendi iradesiyle ... olup, davacının hataen kendisini borçlu zannederek ödeme yaptığını kabule olanak bulunmamaktadır. O halde ödenen bedelin istirdatı istenemeyeceğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 166,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  , 07.03.2013 tarihine kadarki gecikme zammı ile birlikte toplam 3.157,81 TL'nin itirazi kayıtla Kurum hesabına ödendiği, toplam ödemenin 8.613,46 TL olduğu, 13.03.2012 tarihinde 1 aylık süre içinde dava açtığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu