Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Daire : ONUNCU DAİRE Karar Yılı : 1989 Karar No : 1735 Esas Yılı : 1989 Esas No : 2299 Karar Tarihi : 12/10/989 ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇİRİLMEDEN VERİLMİŞ BİR DİSİPLİN CEZASININ İDARİ YARGI YERİNCE AYNI KONUDA YENİDEN İŞLEM TESİSİNİ GEREKTİRECEK BİÇİMDE İPTALİ ÜZERİNE, HERHANGİ BİR ŞEKİLDE ZAMANAŞIMI SÜRESİ İŞLETİLEMEYECEĞİ HK.< Davacı, 1979 yılında … Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görevli olduğu sırada usulsüz ehliyet vererek menfaat sağladığından bahisle, davalı idarece Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararı ve aynı tarihli Bakan onayıyla, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğüne göre meslekten ihraç cezasıyla cezalandırılmıştır. Anılan davalı idare işlemi, davacının açtığı dava sonunda İdare Mahkemesi kararıyla, davacının savunması alınmadan disiplin cezası verilmesi nedeniyle hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir....

    DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 1. İş mahkemesine ait karara istinaden Bakırköy 3. İcra müdürlüğünün 2019/23881 E.sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra dosyasından 15/01/2020 tarihinde haberdar olduklarını, tebliğ alan Mehmet Güler'in müvekkilin çalışanı olmadığını, takibin dayanağı olan mahkeme kararı bakımından 10 yıllık takip süresinin takip tarihi itibariyle dolduğunu, İİK 39/1, TMS 156/2 gereğince ilamlar için 10 yıllık zamanaşımı bulunduğunu, ilamın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına icra emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, söz konusu ilamın Bakırköy 1....

    in kasten yaralama suçunun sübutunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 23.04.2000 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükmün BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE 06.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      ı yaralama suçunun sübutunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 02.08.2002 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca sanık hakkında yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA 03.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

        ın yaralama suçunun sübutunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 24.07.2003 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükmün BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca sanık hakkında yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA 02.02.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. Karara Uygundur, Yazı İşleri Müdürü ......

          in ise ilk sorgu tarihi olan 18.12.2002 tarihlerinden hüküm tarihine kadar 765 sayılı TCK'nın 102/4.maddesinde öngörülen 5 yıllık asli dava zamanaşımının dolduğu tespitiyle sanıklar hakkındaki kamu davasının CMK'nun 223/8.maddesi uyarınca "düşmesine" karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ortadan kaldırılmasına hükmolunması, Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 1 ve 2 nolu paragraflarında yer alan "... gereğince ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA," ibarelerinin çıkartılarak yerine "ve CMK'nun 223/8.maddesi gereğince DÜŞMESİNE," ibareleri eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin olunmuş ise de; sanığa atılı suç için kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 30.12.2003 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 30.06.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından,hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322 maddesi gereğince, sanık hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4,104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 21/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca itirazi kabil kararlardan olması nedeniyle dosyanın incelenmeksizin merciine iletilmek üzere Yargıray Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 08.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir...

                Hakkında başlatılan icra takibi sırasında, alacaklı vekilinin de icra dairesinde hazır bulunduğu esnada borcun tamamını 20.09.2004 tarihinde ödemeyi taahhüt eden ve bu ödemeyi yapmadığı için şikayet edilen borçlu-sanık hakkında yapılan şikayet üzerine başlatılan yargılamada, 21.09.2004 suç tarihi itibariyle atılı suçun zamanaşımının dolmadığı, ayrıca hükümden sonra 01.06.2005 günü yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile 5358 sayılı İcra İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır." görüşüyle itiraz yasayoluna başvurarak Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü....

                  Hakkında başlatılan icra takibi sırasında, alacaklı vekilinin de icra dairesinde hazır bulunduğu esnada borcun tamamını 20.09.2004 tarihinde ödemeyi taahhüt eden ve bu ödemeyi yapmadığı için şikayet edilen borçlu-sanık hakkında yapılan şikayet üzerine başlatılan yargılamada, 21.09.2004 suç tarihi itibariyle atılı suçun zamanaşımının dolmadığı, ayrıca hükümden sonra 01.06.2005 günü yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile 5358 sayılı İcra İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır." görüşüyle itiraz yasayoluna başvurarak Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu