Beşinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29/01/2008 gün ve 283/10 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'ın yaralama suçunun sübutunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 24.07.2003 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükmün BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca sanık hakkında yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA 02.02.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin olunmuş ise de; sanığa atılı suç için kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 30.12.2003 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 30.06.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından,hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322 maddesi gereğince, sanık hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4,104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 21/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca itirazi kabil kararlardan olması nedeniyle dosyanın incelenmeksizin merciine iletilmek üzere Yargıray Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 08.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki icra hukukuna ilişkin davada ...İcra Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü takipteki borca itiraz istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince,HMUK 8.madde ve devamı hükümleri uyarınca miktar ve değeri 7.780 TL' nin altında kalan davalar yönünden yetkili ve görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, talebin kambiyo senetlerine özgü takibteki borca itiraz olduğu ,İİK 168.madde gereğince İcra mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiştir....
İlamsız takibe ilişkin olarak icra mahkemesine yapılan borca itiraz ise geçerli bir itiraz değildir. Diğer bir deyişle, ilamsız takip dosyasına ilişkin olarak İcra Mahkemesinin borca itirazın esasını inceleme görevi bulunmamaktadır. Diğer taraftan icra mahkemesi icra dairesi olmayıp, dava olarak yapılan başvuruyu muhabere yoluyla icra dairesine göndermesi gereken makam da değildir. Somut olayda; borca itiraza konu takip, genel haciz yoluyla ilamsız takip olup, Mahkeme de anılan yasal düzenlemelere uygun olarak borca itirazın icra dairesi yerine Mahkemeye yapılması nedeniyle itirazı reddetmiştir. Karar isabetli olup, usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
HAZİNE ADINA TESPİTKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİYETLİĞİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında A… ……. Köyü 120 ada 6 parsel sayılı 3650.92 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1326 tarih 169 nolu tapu kaydı ile tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve tespitin iptali ile Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/4 esas sayılı dosyası kapsamında devam etmekte olan mirasın hükmen reddine ilişkin dava bekletici mesele yapılması gerekirken mahkemenin bu konuda kendisini yetkili görmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretininin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraz niteliğindedir....
bulunmadığını, senedin bedeldiz olduğunu, borca ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek icra müdürlüğünün yetkisizliğine, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2018/1347 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlu Bahar Kuduğ aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine alacaklının talebiyle borçlu murisin mirasçıları adına takip talebi ve ödeme emri düzenlendiği, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 21/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz etmediği ve takibin borçlu yönüyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
Mahkemece; Borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin olmaması nedeniyle borca itirazın geçersiz olduğu şikâyeti bakımından: dilekçede başlı başına borçlunun “adresinin” bulunmamasının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz iradesini geçersiz kılamayacağı, çünkü; borca itiraz dilekçesini veren borçlunun adresinin hâlihazırda gerek takip talebi gerekse örnek 7 numaralı ödeme emrinde yazılı olduğu, bu hâliyle borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin yazılmamış olmasının İİK 62’deki düzenlemenin amacını zedeler biçimde “takibin sürüncemede kalması” sonucu doğurmadığı, somut dosya bakımından borçlunun adresinin bilinir ve kullanılır olması nedeniyle takibin verimli ve hızlı olarak işlemesi koşullarının oluştuğu, yapılan açıklamalar ışığında borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresini göstermemesinin sonradan giderilmesi olanaklı basit ve esasa etkili olmayan bir eksiklik olduğu saptanmakla bu aşamada belirtilen gerekçelerle şikâyetin reddine karar verilmiştir....