Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İİK'nın 62.maddesi gereğince ilamsız takiplerde ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra müdürlüğünde borca itiraz edilmesi gerektiği halde, davacı tarafından mahkemede borca itiraz davası açıldığı, mahkemeye açılan davanın hukuki sonuç doğurmayacağı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/843 KARAR NO : 2023/60 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/402 ESAS, 2021/759 KARAR DAVA KONUSU : ZAMANAŞIMI NEDENİYLE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/402 Esas, 2021/759 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2019/20158 Esas sayılı icra takip dosyasından 02/02/2009 tarihinde kambiyo takibine başlandığını, takip dosya alacağının 26/06/2014 tarihinde Dünya Varlık A.Ş.'...
, borca itiraz dilekçesinin tebliğ tarihinin 12.08.2020 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Şti.ne 25.08.2022 tarihinde tebliğ edilmiş, 27.08.2022 tarihinde açılan dava ile yetkiye itiraz edilmiş, mahkemece yetki itirazının kabulüne, Ankara İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, Samsun İcra Müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmiştir. Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takipte yetki itirazı ve diğer tüm itirazların İİK.nun 62/1. maddesi gereğince icra dairesine yapılması zorunlu olup, bu konuda icra mahkemesine başvurulması yasaya aykırı olmakla bir hukuki sonuç doğurmaz. Belirtilen ilke ışığında borçlunun isteminin reddi gerekir. Bu nedenle icra mahkemesine yapılan yetki itirazının kabulüne ve talep halinde icra dosyasının yetkili Samsun İcra Müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin karar isabetsizdir. Açıklanan nedenle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 11....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyan ve savunmalarını tekrar ederek HMK 17. Ve 18. Maddeleri ile TBK 89. Maddesi gereğince İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve yetki itirazının reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK 169. Maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2021/9369 Esas sayılı dosyası ile takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu ile dava dışı borçlular aleyhine 70.000,00 TL asıl alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapılmış olup davacıya ödeme emri Turgutlu adresinde 31/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, dava 06/09/2021 (son gün hafta sonu) tarihinde ve yasal sürede açılmıştır....
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Aydın İcra Müdürlüğünün 2022/9740 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu 14/04/2022 tarihli dilekçenin borca itiraz dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, ilgili icra müdürlüğünce söz konusu dilekçenin borca itiraz olarak kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesinin yerinde olduğunu, ilk derece mahkemesinin borca itiraza ilişkin bu dilekçeyi mal beyanı dilekçesi olarak kabul etmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dilekçenin içeriği ve amacının mal beyanında bulunmak değil borca itiraz etmek olduğunu, kararın hukuka aykırılık teşkil ettiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava icra memur muamelesini şikayete ilişkindir....
en geç kesin hakedişin onaylandığı tarihe kadar itiraz dilekçelerinin idareye verilerek kesin hakediş raporu itirazi kayıtla ve itiraz dilekçesine dayanmak suretiyle imzalanması gerektiği belirtilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Talep; Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz yoluyla yapılan takipte borca itiraza ilişkindir. Davacının, takibe konu senetlere ait borcun kendisine zorla ve tehdit ile imzalatıldığını, kendisinin böyle bir borcu olmadığından borca ve icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenlerle borca konu miktarın kendisine zorla imzalatılmış olmasından dolayı borca ve icra takibine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının senedin zorla imzalattırıldığına ilişkin itirazı borca itiraz niteliğindedir.Bu itirazın incelenmesi İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlu; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır. Somut olayda borca itiraz eden borçlu takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 1....
emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
maddesi gereğince borca itirazının geçersiz sayılması yönündeki talebinin kabulüne karar verildiği, işbu karara karşı borçlunun şikayetinin 15/10/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü ile aynı maddenin 4. fıkrasında; “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Borçlunun; “borçlu değilim”, “borcum yoktur”, “alacaklının takibe yetkisi yoktur”, “senet sahtedir”, “itiraz ediyorum”, “borçtan sorumlu değilim” ve sair şekilde itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılması yeterlidir. Bu konuda, kullanılan sözcüklerin sözlük anlamına bakılmayıp, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde tutulmalıdır....