TMK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir (HGK. 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E., 1989/378 K.). Somut olayda, alacaklı banka tarafından 09.09.2015 tarihinde genel kredi sözleşmesi, ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarlarına dayalı olarak, borçlu hakkında 37.630,64 TL toplam alacağın tahsili için, .... İcra Müdürlüğü'nün 2015/9388 Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı, 31.01.2011 tarih ve 1325 yevmiye numaralı ipotek akit tablosu içeriğine göre, ipoteğin 100.000 TL bedelli üst sınır (limit) ipoteği olduğu, İİK'nun 150/ı maddesinde öngörülen kurallara göre, borçlu adına gönderilen ......
nedeniyle düşme kararı verilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, II- Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin (2) nolu bendi yönünden yapılan incelemede ise; 2004 sayılı İcra ve iflas Kanunu'nun 354/1. maddesinde yer alan, "Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer." hükmü uyarınca, itfa nedeniyle tazyik hapsi cezasının yargılama gideri ve vekalet ücreti de dahil edilerek düşmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu imzaya ve borcu doğuran hukuki ilişkiye itiraz etmediğine göre İİK.169/a maddesi uyarınca borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamak zorundadır. İcra Mahkemesi dar yetkili olup taraflar arasındaki her türlü hukuki ilişkiyi ve delili irdeleme yetkisine sahip değildir. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 15/10/2020 tarihli protokolde takip dayanağı senetlere açıkça atıf yapılmadığının görüldüğü, söz konusu protokol dışında davacı tarafça mahkememiz dosyasına borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğine dair resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunulmadığı, alacaklının da iddia edilen ödemenin yapıldığını kabul etmediği, borçlu tarafından borcun olmadığının veya itfa edildiğinin İİK'nun 169/a-1. maddesinde belirtilen yazılı belgelerden herhangi biriyle ispatlanamadığı belirlenmiş olup, mahkememizce açılan davanın reddine" şeklinde karar verilmiştir....
İİK'nun 33/1. maddesinde yer alan ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' şeklindeki düzenleme nazara alındığında, borçlunun süresinde borcun itfa edildiği itirazında bulunduğu ve buna dayanak olarak alacaklı yanca düzenlemiş oldukları anlaşma ve feragat sözleşmesini gösterdiği, bahsi geçen anlaşma ve feragat sözleşmesinin incelenmesinde; alacaklı olduğu iddia eden ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı vekili tarafından ... 5....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2001/782 E. sayılı dosyasından 2005/68 K. ve 17.02.2005 tarihli kararla iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesi işlemlerinin...21. İcra Dairesi'nin 2005/5 Esas sayılı dosyasından yürütüldüğünü, müvekkili müflis kooperatifin, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü 89608 Sicil Numarasında kayıtlı olduğunu, müflis müvekkili kooperatifin tüm alacaklıların borçlarını faizleri ile birlikte itfa ettiğini, bir kısmının alacakların haricen ödendiğini ve iflasın kaldırılmasına muvafakat ettiklerine dair belgeler alındığını, bir kısmının alacakları da ferileri ile birlikte iflas dosyasından ödendiğini, artık iflas tasfiyesinin devamını gerektirir bir durumun kalmadığını, daha önce...3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/390 Esas sayılı dava açıldığını ancak takip edilemediğini, bu dosyada İflas Müdürlüğü'nün borç kalmadığına dair yazısının da mevcut olduğunu, bu nedenlerle İİK m. 182 uyarınca iflasın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar TBK.nun 139/II maddesine göre çekişmeli alacak için de takas ileri sürülebilir ise de İ.İ..... madde 33/1 deki belgelerden biri ile ispat edilemeyen bir karşılık alacağa dayanarak ileri sürülen takas takip hukuku yönünden madde 33 anlamında itfa sayılamaz (Prof Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuku El Kitabı S. 946-947). Somut olayda, takas talep eden ..., takas talebinde bulunduğu ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3615 Esas sayılı dosyasının alacaklısı konumunda olup takas (itfa) iddiası bu dosya üzerinden yapılamayacağından, alacaklı ...'ın takas isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
Kaldı ki, takiplerin akamete uğratılmasını önlemeyi amaçlayan icra suçlarının ve disipliner mahiyetteki cezalarının, genel suç ve ceza teorileri ve kuralları içinde ve aynı mahiyette kabul edilmeleri de mümkün değildir. Ayrıca, icra ve infaz safhasında gerçek görevleri icra ve infaz olan makamlarca yeni yargılama ve duruşmaların başlatılması, endişe edilir ki ileride daha başka icra ve infaz makamlarına lüzum gösterebilir. Açıklanan sebeplerle bozma, anılan hükümlere, İİY.nın ilke ve amaçlarına uygun görülememiştir. Nitekim Yargıtay 16. Hukuk Dairesi de aynı mülahaza ile mahkememizin emsal kararları hakkında davayı esastan inceleyerek davanın ortadan kaldırılmasına karar vermiştir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir....
Bu dekont ve anlaşmanın kaynağının aynı borç için olup olmadığının anlaşılamaması sunulan belgelerin nitelik olarak yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle nitelğinin bulunmaması ve genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiği anlaşılmıştır. İİK. m. 33’e göre “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
Uyuşmazlık genel mahiyetiyle icra emrine itiraz ve itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Davacı yan işbu dava ile Bakırköy 21.İş Mahkemesi'nin kararı üzerine 26.12.2017 tarihinde alacaklının Banka hesabına 43.335,46- TL ödeme yapılarak borcun itfa edildiğini, buna rağmen aleyhlerine 27.12.2017 tarihinde kötüniyetli olarak icra takibinin başlatıldığını, icra emrinde asıl alacak tutarlarının hangi kalemlerden oluştuğunun ve faizli alacaklara faiz başlangıç tarihlerinin belirtilemiş olduğunu ifade ederek yapılan ödeme sebebiyle takibin durdurulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur....