....., davacı ...’nın elinde bulundurduğu 10 adet hamiline yazılı hisse senedinin itfa edildiği tarihten önce ve sonra davalı şirkette pay sahipliği sıfatının söz konusu olmadığını, davacı ... tarafından, elinde bulundurduğu hisse senetlerinin ne zaman ve nasıl iktisap edildiği beyan edilmediği gibi, 1993 yılında itfa edilmesi gereken mezkur senetlere istinaden, dava tarihine kadar (en düşük ihtimalle 24 yıl boyunca) davacı ...'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2022 NUMARASI : 2021/849 ESAS 2022/308 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ve diğeri icra borçlusu tarafından icra dosya borcunun ödendiğini, davalı tarafından müvekkile davalıya herhangi bir borcu kalmadığını belirtildiğini, aradan geçen yaklaşık beş yıla rağmen yapılan tahsilatın icra dosyasına bildirilmediğini ve icra dosyasına infaz ettirilmediğini, itfa sebebiyle Antalya 4. İcra Müdürlüğünün 2014/6357 esas sayılı dosyasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Dizayn A.Ş'den haricen kendim, annem, babam ve kardeşlerim adına aldım” ifadelerine yer verilmiştir. ...'ın diğer alacaklılar adına alacağı kabule yetkili olduğuna dair bir belge bulunmamaktadır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere ibraname sadece ... yönünden sonuç doğurur. Mahkemece alınan 13.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda; şikayetçi borçlunun ... lehine hükmedilen 4.000,00 TL'nin 1/2'sinden sorumlu olduğu bildirilmiş ve bu doğrultuda faiz hesaplaması yapılmıştır. Ancak dayanak ilamda müşterek müteselsil sorumluluğa hükmedildiğinden şikayetçi borçlunun ... tarafından verilen ibraname nedeniyle 4.000,00 TL'nin itfa edildiğinin kabulü ve bu doğrultuda faiz hesaplaması yapılması gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir....
Başvuru, İİK'nın 33. maddesi kapsamında itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın şikayet üzerine yapılacak yargılama usulünü belirleyen 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılmasının uygun görülmesi halinde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki talebi, ilamlı takipte itfa şikayeti niteliğindedir....
Aksine, davalı alacaklı vekili, cevap dilekçesinde borçluların itfa iddiasını reddettiği gibi,17/02/2016 tarihli haciz tutanağında kendilerine verilmiş senetler olmadığını, iddiaya karşı kabul ve ikrarının olmadığını beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"K A R A R İncelenmesine gerek görülen varsa davacı ile banka arasında yapılan ek borçlanma sözleşmesi, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun'da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır....
Öte yandan, aynı Kanun'un 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir. O halde mahkemece, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde borçlunun şikayet dilekçesinde itfa itirazında da bulunduğu anlaşılmakla, itfa itirazları incelenmek suretiyle olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, haksız ve yersiz olarak tahsil edilen idari para cezalarının kaldırılarak itirazi kayıtla yatırmış olduğu bedellerin faizi ile geri verilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine dayanak ilamda hükmolunan 2014 yılının Kasım-Aralık ayları ile 2015 yılının Ocak-Şubat aylarına ilişkin birikmiş yoksulluk nafakası bedeli ile ileride her ay için işleyecek aylık 250,00 TL nafaka alacağının tahsili için ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; itfa iddiasıyla icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece, borçlunun takibe konu nafaka bedelini ödediğine ilişkin dekont örneğini ibraz ettiği, ödemenin takibe konu nafakaya ilişkin olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile takibin geri bırakılmasına...