WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vermek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir. Somut olayda, davacı el yazısı ile düzenlediği 13.06.2011 tarihli istifa dilekçesinde kendi isteği ile işten ayrıldığını belirtmiştir. Ayrıca, işçi itirazi kayıtsız aynı tarihli ibranameyi imzalamıştır. Dosya içeriğine göre davacı istifa dilekçesinin baskı altında alındığını, iradesinin sakatlandığını yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlayamamıştır....

    Davacı 21.04.2008 tarihinde PTT aracılığı ile yapılan ödemeyi itirazi kayıt koyarak kabul etmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 116. maddesi "Kurum, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için gerekli belgeler tamamlanınca, bağlanacak aylıkları ve yapılacak toptan ödemeleri hesap ve tespit ederek en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirir. Sigortalı ve hak sahibi kimseleri, kararı bildirilen yazıyı aldıkları günden başlamak üzere bir yıl içinde yetkili mahkemeye başvurarak Kurumun kararına itiraz edebilirler. İtiraz kararın uygulanmasını durdurmaz." hükmünü içermektedir. BK'nın 113. maddesinde yazılı saklı durumlar hariç olmak üzere "asıl borç ifa veya başka bir suretle sona erdiği takdirde kural olarak diğer fer'i haklar da sona erer." Ancak BK 113/2'de bu kuralın faiz yönünden ayrık durumunu düzenlemiştir....

      İşçi ve işveren arasında işverenin borçlarının sona erdirilmesine yönelik olarak 6098 sayılı Kanun’un yürürlülüğü öncesinde yapılan ve miktar içeren ibra sözleşmelerinde alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, Dairemizin yerlemiş içtihatlarında yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Makbuz hükmünde olan ve miktar içeren bu ibranamelerin iş sözleşmesinin devamı sırasında imzalanmış olması ibranameyi geçersiz kılmamaktadır. Somut olayda, davalı işveren tarafından ibraz edilen 30.06.2008 tarihi ibraname ile davacıya bir miktar kıdem, ve ihbar tazminatı ile ulusal ... genel tatil günleri ve hafta tatili ücret alacağı ödendiği görülmektedir. İbranamenin işçi tarafından itirazi kayıtsız imzalandığı ve ibraname altındaki imzaya davacı tarafça itiraz edilmediği görülmektedir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 02.11.1999 tarihli Uzunufuk Bozdağ Baden Mevzii İnşaat ve Tesisat işine ait sözleşmeden kaynaklanmaktadır....

          Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, mobilya imalât ve montajına ilişkin sözleşme uyarınca gecikme tazminatı, ayıplı imalât bedeli ve kâr kaybının tazmini istemiyle açılmış, davalı gecikmede kusuru bulunmadığı, eksiksiz teslimin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Taraflar arasında imzalanan 02.08.2006 tarihli sözleşmenin 9.1.2 maddesinde “yükleniciye ödeme yapılması ve itirazi kayıt konmaması işverinin gecikme cezası, tazminat hakları, nefaset farkı vb. haklarını ortadan kaldırmaz” hükmüne yer verilmiştir....

            Davalı savunmasında binayı sözleşmede belirtildiği gibi hatta daha üstün vasıflarla günün şartlarına ve kullanımına daha elverişli bir şekilde imâl ve teslim ettiğini, sözleşmede olmamasına rağmen bina dış yüzeyinin mantolama ile kapatıldığını, davacıların teslimin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra davayı açmalarının iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığını, davacıların daireleri teslim alırken herhangi bir konuda itirazi kayıt koymaksızın teslim alması sebebiyle cezai şart hakkından vazgeçmiş bulunduğununda kabulü gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacıların teslim anında itirazi kayıt koymamış olması nedeniyle ceza şartına yönelik taleplerinin reddine, eksik imalât bedelinden belirlenen müteahhitlik karı düşürülerek 6.889,36 TL eksik malzeme 2.952,58 TL işçilik olmak üzere toplam 9.841,94 TL bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen 06.06.2013 tarihli sözleşmede kararlaştırılan tüm edimlerini yerine getirdiklerini, daha önce bitirmelerine rağmen davalının işi 12.12.2013 tarihinde teslim aldığını, teslim sırasında sözleşmeden kaynaklanan borcun 272.000,00 TL olduğunu hiç bir itirazi kayıt koymaksızın kabul ettiğini, daha sonra 13.701,69 TL alacaklarının...

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, Kurum tarafından tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme zammı olmak üzere toplan 21.422.63.-YTL.'nin iptaline, bu ödemelerin prime esas kazanç sayılamayacağının tesbitine ve 9.5.2005 tarihinde itirazi kayıtla Kuruma ödenen 21.993.77.-YTL. faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

                  itfa edilmiş olduğu sabit olup, İstanbul 22....

                  01/03/1993 ve 26/07/1993 Posta Damga Tarihli Toplantı Davet Listelerinden, davacı Hayrettin Adalı’nın elinde bulundurduğu 10 adet hamiline yazılı hisse senedinin itfa edildiği tarihten önce ve sonra davalı şirkette pay sahipliği sıfatının söz konusu olmadığını, davacı Hayrettin Adalı tarafından, elinde bulundurduğu hisse senetlerinin ne zaman ve nasıl iktisap edildiği beyan edilmediği gibi, 1993 yılında itfa edilmesi gereken mezkur senetlere istinaden, dava tarihine kadar (en düşük ihtimalle 24 yıl boyunca) davacı Hayrettin Adalı'nın pay sahipliği iddiasında bulunmadığı, genel kurul toplantılarına katılmadığı, hazirun cetvellerine itiraz etmediği, kâr payının ödenmesi talebinde bulunmadığının anlaşıldığını, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin 19/03/1993 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alman sermaye artırım karan neticesinde davalı şirkete iade ve itfa edilmiş olunması gerekirken, halihazırda davacı Hayrettin Adalı’nın hamili olduğu anlaşılan B Grup Seri...

                  UYAP Entegrasyonu