ISLAH YOLUYLA ZAMANAŞIMI DEFİNİN İLERİ SÜRÜLMESİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 83 ] "İçtihat Metni" Davacı, fazla mesai ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm, süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Yargılama sırasında davalı vekili 10.05.2006 tarihli dilekçesi ile savunmasını ıslah ederek dava konusu alacakların bir kısmının zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı definin dikkate alınmasını istemiştir. Mahkemece, usulüne uygun olmadığı ve süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesi ile davalının zamanaşımı defi nazara alınmamıştır....
İİK 182/1 maddesi; "Borçlu bütün alacaklılarının taleplerinin geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir veya akdolunan konkordato tasdik edilirse mahkeme, iflasın kalkmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine iadesine karar verir. " hükmünü düzenlemektedir. Bütün alacaklılar kavramına "masa alacaklıları" yani; iflasın tasfiyesi sırasında, iflas masası adına iflas idaresince oluşturulan, iflas idaresinin eylem ve işlemlerinden doğmuş olan borcların alacaklıları girmez ise de, iflasın kaldırılması için, masa alacaklarının da tam olarak ödenmesi gerekir. (Konkordato ve İflas, Mahmut Coşku, 2. Baskı, sh.784) İflasın kaldırılması kararının kesinleşmesi halinde iflasın açılması ile meydana gelen bütün hüküm ve sonuçlar İİK'nun 184 ve devamı maddeleri uyarınca ortadan kalkar. Borçlunun müflis sıfatı da kalkarak borçlu hiç iflas etmemiş durumunda olur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2021/930 ESAS 2021/1182 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinim ortağı olduğu Dekoral Alüminyum San. Ve Tic. A.Ş.nin borcuna müteselsil kefil olduğu Genel Kredi Sözleşmesi dayanak alınarak müvekkili aleyhine İstanbul 10. İcra Müdürlüğü 2018/2670 sayılı icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu Dekoral Alüminyum San. Ve Tic....
Ve T2 (Müvekkil şirketin ünvanı) açıklama olarak ise İES Pano Elektrik Mad....
Anılan Kanunun 327. maddesinde de; gayrimenkullerin, elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının ve gemilerin iktisadi kıymetlerini artıran ve 272. maddede yazılı özel maliyet bedelleri, kira veya işletme hakkı süresine göre eşit yüzdelerle itfa edilir, kira veya işletme hakkı süresi dolmadan, kiralanan veya işletme hakkı alınan şeyin boşaltılması veya işletme hakkının herhangi bir sebepten sona ermesi halinde henüz itfa edilmemiş olan giderler, boşaltma veya hakkın sona erdiği yılda bir defada gider yazılır hükmüne yer verilmiştir. Özel maliyet bedelinin itfa süresi, iktisadi kıymet hazır hale getirilmeden başlatılacaktır. Yani, kiralanan bir yerde yatırım gerektiği ve bu yatırım da henüz tamamlanmamışsa bunun için yapılan yatırım harcamaları, yatırım giderlerinde de izlese yapı hazır hale getirildikten sonra özel maliyetler hesabına aktarılıp itfa (kira süresince) süresi başlatılacaktır. Kısaca aktifleştirildikten sonra kalan süre içinde itfa olacaktır....
T5 banka hesabına yapılan ödemeler ve ayrıca T4 yönetiminin talebi üzerine davalının Bayraklı Mal Müdürlüğüne olan borçlarını ödeme suretiyle itfa edildiğini, davalıya toplam 77.825,00 TL'nin ödendiğini, bu ödemeler sonrasında müvekkiline borcu kalmadığına dair 27/10/2021 tarihli ibraname verildiğini, ancak ödeme yapılmasına ve ödemeler üzerinden bir yıllık zaman geçmesine rağmen davalı tarafından takip dosyasına zamanında haricen tahsil beyanında bulunulmadığını ve dosyanın kapatılmadığını, arabulucu görüşmeleri sonrasında 25/10/2022 tarihinde alacaklı vekili tarafından dosyaya haricen tahsil bildirimde bulunulduğunu ve dosyanın kapatılmasının talep edildiğini, ancak dosya alacağı üzerinde hacizler olduğundan bu talebin reddedildiğini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
sürerek itfa nedenine dayalı olarak icranın geri bırakılması ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, istemin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemin kısmen kabulü ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, aylık nafakanın 20.000 TL olarak devamına, dayanak ilamdaki artış oranlarının dikkate alınmasına ve hacizlerin kaldırılmasına hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir....
Nitekim İİK'nın 169/a-1. maddesi gereğince; "Borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde, mahkemece itiraz kabul edilir. " şeklindedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir. Ayrıca, senetteki vade tarihinin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının da İİK'nın 169/a maddesindeki belgelerden biri ile ispatlanması gerekmektedir. Davacı iddiasının ispatı bakımından senede açık atıf yapan nitelikte yazılı bir belge sunmamış, alacaklı tarafından da itfa iddiası kabul edilmemiştir. Davacı imzaya itirazından da vazgeçmiştir....
O halde, somut uyuşmazlıkta mahkemece, TBK'nun 100. maddesi ve İİK'nun 33. maddesi gözetilerek, işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve takibi konu borcun ödenip ödenmediğinin tespiti gerekir. Dosya kapsamında icra müdürlüğünce yapılan ve itiraza uğramayan 17/05/2022 tarihli dosya kapak hesabına göre dosya borcu 48.811,63 TL olup 13/05/2022 tarihinde yapılan 57.413,06 TL'lik ödeme tüm dosya borcunu karşılamaktadır. Bu durumda mahkemece davacının talebinin kabulü ile tüm dosya borcunun ödenmiş olması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf isteminin kabulü ile HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/614 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından gönderilen 04/05/2016 tarihli beyan dilekçesi ile alacağı olmadığı ve Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2015/7361 Esas sayılı dosyasındaki alacağından ve dosyadan vazgeçiyorum beyanına istinaden takipten sonra borcun itfa edildiği ve icra dosyasının itfa nedeniyle kapatılması istenilmiş ise de Kayseri 1....