İcra Müdürlüğününün 2020/6654 E. sayılı dosyasında borca ve faize itirazın kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından dosyaya sunulan belgeleri İİK'nun 68.maddesi kapsamında sayılan belgelerden saymadığını, belgenin mahiyetinin borç ikrarını içeren havi bir belge olduğunu, itirazın kaldırılması talebinin kabulü gerektiğini, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında ilamsız icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiği, davalı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece yetki itirazının kaldırılmasına, borca itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; borca ve imzaya itiraz davasının reddine, takip durdurulduğundan borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu asıl alacak miktarının %20'si olan 6.550,00 TL inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takip durdurulduğundan borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu asıl alacak miktarının %10'u olan 3.275,00 TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir....
İnceleme konusu takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde esasen takip talebinde hesaplanan miktarlara açıkça itiraz edilmemiş, borçlu itirazını ödeme olgusuna dayandırmıştır. Bu durumda ispat külfeti borçlu üzerinden olup, sunulan ödeme belgelerinde açıkça hangi ayın kirasına veya faturaya istinaden yapıldığının belirtilmesi gerekir. Dosyaya sunulan ve bilirkişinin takip konusu borca istinaden yapıldığını kabul ettiği, 20/03/2017 tarihli 8.500,00 TL, 14/04/2017 tarihli 5.000,00 TL ve 22/05/2017 tarihli 9.500,00 TL'lik dekontlarda ödemenin ne için yapıldığı yazılmamış, alacaklı tarafça bu ödemeler kabul edilmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/2013 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun borca itirazının yerinde olmadığını, borçlunun borca itiraz ettiğini, senetlerdeki imzasına itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiğini beyanla; itirazın kaldırılmasına, borçlu aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından haksız, yersiz ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, davanın hukuki bir yarar taşımadığından ve müvekkile karşı kötü niyetli bir şekilde açıldığından dava bedelinin %20’sinden az olmamak kaydı ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 7....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; hem takibe konu kambiyo senedinde hem de ilişkili sözleşmede yetkinin Edremit İcra dairesinde olduğu açıkça belli iken yetki itirazının reddine, borca itiraz için geçerli bir sebep olmadığından, geçersiz ve imzasız bir sözleşmeye dayanan borca itiraz talebinin reddine, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Davacının İcra Müdürlüğüne yönelik yetki itirazının reddine, borca itirazının reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
Bu kez, davalı şirket tasfiye memuru kararın düzeltilmesini istemiştir. ... ve İflas Kanunu’nun 179 uncu maddesine dayalı olarak ve borca batıklık sebebine dayanan iflas davalarında, davalının borca batıklığının mahkemece re’sen tesbiti gerekir. Bu tesbit kural olarak varlıkların rayiç değerleri esas alınarak yapılmalıdır. Gerek hükme ve gerek Dairemizin onama kararına esas alınan bilirkişi raporunda davalı şirket defterlerinin kapanış tasdikinin olmadığı, bu durumun davalı aleyhine delil teşkil ettiği; sermaye düzeltmesine ilişkin kaydın şüphe uyandırdığı ve bu kayıt sayesinde şirketin borca batıklıktan kurtulduğu, davalının itirazı halinde bazı belgeleri sunması gerektiği vurgulanmış ve davalının iflas erteleme talep etmediği de onama gerekçesi olarak gösterilmiştir. Borca batıklığın rayiç değerlere göre incelenmesi gerekli olup, ticari defter kayıtlarının bu hesaplamada büyük bir önemi yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davacı vekili tarafından borçlular hakkında Karaman İcra Müdürlüğü'nün 2019/8796 Esas sayılı dosyasıyla birikmiş kira alacağı ve tahliye talepli örnek 13 icra takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri borçlulara 04/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlular yasal 7 günlük süre içinde 09/10/2019 tarihli itiraz dilekçeleri ile borca ve ferilerine itiraz etmişlerdir. İcra Müdürlüğünün 11.10.2019 tarihli kararında, borçluların ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içerisinde İcra Müdürlüğü’ne başvurarak takibe itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına hükmedildiği görülmüştür. İİK'nun 269/2. maddesi “Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelanamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir. Takip borçlusu takibe konu edilen kira bedellerinin ödendiğini İ.İ.K.'...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/97 Esas sayılı dosyası ile imzaya ve borca itiraz ettiği, alınan bilirkişi raporlarında bono üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla davacının takip konusu bono bedelinden sorumlu olmadığı ve 2.666,00 TL'nin davacıdan haksız olarak tahsil edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, imza inkarına dayanan istirdat talebine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili olup, takip hukukundan kaynaklanan davalara bakan mahkemelerdir. İcra Hukuk Mahkemelerinde yapılan bilirkişi incelemesi genel yetkili mahkemelerde kesin delil olarak kabul edilemez. Mahkemece tarafların delilleri toplanarak imza incelemesi yaptırılması gerekirken, İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemelerinin hükme esas alınarak karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Davacı alacaklı, çeke dayanarak 07/10/2010 tarihinde ilamsız icra takibine geçmiş, davalı borçlu süresinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında davalı, cevap süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunmamıştır. Davalı borçlu, icra takibinde zamanaşımı itirazında bulunmamış olsa bile, itirazın iptali davasında önceki itiraz sebepleri ile bağlı olmadan zamanaşımı itirazında bulunabilir. Ancak, davalı borçlu, davaya cevap süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunmamıştır. Dilekçeler aşamasında, süresinde zamanaşımı defiini ileri sürmeyen davalı, ön inceleme aşamasında diğer tarafın duruşmaya gelmemesi veya duruşmaya gelip de açık muvafakatinin bulunması halinde zamanaşımı defiini ileri sürebilir (HMK. m. 141)....
İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....