WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 San ve Tic Ltd Şti Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının denetime elverişli ve denetlenebilir olmadığını, yerel mahkemenin dar yetkili mahkeme olduğunu, usul ve yasaya aykırı bir inceleme yaptığını, davalının borca itiraz dilekçesinde 8 numaralı dairenin kira borcunu ödediğini beyan ederek itirazını ödeme olgusuna dayandırdığını, davaya konu takibin Akkent Mahallesi 2346 Sokak N:19 Safina Apt....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2021/1737 ESAS 2021/1661 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında Büyükçekmece 1....

, dava dilekçesinde kendi imzasına itiraz etmeyip keşideci paraf imzasına itiraz ederek İİK 170/a maddesi kapsamında takibe konu çeklerin kambiyo vasfında olmadığı ve zamanaşımı yönünden şikayette bulunduğu, davacı takip borçlusu ciranta kendi imzasına itiraz etmediğinden, İİK 170....

Borca itiraz eden vekilin sunduğu vekaletnamede ve itiraz dilekçesinin başlığında da borçlu dışındaki ....nin ismi yer almaktadır. Bu durumda usulüne uygun bir itiraz olup olmadığı tartışılmadığı gibi davalı borçlu şirketin tasfiye halinde olduğu ticaret sicil gazetesi örneğinden anlaşılmış olup, dava dilekçesi ve karar tebliğinin tasfiye memuruna yapılmamış olması da doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya adesine, 28/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkeme; takibin, kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğu, icra mahkemesine ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren beş günlük süre içerisinde yapılacak itirazların, borcun ödendiği, zamanaşımına uğradığı veya imza inkarı olarak sınırlı kalacak şekilde sıralandığı, davacı tarafça borcu ödediğine dair herhangi bir yazılı delil ibraz edilmediği, dava dilekçesinde davacının İcra İflas Kanununda belirtilen borca itiraz nedenleri dışında belirttiği borca itiraz iddialarının genel mahkemelerin yargı alanına girdiği ve yargılama gerektirdiği ve menfi tesbit davasının konusunu teşkil ettiği, takibe konu senedin kambiyo vasfını içerdiği ve davalı takip alacaklısı tarafından takibe girişilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....

    Davacı İdare hem yetkiye hem de borca itiraz edilmesi karşısında genel mahkemede itirazın iptali davasını açmak yolunu seçmiştir. Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu ... İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

      Davacı İdare hem yetkiye hem de borca itiraz edilmesi karşısında genel mahkemede itirazın iptali davasını açmak yolunu seçmiştir. Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu ... İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

        Davacı İdare hem yetkiye hem de borca itiraz edilmesi karşısında genel mahkemede itirazın iptali davasını açmak yolunu seçmiştir. Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

          a gönderilerek 2012/1146 numarasına kaydı yapılmış, yeniden 02.11.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş ve davalı 05.11.2012 tarihinde itiraz etmiştir. Davacı bu itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı tarafından ilk icra takibine yetki ve borca ilişkin olarak borçlu tarafından 01.07.2008 tarihinde yapılan itiraz ile takip durmuş ve aynı zamanda KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre kesilmiştir. Bu tarihten sonra davacı 01.4.2010 tarihinde takibin yenilenmesi istemiş ve bu talep 05.05.2010 tarihinde red edilmiş ise de yetki ve borca itiraz ile ilgili bir karar alınmadan yapılan işlemlerin bir geçerliliği olmadığından zamanaşımını kestiğinden söz edilmez. 01.07.2008 tarihinden sonra geçerli olarak yapılan ilk işlem 19.03.2012 tarihli yetki itirazının kabulü ile dosyanın Kars İcra müdürlüğüne, gönderilmesi talebi olduğundan KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre geçmiştir. Eldeki davada ceza zamanaşımı süresinin ise uygulanmayacağı da sabittir....

            Maddesinin göndermesiyle aynı yasanın 661/1 maddesine göre takibin dayanağı bonoların zamanaşımı süresi 3 yıldır. İstanbul 11. İcra müdürlüğünün 2018/20293 esas sayılı icra takip dosyasından alacaklı vekilinin 04/06/2018 tarihli talebi ile davacı borçluya gönderilen örnek no:10 ödeme emri ve yenileme emri davacı borçluya 06/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı borçluya aynı takip dosyasından ikinci kez ödeme emri gönderilmesi ona yeni bir itiraz hakkı tanır. Davacı borçlu vekili iş bu davayı ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 06/06/2018 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal süre geçtikten sonra 27/05/2019 tarihinde açmıştır. Bu durumda takip dayanağı senedin takibin kesinleşmesinden önceki dönemde zamanaşımına uğradığı iddiasına yönelik itiraz borca itiraz olması sebebiyle yasal süre geçtikten sonra yapılması nedeniyle dinlenme olanağı bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu