Eğer senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğinde olup, teminat ilişkisi, sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilmekte olup, kural olarak, teminat ilişkisinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı ileri sürülemeyeceği gibi teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu da böyle bir iddiada bulunamaz. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; takip dayanağı bonoda teminat olgusuna ilişkin herhangi bir ibare yer almadığı, borçlunun başvurusu bu haliyle borca itiraz niteliğinde olup, teminat olgusunu ispata yarar İİK.'...
İcra Müdürlüğünün 2019/12983 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın bu borca haksız yere itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili ile davalı kurum arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, yerine getirilen bu edimlerin geçici kabullerinin davalı kurum tarafından yapıldığını, bu geçici kabule yönelik faturaların kesildiğini, kesilen tüm faturaların davalının defterlerine ve muhasebe kayıtlarına işlendiğini, davalı kurumda bulunan teminatın ödenmesi gerekirken davalı kurumun müvekkilinin nakdi teminatlarını kendi ihtiyaçlarında kullanmak için takibe itiraz ettiğini, teminat alacağının kesin ve likit olduğunu, davalının itirazının tamamen zaman kazanmaya yönelik olduğunu, dosya borçlusunun hakkında açılan tüm icra takiplerine itiraz ederek kötü niyetli olarak davrandığını, borçlunun yaptığı ihale sonucu imzaladığı sözleşmeye istinaden verilen teminatları kullanmasının ve takibe itirazının açık bir kötüniyet...
ve yetkiye itiraz konulu dava açıldığını; yetki itirazının kabul edildiğini; ------ dosyasında gönderildiğini; davalı tarafa ----- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini; yine davalı vekilince ----- sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz ettiğini; -----------takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan İİK.nun 170/3.maddesi gereğince itiraz eden borçlu ------- yönünden takibin durdurulmasına, alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan İİK.170/4.maddesi gereğince itiraz edilen takip konusu çeklere dayanan asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.Dava; ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine; ilişkindir....
Davalı bu takip dosyasında da borca itiraz etmiştir. Anılan davada davacının 23.06.2011 ödeme tarihi ile başlayan zamanaşımı davacının dava öncesi ... 3.İcra Müdürlüğünde düzenlenen 30.10.2012 tarihli icra takibi ile kesilmiş olup dava 22.07.2013 tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmış olmakla dava zamanaşımına uğramamıştır.Bu halde mahkemece davanın esasına girilerek verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı trafik sigorta şirketi, kazada vefat eden şahsın yakınlarının vekili Av. ...'e 23.06.2011 tarihinde 80.000,00 TL ödeme yapmıştır. Yapılan ödemenin davalı sigortalıdan tahsili için 30.10.2012 tarihinde ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/23494 sayılı dosyası ile yapılan takip yetki itirazı nedeniyle ... İcra Müdürlüğünde 2013/2333 sayılı dosyası ile devam etmiştir. Davalı bu takip dosyasında da borca itiraz etmiştir....
ile zamanaşımının kesildiği ancak, takip tarihi itibari ile 2 yıllık zamanaşımı süresinin tamamlandığı anlaşılmakla; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İlk derece mahkemesi; uyuşmazlığın borca itiraz ve zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu, davacı T2 ve vekilinin 06/02/2020 tarihli oturuma katılmadığı, davalı vekilinin ise T2 yönünden davayı takip etmediklerini beyan ettiği, bu nedenle davacı T2 yönünden dosyanın tefriki ile tefrik edilen dosyanın işlemden kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususların ve harç hususlarının tefrik edilen dosyada değerlendirilmesine karar vermek gerektiği, borçlu T1 ödeme emrinin 25/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacı/borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinden sonra 26/09/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz da bulunduğu, bu nedenle İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca itirazın süre aşımından reddi gerektiği, uyuşmazlık konusu icra dosyasında takip alacaklısı vekili tarafından en son yapılan takibi ilerletici nitelikteki işlemin 3 yıllık zamanaşımı süresinden sonra olduğu, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı...
İcra Müdürlüğü’nün 2019/30713 esas sayılı dosyasından yürütülen takipte, 30.05.2016 ve 30.06.2016 düzenleme tarihli çekler yönünden takibin başlatıldığı 16.07.2019 tarihi itibariyle TTY'nda çekler için öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, bu bakımdan borçlunun borca itiraz isteminde haklı olduğu sabit bulunmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Borca itirazın kabulüne, İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/30713 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, 30.05.2016 ve 30.06.2016 düzenleme tarihli 93.000 tl tutarlı çekler yönünden iiy’nin 169/a/4. maddesi gereğince itiraz eden hakkındaki takibin durdurulmasına, Borçlunun itirazı esasa ilişkin nedenlerle kabul edildiğinden İİY’nin 169/a/6. maddesi gereğince itiraz konusu senede asıl alacağın % 20'si oranında tazminatın takipte ağır kusuru bulunan alacaklıdan alınarak borçluya verilmesine" karar verildiği görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1349 KARAR NO : 2023/2073 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2022 NUMARASI : 2021/373 ESAS 2022/81 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı olgusuna dayanan borca itiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe dayanak yapılan çek ve çekten doğan alacağın, icra takibinin zamanaşımına uğradığını, çekin düzenlenme tarihinin 30/04/2017 ibraz tarihinin ise 09/05/2017 olduğunu, ödeme emrinin müvekkiline 13/12/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, çekte zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, icra takibinin 05/06/2017 tarihinde başlatılıp ödeme emrinin 13/12/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itirazları doğrultusunda...
Borçlunun 01.09.2015 tarihli dilekçesiyle borcun aslı ve ferileriyle birlikte tamamına itiraz ettiği, mahkemeye sunduğu 04.12.2015 havale tarihli cevap dilekçesinde ise; alacaklı tarafından talep edilen abonelik bedeli olan 1.827,29 dolara mahsuben 08.04.2012 tarihinde 600,00tl (398 dolar karşılığı) ve 02.12.2014 tarihinde 2.000,00 tl (450,45 dolar karşılığı) ödediğini, alacaklı tarafından talep edilen ısınma bedelinin kanuni dayanağının olmadığını beyan ederek takibe konu abonelik bedeline itirazını itfa olgusuna dayandırdığı ve böylece borcu doğuran abonelik ilişkisini ve dolayısıyla abonelik bedelinden doğan borcu kabul ettiği, ısınma bedelini ise kabul etmediği görülmüştür. Bu durumda, itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında, takibe dayanak yapılan abonelik bedeline ilişkin belgenin, artık İİK.'nun 68/l. maddesinde belirtilen belgelerden olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur....
Aile Mahkemesi'nin 2013/830 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan boşanma davasının yargılaması sırasında ........2014 tarihli ara kararı ile müşterek çocuk için hükmedilen tedbir nafakası alacağının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek ... numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra müdürlüğüne verdiği dilekçede takibe konu borcun tamamının alacaklıya ödendiğini bildirerek borca itiraz ettiği, bunun üzerine, alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu mahkemenin; borçlu yanca takibe konu borcun ödendiğine dair İİK'nun 68. maddesi anlamında bir belge sunulmadığından bahisle itirazın kaldırılmasına karar verdiği görülmektedir. İİK'nun 68/.... maddesi gereğince; genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, alacaklı, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir....