İİK'nın 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK.nun 68/1.maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur. Somut olayda, alacaklının, genel haciz yoluyla başlattığı icra takibinde, İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve mücerret borç ikrarını içeren bir belgeye dayanmadığı tartışmasızdır. Ancak, borçlunun gerek icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde gerekse yargılama sırasında sunduğu cevap dilekçesinde borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını ödeme olgusuna dayandırdığı görülmektedir....
Borca itirazın İİK'nın 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; davalı alacaklının bonoya dayalı olarak başlattığı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takip dayanağı senedin TTK.'nın 776. maddesinde belirtilen zorunlu unsurları taşıdığı ve kambiyo senedi vasfında olduğu, alacağa 3095 Sayılı Kanunun 2/2. maddesine göre, ticari işlerdeki temerrüt faizi olan avans faizi oranının uygulanması gerektiği, Dairemizce yapılan hesaplamada fazla faiz talep edilmediğinin anlaşıldığı, keşideci davacı yönünden zamanaşımı süresinin 3yıl olup, bononun vade tarihi 28/02/2019 olup takip tarihi 15/02/2022 tarihinde zamanaşımı süresinin davacı borçlu yönünden dolmadığı, davacı borçlunun borca yönelik itirazlarını İİK.'...
Sayılı ilamının "...İİK’nın 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Zamanaşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında (Prof.Dr.Baki Kuru, İİH-1.Cilt 1988- sh.242 ve devamı) olup, süresinde yapılmış bir itiraz yada şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebilir..." şeklinde olduğu, somut olayda, davalı tarafça Silivri İcra Müdürlüğü 2022/445 Esas numaralı icra dosyası ile davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, davacının her ne kadar dava dilekçesinde borca itiraz etmiş ise de; dava dilekçesinde sunulan eklerin davasını ispatlar nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı tarafın yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/22630 Esas sayılı dosyasında borçluya gönderilen ödeme emri üzerine borçlu vekilince zamanaşımı def'inde de bulunularak borca ve fer'ilerine itiraz edimiştir. 818 sayılı BK'nın 133 ve 135. maddeleri uyarınca icra takibine başlanılmasıyla zamanaşımı süresi kesilip yeni bir zamanaşımı süresi işlemekte olup, aynı yasanın 136/2. maddesi uyarınca da takibe müteallik her muameleden itibaren yeniden zamanaşımı süresi cereyan eder. Somut olayda her ne kadar zamanaşımı süresi dahilinde yetkisiz icra dairesinde icra takibine başlanılmış ise de icra dosyası kapsamından, takibinin durduğu 10.6.2008 tarihi ile dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine ilişkin talepte bulunulan 5.8.2009 tarihleri arasında zamanaşımının tekrar kesilmesine sebep olacak nevide bir işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Borca itirazları yönünden yapılan istinaf incelenmesinde; davacı borçlu şirketin senedin bedelsiz olduğuna ilişkin icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Somut olayda davacı şirket senedin bedelsiz olduğunu ve borcu olmadığını ispatlayamadığından borca itirazın reddine karar verilmesi isabetlidir. Davacı borçlunun, takibin zamanaşımına uğradığına yönelik itirazı da henüz davacı borçlu yönünden takip kesinleşmediğinden borca itiraz niteliğindedir....
zamanaşımı süresine tabi olduğu, takip dosyasında 24/03/2014 ile 24/03/2017 tarihi arasında bu sürenin işlemsizlik dolayısıyla geçtiği, bu nedenle davacının zamanaşımı itirazının kabulü gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, borca itirazın süreden reddine, zamanaşımı şikayetinin kabulü ile İstanbul 6....
Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2021/13434 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 03/01/2018 tarihli 50.000,00 TL bedelli belgeye dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçluya 13/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 05/07/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile, ''Dosyanızda E-Devlet üzerinden borçlu olduğum görülmekte olup, tarafıma daha ödeme emrine ilişkin tebligat gelmemiştir. Söz konusu borca ve ferilerine itiraz ediyorum. Borcu kabul etmiyorum. Bu hususta icra takibinin durdurulmasına karar verilmesiyle, gereğinin yapılmasını sayın dairenizden saygılarımla arz ve talep ederim.'' açıklaması ile itiraz edildiği, davacı alacaklı tarafından 27/07/2021 tarihinde itirazın kaldırılması talebi ile mahkemeye başvurulduğu anlaşılmıştır....
" olarak nitelediğini ancak mahkemenin "eser sözleşmesi zamanaşımı" sebebiyle davayı reddettiğini, diğer taraftan davalı/borçlunun TTK md.101 "Cari Hesap sözleşmesi zamanaşımı" beyanını cevap dilekçesinde belirttiğini ancak mahkemenin Borçlar Kanununa ve TBK'ya göre "eser sözleşmesi zamanaşımı" sebebiyle davayı reddettiğini, bunun da usule ve kanuna aykırı olduğunu, davalı tarafın "TBK/BK'na göre yani borçlar hukukuna göre bir zamanaşımı beyanı/itiraz ve talebi olmadığını". mahkemenin resen borçlar hukukuna göre zamanaşımı sebepli bu şekilde "ret" kararı veremeyeceğini, kabul manasına gelmemek kaydıyla, davalının beyanlarına göre zaman aşımının dahi başlamadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....
ın kazan bedelini ... ile birlikte ödememek amacıyla icra takibine itiraz ettiği, sanıkların bu şekilde atılı suçu işledikleri iddia olunan somut olayda; Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından sanık ...'ın borca itiraz etmediği, taraflar arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf boyutunda kaldığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin eksik incelemeye ve sanıkların suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 17/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda da, alacaklının itirazın kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle davalının oyalaması nedeniyle zamanaşımı süresinin geçirildiğini, bir başka söyleyişle zamanaşımı def’inin ileri sürülmesinin MK’nun 2. maddesine aykırı olduğuna dayanabilmesi olanaklı değildir. Bir an için, BK’nun 132. maddesinde sıralanan zamanaşımını durduran sebeplerin sınırlı olmadığının, icra takibinin itiraz üzerine durdurulması halinde itirazın tebliğine değin alacağa yönelik zamanaşımı süresinin de duracağının ilke olarak kabulü halinde dahi, alacaklının borçlunun zatından kaynaklanmayan nedenlerden yararlanması sonucunu doğuracak şekilde, borçlunun itirazı ile itirazın alacaklıya tebliği arasında zamanaşımı süresinin durması gerektiği de ileri sürülemeyecektir..." denilerek eldeki davaya benzer durum için hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresinin birbirinden farklı olduğuna değinilmiştir....