İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2021/363 ESAS 2021/834 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu bononun zamanaşımına uğradığını ayrıca müvekkilinin bonoda lehda görünen Seydi UĞURLU'yu hiç tanımadığını, lehdar ile hiçbir ticari alışverisinin de olmadığını, muhtemelen alacaklı hanesinin boş bırakılarak düzenlenen senedin sonradan doldurulduğunu, zamanaşımı nedeniyle borca itirazın kabulüyle, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle alacaklı aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Alacağa ve faizlerine ayrıca tüm ferilerine itiraz ediyorum icra takibinin yasal süreç içerisinde durdurulmasını " beyan ederek borca itiraz ettiği, itirazını itfa olgusuna dayandırdığı böylece borcu doğuran hukuki ilişkiyi ve dolayısıyla borcu kabul ettiği görülmüştür. Bu durumda itirazın kaldırılması isteminin incelenmesi sırasında, alacaklının artık İ.İ.K.'nun 68/l. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek yoktur. Çünkü, anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan hukuki ilişki ve borç olup borçlunun da borcu ve hukuki ilişkiyi kabul ettiğine göre alacaklının alacağının ayrıca İİK'nun 68/l. maddesinde yazılı belgelerle ispatına yer olmadığı kabul edilmelidir. Buna göre artık itirazını ödeme olgusunda dayandıran borçlunun, borcu ödediği iddiasının İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı nitelikte belgelerle kanıtlanması gerekmektedir....
Mahkemece, takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de itirazın iptali davasına bakmakla görevli (yetkili) mahkeme takibin yapıldığı Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı Gaziantep 6.İcra Müdürlüğünün 2011/8258 sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HMK’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Adana 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır....
Davacı ..., Edremit 2.İcra Müdürlüğü’nün 2011/339 sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı itirazın iptali istemi ile açılan davada Edremit 1. Asliye Hukuk mahkemesi, HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalının ikametgahı olan yetkili İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş ve bu karar da 11.07.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de yoktur. O halde, mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Borçlu tarafından, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında, senedin teminat senedi olarak verildiğinden bahisle borca itirazda bulunulmuş ise de, bu iddianın aynı madde kapsamındaki belgelerden biri ile ispatlanması gerekir. Davacı teminat olgusunun aralarında dayanan devir sözleşmesine dayandığını iddia etmiş ise de, devir sözleşmesini ibraz etmemiş, karşı taraftan istenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı tarafın bu yönde kabulü bulunmamakta olup, senedin gerekli şekil şartlarını taşıdığını ileri sürmüştür. Takip dayanağı bononun 20.04.2012 olan düzenlenme tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK 778/h maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 749. maddesi gereğince; poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyene) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır. Yine, TTK.nun 778/f. maddesi yollamasıyla uygulanması gerekli TTK. nun 680. maddesi uyarınca, açık bono düzenlenmesi mümkündür....
İcra Dairesi'nin 2015/5005 sayılı dosyasının dayanağı olan belgede yazan toplamı 1.725,00 Euro'ya tekabül eden altın ve nakit parayı bize 30.8.2015 tarihinde borç olarak vermiştir. ... biz önceki ve bu borcu 15.9.2015 tarihinde, Eylül ayında evimizi satacağımızı ve o tarihte bu paraları ödeyeceğimizi davacıya söylemiştik.", şeklindeki beyan ile alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişki kabul edilip itiraz senetle ödeme olgusuna dayandırıldığına göre artık takip dayanağı belgenin İİK'nun 68/1. maddesindeki belgelerden olması aranmaz. Çünkü, anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan hukuki ilişki borç olup, bu husus da kabul edildiğine göre ayrıca ispatına gerek bulunmamaktadır. Bu ilke HGK.nun 01/12/1985 tarih ve 1984/12-257 E. - 984 K. sayılı kararında da aynen benimsenmiştir....
A.Ş. hesabına yatırılmıştır.Yukarıda anlatılan nedenlerden dolayı ödeme dışında kalan borca ve takibe itiraz ediyoruz. " şeklinde borca itiraz edildiğini, itirazını itfa olgusuna dayandırdığını, böylece borcu doğuran hukuki ilişkiyi ve dolayısıyla borcu kabul ettiğinin görüldüğünü, dolayısıyla ödeme yapılan kısım bakımından da icra müdürlüğünce takibinin tamamının durdurulduğunu, icra müdürlüğünce yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu, borçlu tarafından yapılan ödemenin dosya borcundan mahsubunun talep edildiğini, borçlu tarafından borca itiraz dilekçesinde takibinin durdurulmasının talep edildiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir....
Karinenin varlığı hâlinde, karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini ispatla yükümlüdür. Kesin kanunî karineler dışında, karşı taraf karinenin aksini ispat edebilir. Karine söz konusu olduğunda, karşı ispat faaliyetinden değil, karine ile kabul edilen durumun aksini ispat etmek gerekir. (Bakınız: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.2021 Tarih 2017/(19)11-926 Esas 2021/177 K. Sayılı ilamı) 6102 sayılı TTK'nın 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nun 14/03/2001 tarih, 2001/12- 233 ve 20/06/2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir....
İcra takibi ise, 10 günlük ibraz süresinin bitiminden itibaren 6 aylık zamanaşımı süresi dolduktan çok sonra, 03.02.2012 tarihinde, başlatılmıştır. O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımına dayanan borca itirazının kabulü ile İİK'nun 169/a-5 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken zamanaşımı konusunda yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....