İcra dosyasının incelenmesinde; borçlu vekilinin 19.08.2014 tarihli itirazında ana parayı ödediklerini belirterek, asıl alacağa ve fer'ileriyle birlikte borcun tamamına itiraz ettiği, itirazını itfa olgusuna dayandırdığı, bir başka anlatımla borç doğuran hukuki ilişkiyi ve borcu kabul ettiği görülmüştür. Bu durumda itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında, takibe dayanak belgenin artık İİK.'nun 68/l. maddesinde belirtilen belgelerden olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur. Çünkü, anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan, "hukuku ilişki ve borçtur". Borçlu, hukuki ilişkiyi ve borcu kabul ettiğine göre, alacaklının, alacağının ayrıca İİK'nun 68/l. maddesinde yazılı belgelerle ispatına yer olmadığı kabul edilmelidir. Yargıtay'ın yerleşmiş görüşü bu doğrultudadır (Hukuk Genel Kurulu'nun 4.12.1985 tarih ve 12/27-984 sayılı kararı)....
Borca itiraz ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davacı borçlular zamanaşımı nedeniyle İİK'nun 71. ve 33- a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, takip işlemleri arasında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile tüm borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip İİK'nun 170/2. maddesine göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise; “….İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum eder” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, bilirkişi incelemesi sonucunda imzanın borçluya ait olduğunun tespit edildiği ve mahkemece tensip kararı ile takibin tedbiren durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesince, imzaya itirazın reddi ile borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi isabetlidir....
İİK'nun 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Zamanaşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır (... ... İİH-.... Cilt 1988-sh.242 ve devamı). Takibin genel haciz yoluyla yapılmış olması bono için yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanmayacağı sonucunu doğurmaz. Somut olayda, takip dayanağı bononun ....06.2008 keşide ve 31.07.2008 vade tarihli olduğu, ....05.2014 tarihinde genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu tarafından cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu, bononun tanzim tarihi itibari ile yürürlükte olan 6762 Sayılı ...'nun 690. maddesinin yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 662. maddesi gereğince takip tarihi itibariyle üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2020/620 ESAS - 2021/219 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Ankara 24. İcra Dairesi’nin 2020/7277 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkili ile birlikte borçlu olarak gösterilen Erçam Sağlık Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında takibe konu çekin bir teminat çeki olduğuna dair sözleşme yapıldığını, burada asıl borçlunun Erçam Sağlık Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğunu, müvekkilinin borçlu konumda bulunmadığını belirterek, müvekkili aleyhine başlatılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra dosyasında 20/01/2015 tarihinde başlatıldığı, yapılan takipte borca ve yetkiye itiraz üzerine takibin 05/02/2015 tarihinde durduğu, aradan 1 yıl 9 ay geçtikten sonra 11/11/2016 tarihinde icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiği, Büyükçekmece ......
İcra müdürlüğünün 2022/1860 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının borca itirazını İİK'nun 69/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispat edemediği, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını da yazılı belge ile ispatlayamadığı anlaşıldığından, davacının borca itirazının ve şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve ödeme emri ile birlikte taraflarına gönderilen alacaklı vekilinin ıslak imzalı aslı gibidir kaşesinin bulunduğu senet suretinde ödeme ve düzenleme yerinin bulunmadığı, takipten sonra icra müdürlüğündeki senet aslına düzenleme yerinin eklendiği, buna ilişkin suç duyurusunda bulundukları belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti ve borca itiraz davasına ilişkindir....
BK'nun 157. maddesi; "Bir dava veya defi yoluyla kesilmiş olan zamanaşımı, dava süresince tarafların yargılamaya ilişkin her işleminden veya hakimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımı, icra takibi ile kesilmişse, alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımı, iflas masasına başvurma sebebiyle kesilmişse, iflasa ilişkin hükümlere göre alacağın yeniden istenmesi imkanının doğumundan itibaren yeniden işlemeye başlar." hükmünü içermektedir. Somut olayda; davalının davacı kuruma 4793 nolu nolu aboneliğe ait 15.03.2001 ve 18.05.2001 son ödeme tarihli elektrik faturaları nedeniyle 29.12.2005 tarihi itibariyle toplam 1.861,21 TL borçlu olduğu, bu borç nedeniyle davalı aleyhine, toplam 1.867,06 TL alacağın tahsili amacıyla, 02.01.2006 tarihinde icra takibine başlandığı, davalının 27.04.2012 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının borca itirazında haksız olduğunu, çek üzerindeki imzaya itiraz edilmediğini, dava konusu icra takibini yapmakta davalı-alacaklının kötü niyetli olup olmadığına dair hiçbir kanaat belirtilmeden kötü niyet tazminatına hükmedildiğini, davalı/alacaklının ağır kusuru ya da kötü niyetinin bulunmadığını, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo takibinde zamanaşımı itirazına ve borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. Bursa 5....
Şti şirketinin 2003 yılına kadar yetkili ortağı olduğu, 2003 yılından sonra imza yetkilisi kardeşi Yakup Memişoğlu olmasına rağmen suç tarihinde katılanın sahibi olduğu şirkete 20/01/2007 tarihli 4.500 TL bedelli çeki verdiği, çekin bankaya ibrazı sırasında karşılıksız olduğunun anlaşıldığı, bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen somut olayda; çekteki imza ve borca itiraz edilmediği, sanığın çek imzalaması konusunda diğer ortaklarının da muvafakatının bulunduğu sanığın sahte belge düzenlemek kastı ile hareket etmediği gibi çekinde önceden doğan borca karşılık olarak verildiği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....