Sayılı dosya ile dava açtıkları ve icranın geri bırakılması kararı aldıklarını, taşınmaz üzerinde banka ipoteği olduğu için bugüne kadar satış işlemlerinin taraflarınca ertelendiğini, borçlar hukuku ve takip hukuku kurallarına göre borçlu oldukları sabit olan ve bu hususta itirazda bulunmayan boçluların taşınmazı icradan kaçırmak gayesi ile açtıkları icranın geri bırakılmasına ilişkin davanın neticesinde genel hükümler çerçevesinde temel ilişki nedeni ile borçlu olan davalılardan paranın tahsil edilebilmesi için işbu davanın açıldığını ileri sürerek, davalılardan takip tarihi itibari ile 84.600 TL alacaklı olduklarına ve bu alacağa ticari faiz işletilmesine karar verilmesi ile davalılar ve/veya muris ... ... adına kayıtlı olması durumunda taşınmazlarına ihtiyati haciz konulmasını, talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkilleri murisi ... ...'...
Ne var ki; zamanaşımının ilk kesilme tarihi olan 09/07/2008 ile 13/04/2015 tarihi arasında zamanaşımını kesen bir takip işlemi yapılmadığından bonoya ilişkin zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. O halde; mahkemece, icra takibi kesinleşmediğinden İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olup,mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının bu gerekçe ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile, ... 4....
İİK'nun 33/a maddesinin 1. fıkrasında ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, 7006684 nolu, 13.12.2011 tanzim tarihli 17.932,25 TL bedelli kambiyo vasfındaki çek yönünden 6762 Sayılı TTK'nun 726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, ibraz tarihi bulunmayan 7003831 nolu, 21.10.2011 tanzim tarihli, 25.000 Tl bedelli çek yönünden 818 sayılı BK'nun 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı dolmadığından istemin reddine, süresinde ibraz edildiği anlaşılan 7006684 nolu, 13.12.2011 tanzim tarihli 17.932,25 TL bedelli çek yönünden ise şikayetçi borçlu hakkında icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bononun keşide tarihinin 10/12/2012 olup, takibin kesinleşmesinden sonra takibin zamanaşımına uğradığı iddiası ile itiraz edildiğini, davacıların zamanaşımı itirazları doğrultusunda mahkemece Çatalca İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 2018/2008 icra takip dosyasında 03/07/2015- 31/10/2018 tarihleri arasında yapılmış herhangi bir işlemin olup olmadığı takibin zamanaşımına uğradığı anlaşılmış olmakla İİK'nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde takip sonrası zamanaşımı iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. HMK 342. md. uyarınca istinaf başvuru sebepleri ve gerekçesinin istinaf dilekçesinde yer alması gerekir....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İcranın geri bırakılması ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. ... İcra Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 5. Tüketici Mahkemesince ise davacı tarafından icranın geri bırakılması istemli olarak dava açıldığı, hakem heyeti kararının iptaline yönelik bir talep bulunmadığı, uyuşmazlığın ilamlı icra takibinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda; iptali talep edilen takibin ......
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması şikayetine yönelik yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zamanaşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından Bakırköy 11....
Tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar mahkemece icranın geri bırakılması kararı verilmiş ise de, dosya içerisinde mevcut icra dosyası üst yazısından dosyanın aslının aranmakta olduğunun anlaşıldığı, dosya içerisinde ise dosyanın esasını çözümleyecek nitelikte evrakların bulunmadığı, ancak mahkemece dosya aslının tümü celp edilmeden karar verildiği anlaşılmıştır....
sonrası 2021/209 E) sayılı takip dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
O halde, mahkemece, istemin kabulü ile İİK'nun 71/son maddesinin göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf konusu kararın verildiği 2021/1737 E. sayılı dosyada icranın geri bırakılması talep edilmediğini, ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine 5 günlük yasal süresi içinde zamanaşımından dolayı borca itiraz nedeniyle icra takibinin iptali talep edildiğini ancak İcra Mahkemesi hakimi tarafından hatalı hukuki değerlendirme ile 2021/1737 E. sayılı dosyada icranın geri bırakılması talep edildiği kanaatine varılarak derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, derdestliğin söz konusu olabilmesi için aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olması gerektiğini, 2021/1428 E. sayılı dosyada icranın geri bırakılmasının talep edilmiş olması, 2021/1737 E. sayılı dosyada ise zamanaşımından dolayı borca itiraz nedeniyle icra takibinin iptali talep edilmesi nedeniyle derdestliğin sözkonusu olmadığını borca itirazın incelenmesini düzenleyen İİK 169/a maddesi gereğince, icra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki...