Yukarıda açıklanan kural gereğince, alacaklı açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere ilama dayalı eksik kalan asıl ve faiz alacağını ayrı bir takip yaparak talep edebileceğinden, alacaklının ayrı bir takip yapmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığından mükerrer takip değildir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen dosyalarda davalılardan ... ve ...’ün dava konusu vakıalara ilişkin herhangi bir ikrarlarının bulunmadığı, dava konusu alacağa ilişkin en son işlem tarihi itibariyle 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolduğu, bu davalıların süresinde zamanaşımı definde bulunduğu gerekçesiyle bu davalılar yönünden asıl ve birleşen davaların zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan asıl ve birleşen davalarda davalıların ceza dosyasında davaya konu malların alındığı fakat bedellerinin ödendiğine ilişkin ikrarları bulunduğu, bu nedenle dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı, ancak davaya konu mallara ilişkin düzenlenen ve davacı şirket yetkilisinin imzasını taşıyan faturalarda bedelinin tahsil edilmiş olduğunun açıkça belirtildiği, aksinin davacı tarafça ispat edilemediği, teklif edilen yeminin de davalılarca ifa edildiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların ...,...,.... San.Tic.Ltd.Şti., .......
un şikayeti üzerine müştekiler hakkında başlatılan soruşturma sırasında dinlenen tanıkların müşteki ...'in olay yerinde olmadığını söylemeleri ve müşteki ...'in ise tehdit ettiğine dair duyumları olmadığı gerekçesiyle müştekiler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve müştekilerden ... hakkında ise Ümraniye 2....
'nun 82/1- 2. maddesinden kaynaklanan haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacı tarafın kıymet takdirine yönelik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nun 128/a-5, 363/1, 365/son, HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı tarafın İİK....
(eski 663/2.) maddesi gereğince, zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklı tarafından yapılan takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. İİK.’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takipte ödeme emrinin borçluya 13/11/2002 tarihinde tebliğ edildiği, ancak, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile icra mahkemesine yaptığı başvuru sonucunda Konya İcra Mahkemesinin 02/12/2002 tarih ve 2002/3011 E.-3562 K.sayılı kararı ile tebliğ tarihinin 29/11/2002 olarak düzeltildiği, borçlu şirketin Konya 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....
Şubesi'ndeki doğrudan gelir desteği hesabı üzerine konulan haczin kaldırılması konusundaki şikayeti yanında içtihatlara göre ileride doğacak muhtemel hak ve alacakların haczi mümkün olmadığından borçlunun hesabında ilerleyen dönemlere ait alacaklara konulan haczin de kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nun 09.04.2008 tarih ve 2008/12-310 Esas sayılı kararı gereğince çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczinin mümkün olduğundan şikayetin reddine karar verilmiş, ancak ilerleyen dönemlerde doğacak alacaklara ilişkin haciz yapılamayacağı şikayeti konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İİK.nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca (7) günlük süreye tabidir. Bu süre haczi öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda borçluya kıymet takdir raporunun 01.11.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda 22.11.2012 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin İİK'nun 16/1.maddesi gereğince hak düşürücü süreden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, mahkemece borçlunun süreye tabi olmayan bu şikayeti yönünden işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sanıklara isnat olunan ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen “alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, ancak alacaklının süresi içerisinde İcra Ceza Mahkemesine şikayeti üzerine dava açılabileceği, alacaklının şikayeti olmaksızın iddianame ile dava açılamayacağı gözetilerek, Temyiz davasına konu eylemde, alacaklının hiçbir aşamada usulüne uygun olarak verilmiş bir şikayet dilekçesi bulunmadığı gibi şifahi bir beyanının da olmadığı, sanıklar hakkında İstanbul 1....