Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 04.12.2014 tarih, 2014/22275-29434 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece verilen icranın geri bırakılmasına dair kararın alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, ... İcra Müdürlüğü'nün ......

    Davacı vekili 07.01.2020 tarihli davanın aydınlatılması kapsamında vermiş olduğu dilekçede ise, haczedilen traktörün tarımsal araç olması nedeniyle şikayetlerinin haczedilemezlik şikayeti ve terditli taşkın haciz şikayeti olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece haczedilemezlik şikayetinin yedi günlük şikayet süresi geçtikten sonra yapıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı, dava dilekçesi ve davacı vekilinin 07.01.2020 tarihli dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde davanın taşkın haciz nedeniyle haczin kaldırılması istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece taşkın haciz şikayeti ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı ve karar verilmediği anlaşıldığından, taşkın haciz şikayetinin esasının incelenmesi gerekmekte olup, aksi yönde yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    görevi kötüye kullanma suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır....

      süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

      e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        iken alıcının 30.000 km bakımı, silecek çalışmıyor, kapı camları kapanırken kasıyor, seyir halinde iken uğultu geliyor ve yağ eksiltiyor şikayeti ile yetkili servise aracı getirdiği, serviste yapılan işlerin 30.000 km bakımı, ön fren balatası ve alternatör kayışı değişikliği ve balata temizleyici verilmesine ilişkin olduğu, 04.02.2015 tarihli servis talebinde araç 36.669 km de iken alıcının yağ kaçağı var, silecek çalışmıyor, uğultu sesi var, ön cam yavaş kapanıyor şikayetinde bulunduğu, servis tarafından silecek iç mekanizmasının komple değiştirildiği, 09.02.2015 tarihli servis talebinde araç 37.121 km de iken alıcının motordan ötme sesi geliyor şikayeti ile yetkili servise getirildiği, serviste yapılan işler: turbo ünitesi ve hava filtresi değişikliği olduğu, 24.06.2015 tarihli servis talebinde araç 45.213 km de iken, alıcının 45.000 km bakımı, motordan ses geliyor, ABS lambası yanıyor ve araçta ıslık sesi var şikayeti ile yetkili servise getirildiği, serviste 40.000 km bakımının yapılarak...

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ceza soruşturmasındaki haksız şikayeti nedeniyle davacıya ait emtiaya el konulduğu ve emanetteki ticari emtianın kaybolduğu, davacının ceza yargılaması sonucu beraat ettiği, davalının haksız şikayeti nedeniyle davacının zarara uğradığı, dava konusu malzemeler bulunamadığından deforme olup olmadığı ve değerinin tespit edilemediği, davacının maddi zararının takdiren 1.000,00 TL olduğu , davalının sübut bulan eylemi nedeniyle davacının kişilik değerinin zedelendiği gerekçesiyle, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

            Davacılar, motorsikletine zorla el koydukları iddiasıyla davalının şikayeti sonucu haklarında hırsızlık suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğünü, soruşturma sonucunda haklarında takipsizlik kararı verildiğini, davalının ise suç isnad ederek iftira ettiği gerekçesiyle açılan davada cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, davalının haksız şikayeti nedeniyle uğradıkları manevi zararın giderilmesini istemişlerdir. Davalı ise, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece;davalının,davacılara ''iftira attığı” şeklindeki eylemin gerçekleştiği ve yapılan söz konusu bu eylemin davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabulü ile davacılar yararına manevi tazminata hükmedilmiştir. Dava dosyası içerisinde bulunan .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/164 esas ve 2012/11 karar sayılı ceza dosyasının incelenmesinde;davalının ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu dilekçesi ile tamir için ...'da ....'...

              Yukarıda açıklanan aşamalardan da anlaşılacağı ve alacaklının da kabulünde olduğu üzere ihale konusu maden işletme ruhsatına yönelik haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karara ilişkin temyiz incelemesi henüz sonuçlanmamış ve karar kesinleşmemiştir. Haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen kararın temyiz tarihi, satış kararı ve ihale tarihinden öncedir. Ayrıca, borçlunun, haczedilmezlik şikayeti sonuçlanmadığından satışın durdurulması talebi de, ... İcra Mahkemesi'nin 28/09/2015 tarih ve 2015/1059 E.-909 K. sayılı kararı ile reddedilmiştir. Diğer bir ifade ile, haczedilmezlik şikayeti keşinleşmeden ve borçlunun satışın durdurulması talebi olduğu halde satışa gidilmiştir....

                Ceza Dairesinin 29.11.2021 tarihli ve 2020/7869 Esas, 2021/8312 Karar sayılı kararı ile; "...Adli Tıp Kurumu Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulunun 01/09/2010, 17.12.2014, 15.04.2015; Adli Tıp Genel Kurulunun ise 26/07/2012, 28.05.2015 tarihli raporlarda karın ağrısı, kusma şikayeti ve laboratuar bulgularına göre ilgili uzman konsültasyonu istemeden hastayı eve göndermesi tıp kurallarına uygun olmadığı belirtilen sanık ...'...

                  UYAP Entegrasyonu