WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda takip kesinleştikten sonra 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği anlaşıldığından mahkemece zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 19....

Davacının hatalı tescil istemini öğrenmeden dava açması beklenemeyeceğinden, 10 yıllık zaman aşımı süresinin, davacının satın aldığı hissesinin tapu siciline hatalı yazıldığını öğrendiği tarihten itibaren başlaması gerekmekte olup, ne var ki mahkemece öğrenme tarihi araştırılmamıştır. Davacı hatalı tescil işlemini 2011 yılında öğrendiğini ileri sürmekte olduğu, dosya kapsamında da aksi yönde bir delil bulunmadığından, en erken imar uygulamasının yapıldığı 2003 yılında davacının hatalı tescil işlemini öğrendiği düşünülse dahi 10 yıllık zaman aşımı süresi içinde davanın açıldığı anlaşılmakla işin esası hakkında tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/10/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, bononun vade tarihinin 04/12/2002 olduğu, davalının zaman aşımı itirazında bulunduğu, davacının hamil olduğu senetlere dayanarak üç yıl içinde keşideciye müracaat etmemesi sebebiyle ancak, vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya başvurması gerektiği, dava tarihi itbariyle bu süreyi geçirdiği, davacı tarafın zaman aşımını kestiğini iddia ettiği icra işlemleri ile ilgili ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/145 E. 2013/278 sayılı kararı ile bononun zaman aşımına uğradığından davalı hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği gerekçesiyle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      (Yargıtay HGK 2013/4-440 - 2014/115 Sayılı ilam). 07/10/2002 tarihli, müteveffa Taner Yeşilbaş'ın ölümüne sebep olan olaya ilişkin ceza zaman aşımının, olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK 455/1 ve 765 sayılı TCK 102/4 maddesi gereği 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, zaman aşımı süresinin 07/10/2007 tarihinde dolduğu, davanın 19/09/2017 tarihinde açıldığı, davalının cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunduğu anlaşılmakla, davanın zaman aşımı sebebiyle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır....

        (Yargıtay HGK 2013/4-440 - 2014/115 Sayılı ilam). 07/10/2002 tarihli, müteveffa Taner Yeşilbaş'ın ölümüne sebep olan olaya ilişkin ceza zaman aşımının, olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK 455/1 ve 765 sayılı TCK 102/4 maddesi gereği 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, zaman aşımı süresinin 07/10/2007 tarihinde dolduğu, davanın 19/09/2017 tarihinde açıldığı, davalının cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunduğu anlaşılmakla, davanın zaman aşımı sebebiyle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır....

          Bu duruma göre de davacıların üçüncü kişi durumundaki M.K.ye yönelik davalarını Borçlar Kanunun 60/1 maddesinde öngörülen bir yıl ya da 60/2 maddesinde öngörülen beş yıllık uzamış zaman aşımı süresinde açmaları gerektiği açıktır. Ölüm olayı 13.02.2002 tarihinde meydana gelmiş olup kısmi davanın 11.04.2003, ek davanın ise 03.04.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacılar tarafından, ölüm tarihinden itibaren bir ve beş yıllık süreler geçtikten, diğer bir deyişle zaman aşımı süresinden sonra ek davanın açıldığı, giderek davalı M. K.vekili tarafından ek davaya karşı da süresinde zaman aşımı savunmasının ileri sürülmüş bulunmasına göre 03.04.2009 tarihli ek davada konusu talepler bakımından anılan davalıya yönelik davanın zaman aşımına uğradığının kabulünün gerektiği açıktır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasında on yıllık, 6 aylık ve 3 yıllık zaman aşımı sürelerinin defalarca dolduğunu, dosyadaki raporun eksik ve hatalı olduğunu, raporun baştan sona üç yıllık zaman aşımı üzerine kurulduğunu, bir de on yıllık ve altı aylık zaman aşımı olduğu hususlarının hiç nazara alınmadığını, hangi işlemin zaman aşımını kestiği, hangisinin kesmediği tartışılmadan hatalı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına ilişkindir. Osmaniye 1....

            Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre asli ve diğer otobüs sürücüsünün ise araçta fazla yolcu bulundurmak suçundan kusurlu bulunduğunu, kazada yaralanan davacıların toplamda 12.000,00 TL maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini, ancak dava konusu olayda kazanın meydana geldiği 06/09/2004 tarihinden bu tarafa 10 yıllık hak düşürücü zaman aşımı olduğunu, bu nedenle zaman aşımı itirazında bulunduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı esasa karşı cevap haklarının saklı kalması kaydıyla zaman aşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              göre on yıllık asli dava zaman aşımı süresine tâbi bulunduğu ve suça sürüklenen çocuğun mahkeme sorgusunun yapıldığı 05.06.2008 ile çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu yönünden karar tarihi arasında, çocuğun nitelikli cinsel istismar suçu yönünden ise inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükümlerin 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında görülen kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 09.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hallerde, zamanaşımı bu bildirimin yapılabileceği günden işlemeye başlar.'' düzenlemesi kapsamında ödemeden itibaren zaman aşımı 2 yıldır. Sorumluların kimler olduğu bellidir. TBK 149. Madde de alacağın muaccel olmasından bahsetmiştir. Davacı ödemekle alacağı muaccel hale gelmiştir. Diğer davalıların (müteselsil sorumluların) kusur ve sorumluluk miktarı belirlenmesi için yargılama devam ediyorsa bu ancak süresinde açılan davada bekletici mesele teşkil eder. Davacı zaman aşımı geçmeden dava açması ve mahkemece diğer davanın sonucu beklenmesi gerekirdi. Ayrıca somut olayda ceza zaman aşımı ile de bir alakası yoktur. Zira müteselsil sorumlular arasında rücu davasın ceza zaman aşımı uygulanmaz....

                  UYAP Entegrasyonu