başlayacağı gözetilerek eldeki davanın 5 yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 02/07/2022 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....
Bu suçlar için TCK'da öngörülen ceza miktarı itibariyle zaman aşımı süresi 8 yıl olup bu süre yukarıda belirtilen 10 yıllık genel zaman aşımı süresinde de az olduğu için uzamış zaman aşımı süresinin varlığından da söz edilemeyeceği kabul edilmiştir. Davalılar yönünden bir diğer zaman aşımı süresi ise 2 yıl olup, TBK'nın 72/1 maddesi uyarınca bu sürenin başlangıcı zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihte işlemeye başlayacaktır. Davamıza konu olay ile ilgili davacı bankanın teftiş kurulunun görevlendirdiği müfettişler tarafından 05/11/1999 tarihli teftiş raporu düzenlenmiş olup, raporun sonuç bölümünde davalılar ... ve Ayşe'nin banka alacaklarının normal yollardan ödenmemesi ve takipler sonucu tahsil edilemeyerek zarara dönüşmesi halinde mali yönden sorumluluklarının saklı tutulmasının sicil dosyalarına şerh verilmesi önerilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/55 Esas sayılı dosyasına sunulan faturaların tarihlerine bakılarak zaman aşımı değerlendirilmesine gidilmiştir. Oysa davacı tarafından temyiz aşamasında bir kısım fatura ve belgelerin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının dava dilekçesinde bahsettiği temyiz aşamasında da sunduğu faturadaki işlemin ne zaman yapıldığı, işin bitim tarihinin ne zaman olduğu, alacağın gerçek doğum tarihi belirlenerek sonuca gidilmesi gerekirken yapılan zaman aşımı değerlendirilmesinin hatalı olduğu görülmüş olup bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın eylemini değişen suç vasfına göre; 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-c bendi gereğince suç tarihinden inceleme tarihine kadar zaman aşımı süresinin dolduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, müdahil idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, soruşturma zaman aşımı dolması nedeniyle sanık hakkında idari para cezasının tayinine yer olmadığına 03.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet ve beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Suç tarihi olan 02.06.2004 tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması; Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ve katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanıklar hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı ve CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 30.04.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Şti. ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz .... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyasından, borçlu... Matbaacılık ...Ltd....
O halde; her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin kesin hüküm ve süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyasında bu süreçte hiçbir işlem yapılmadığından düşmüş olduğunu, yenilemeyle 2019/34651 Esas noyu aldığını, takip sürecinde birden fazla olarak kambiyo süresini geçmesi suretiyle kambiyo vasfını yitiren evraka dayalı olarak kambiyo takibinin devam edemeyeceğini, hak düşümü ve zaman aşımı nedeniyle kambiyo takip yolunun iptali gerekeceğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü'nün yenilenmeden önceki 2018/14524 E....
Zaman aşımı başlangıcının bu durumda sürekli ... göremezlik oranının artma göstererek % 16,2 den % 37'ye yükseldiği 25.04.2002 tarihi olarak kabulü gerektiğinden davanın açılış tarihi itibariyle BK 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zaman aşımı dolmadığından davanın esasına girilmesi gerekirken aksine düşüncelerle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı zaman aşımı savunmasına dayanmıştır. Uyuşmazlık, eldeki davada zaman aşımı süresi ile zaman aşımının dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı banka alacağın zaman aşımına uğramadığını, kredi alacağının fon alacağına dönüştüğünü, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun uyarınca fon alacaklarının yirmi yıllık zaman aşımı süresine tabii olduğunu ileri sürmüştür. Ne var ki, eldeki dava dosyasına konu alacağın yazılı temlik sözleşmesi uyarınca davacı bankaya devredildiği, temlik eden Tasfiye Halinde ... A.Ş.'nin fona devredilen bankalar arasında yer almadığından temlike konu alacağın 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 132/8. maddesi hükmü uyarınca fon alacağına dönüşmeyeceği, bu itibarla somut olayda uygulanması gereken zaman aşımı süresinin genel zaman aşımı süresi olan on yıllık süre olduğu anlaşılmıştır. Nitekim; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/6451 Esas, 2014/12973 Karar sayılı ilamında: "......