WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozma sonrasında yapılan yargılama sonunda, mahkemenin 12.01.2015 tarihli ve 2016/103 esas 2016/16 sayılı "karara esas alınan 26.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen değerlerden davacı tarafça zaman aşımı dikkate alınarak 100,00 TL'lik dava değerinin 8.905,00 TL arttırılarak toplamda 9.005,00 TL olarak ıslah edildiği, davalı tarafça yapılan zaman aşımı itirazı nedeniyle düzenlenen 17.11.2014 tarihli ek bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacının ıslah talebinin tespit edilen miktarın altında bulunduğu ancak Ankara Batı İş Mahkemesince hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti alacağı bilirkişi tarafından %30 taktiri indirim yapılarak hesaplanmış ise de mahkemece %40 oranında taktiri indirim yapıldığından, %10 'luk taktiri indirim nedeniyle reddedilen miktar olan ....193,08 TL üzerinden yukarıda açıklanan Yargıtay içtihatına göre vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden" gerekçesiyle bozma kararının 2. bendine karşı direnilmiş olup, Dairemizce temyiz incelemesi sırasında...

    Esas sayılı dosyası sebebiyle davalı tarafından derdestlik itirazında bulunulmuş ise de celp edilen dosya ile mevcut dosyamız üzerinde yapılan inceleme neticesinde her iki dava dosyasındaki alacağın sözleşmelerinin ve dönemlerinin farklı olduğu anlaşıldığından davalının itirazı yerinde görülmemiş, dava konusu alacak sözleşmeden kaynaklandığından TBK 146 maddesi gereğince sözleşme tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık zaman aşımı süresi geçmediğinden davalının zaman aşımı itirazı da yerinde görülmemiştir. Davalı ... Anonim Şirketi ile Davacı ......

      Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgu tarihinin 17.05.2011 olduğu, zaman aşımını kesen son işlem olan 17.05.2011 tarihli sorgu ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, zaman aşımını kesen başkaca sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı kanunun 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 04.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak; Suç tarihi 16.02.2005 ile inceleme tarihi arasında lehe olan 765 sayılı TCK'nin 102/4. ve 104/2. maddesinde öngörülen zaman aşımına dair süreler ile 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesindeki zaman aşımının durduğu sürenin birlikte hesaplanması sonucu dava zaman aşımı süresinin inceleme tarihi itibarıyla gerçekleşmiş bulunduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapmak Hüküm : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 08/12/2010 tarihi ile mahkemenin mahkumiyet hükmünün verildiği 20/03/2019 tarihleri arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, asli zaman aşımının dolması nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektirmiş, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma Hüküm : CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklara yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, zaman aşımını kesen son işlem olan 30.04.2012 tarihli sorgu ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, zaman aşımını kesen başkaca bir sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 03.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Ceza Dairesi tarafından ise suça sürüklenen çocuk hakkında kamu davasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, Ceza Genel Kurulunun 20.03.2018 tarihli, 2018/11-38 Esas ve 2018/113 Karar sayılı kararı uyarınca yerel mahkemece verilen mahkumiyet kararı istinaf mercii tarafından kamu davasının düşürülmesine karar verilerek hüküm türü değiştirildiğinden kararın temyiz kanun yoluna tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son maddelerinde düzenlenen suça ilişkin olağan zaman aşımı süresinin TCK'nin 66/1-d ve 66/2. maddeleri uyarınca 10 yıl, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 15 yıl olduğu, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                Ev başkanının sorumluluğu konusunda özel bir zaman aşımı düzenlemesi bulunmadığından haksız fiiller için kanunda öngörülen kısa ve uzun zaman aşımı süreleri uygulanır. Zaman aşımı başlangıcı, kısa zaman aşımı süresi bakımından; zararın, fiilin ve failin (sorumlu ev başkanının) öğrenildiği tarih, uzun zaman aşımı süresi bakımından da olay tarihidir. Ancak, ceza zaman aşımı süresi, aile başkanının sorumluluğunda uygulanmaz. (Emsal - Yargıtay 3 HD, 2020/2841 E.,2021/1775 K....

                , suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı sebebiyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 25.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Davalı vekilince yetki itirazında bulunulmuş ise de, davalı tarafça süresinde sunulan cevap dilekçesi bulunmadığından usulüne uygun yetki itirazı bulunulmadığından talebin değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekilince zaman aşımı def'inde bulunulmuş ise de, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmadığından ve zaman aşımı def'iinde bulunulmadığından ve ayrıca taraflar arasındaki sözleşme tarihi, icra takip tarihi ve dava tarihi dikkate alındığında davalı tarafın zaman aşımı def'iinin yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. Bu süre hak düşürücü süre olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu