İTİRAZ VE ŞİKAYET Muteriz borçlu itiraz dilekçesinde; alacaklı ve takibin diğer borçlusu ile hiç bir ticari ilişkisi olmadığını, senetlerin kayınpederi ...’in kasasından çalınarak sahte şekilde doldurulduğunu ve ciro edildiğini, takibe konu senedi 2007 yılında kayınpederine borç karşılığı imzalayarak verdiğini, kayınpederine olan borcun ödendiğini, zaman aşımı itirazında bulunduğunu, senetlerdeki yazı ve imza yaşının tespiti için rapor talep ettiğini, senetlerin arkasında bulunan lehtar cirolarındaki imzaların farklı olduğunu, lehtar cirosunun İbrahim Kandemir’e ait olup olmadığının araştırılması gerektiğini, takibe konu senetlerdeki yazılara ve borca itiraz ettiğini, keşide yeri, tarihi, alacaklısı ve vade tarihi yazmayan senetlerin usul ve yasaya aykırı olarak doldurulduğunu belirterek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalıların borca itiraz dilekçelerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle İİK 67.maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre ile 2918 sayılı KTK 109.maddesinde belirtilen 2 yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, itirazın iptali davasıdır. Davalıların borca itiraz dilekçelerinin davacıya tebliğ edilmediği, bu nedenle İİK 67.maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre ile 2918 sayılı KTK 109.maddesinde belirtilen 2 yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmadığı anlaşıldığından ( 19. Hukuk Dairesi 29/11/2012 tarih 10127/18090 ) davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Davalı taraf alacak zaman aşımına uğradığını savunmuşsa da davaya konu alacağın 10 yıllık zaman aşımına tabi alacak olduğu ve 2016 yılında icra takibi yapıldığı mevcut icra takibinin zaman aşımı süresini kestiği anlaşıldığından zaman aşımı itirazın reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, ...28....
Davalı taraf alacak zaman aşımına uğradığını savunmuşsa da davaya konu alacağın 10 yıllık zaman aşımına tabi alacak olduğu ve 2016 yılında icra takibi yapıldığı mevcut icra takibinin zaman aşımı süresini kestiği anlaşıldığından zaman aşımı itirazın reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, ...28....
Maddesinde düzenlenen 10 yıllık süre olup takip ve dava tarihi itibariyle zaman aşımı süresinin dolmadığı ve davalının zaman aşımı definin reddinin gerektiği , taraf ticari defterleri üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacı taraf ticari defterlerine göre davacının davalıdan 753.175,00 TL tutarında alacaklı, davalı taraf ticari defterlerine göre ise davacının davalıdan 995.055,00....
, davalının sadece borca itiraz ettiğini, belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği dava değeri alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağının karşı taraftan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
müvekkiline yapılan bir tebligat olmadığını, müvekkilinin borcu olmamasına rağmen borca da itiraz edemediğini, Uyap üzerinden yapmış oldukları incelemede müvekkiline yapılan tebliğ ile ilgili bir kayda ulaşılamadığını, bu nedenle borca ve ferilerine itiraz ettiklerini beyanla şikayetin kabulü ile Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2017/15384 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına, tebliğ eksikliği nedeniyle borca itiraz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; takibe dayanak senedin vade gününün 28/04/2017 tarihi olduğu, takip talebinin 28/07/2020 tarihinde yapıldığı, 25/03/2020 tarihli 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Geçici 1. maddesinde, ''Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm sürelerin 13/3/2020 tarihinden 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur'' denildiği, bu sürelerin 29/04/2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 15/06/2020 tarihine kadar uzatıldığı, süreler durdurulduğundan zaman aşımı süresinin dolmasına 1 ay 15 gün kalmış olduğu, takibin 28/07/2020 tarihinde açılmış olduğu, takip tarihinde zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı, borca itirazların yazılı delil ile ispatlanamadığı, icra mahkemeleri genel olarak icra ve iflas takibi sırasında doğan...
Davalı taraf zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de fon alacakları için zaman aşımı süresi 20 yıl olup takip tarihi itibarıyla 20 yıllık süre dolmadığından davalıların zaman aşımı itirazları kabul edilmemiştir. Davalılardan ...'in ayrıca imzaya itirazı vardır. Cevap dilekçesinde aynı itirazı ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esaslı dosyasında da değerlendirilip bilirkişi raporu alındığını beyan etmiştir. ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan yazıya verilen cevapta mahsenlerde yapılan tüm aramalara rağmen ilgili dosyanın bulunmadığının yazıldığı görüldü. Belge asılları grafoloji raporu ve ilgili diğer belgeler ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esaslı dosyada olup bu dosya da temin edilememiş olup dosyada bulunan genel kredi sözleşmesindeki belgelerin de fotokopi olması nedeniyle fotokopi belgeler üzerinde imza incelemesi yapma imkanı olmadığından dosyada bulunan ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas ...Karar sayılı kararın gerekçesinden faydalanılmıştır....
Tüm dosya kapsamına göre; takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının süreye tabi olmadığı, bu sebeple davalının davanın süresinde olmadığına yönelik istinaf isteminin isabetli olmadığı, ödeme emrinin 25/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra 22/03/2014 tarihinde yenileme talep edildiği, bu tarihten itibaren takibin yenilendiği 2020 yılına kadar herhangi bir işlem yapılmadığı, takibe konu bononun, tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 749. maddesi uyarınca üç yıllık zaman aşımı süresine tabi olup takip tarihi itibarı ile üç yıllık zaman aşımı süresi dolduğu anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....