WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aşımı şartlarının oluştuğu, ancak haksız işgalin devam eden bir süreç olup dava tarihine kadar devam ettiği, bu nedenle davalının süresinde yapmış olduğu zaman aşımı defi nazara alındığında davacının talep etmiş olduğu yıkılan, tahrip edilen, kullanılmaz hale getirilen, yerinden sökülüp götürülen muhtesatlara ilişkin zararın ve 5 yıldan daha fazla süren işgalden kaynaklı ecrimisil alacağının zaman aşımına uğradığı nazara alınarak denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının ecri misil istemli davasının 5 yıllık tutarı ile ilgili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00....

aşımı şartlarının oluştuğu, ancak haksız işgalin devam eden bir süreç olup dava tarihine kadar devam ettiği, bu nedenle davalının süresinde yapmış olduğu zaman aşımı defi nazara alındığında davacının talep etmiş olduğu yıkılan, tahrip edilen, kullanılmaz hale getirilen, yerinden sökülüp götürülen muhtesatlara ilişkin zararın ve 5 yıldan daha fazla süren işgalden kaynaklı ecrimisil alacağının zaman aşımına uğradığı nazara alınarak denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının ecri misil istemli davasının 5 yıllık tutarı ile ilgili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00....

    Zira, yük yurt dışından kara yoluyla ithal edilen bir taşıma yöntemi ile getirilirken hasarlandığından Türkiye'nin taraf olduğu CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve buna göre de gümrük çıkışında gümrüklü antrepoya taşınırken eşya henüz antrepoda iken hasarlandığından, CMK nakliyesinin devamı anında davalı taraf devreye girmiş olup, bu nedenle de TTK taşıma ilişkin hükümleri değil CMR hükümlerinin uygulanması gerektiği ve buna göre de CMR uyarınca da bir yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı, takip açılırken bu sürenin konulmuş olması nedeniyle zaman aşımının kesildiği ve dava ile de bu kesilen süre devam ettiğinden dava da zaman aşımı süresinde açılmış olup, davalı tarafın zaman aşımı defi bu nedenle yerinde görülmemiştir....

      İlk derece mahkemesince davalı tarafın zaman aşımı defi ile ilgili olumlu veya olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın davanın esasına ilişkin inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 2918 sayılı KTK'nun 109. maddesinde, haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı; davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. Zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması için, zarar gören tarafından failin yanında zararın da öğrenilmesi gerekir....

      Bölge Adliye Mahkemesince, davacının Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş olduğu, bu bankanın TMSF tarafından devralınmadığı, TMSF tarafından devralınmayan bankaların alacakları yönünden 20 yıllık zaman aşımı süresinin söz konusu olmadığı, dava konusu alacağın 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğu, davacının davalılara 28/01/1999 tarihli ihtarnameyi gönderdiği ve dava konusu alacağın 28/01/2009 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı, eldeki takibin ise zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, davalılar tarafından süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, temlik alan davacı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        itibariyle tabi olduğu; olay tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/3 ve 104/2.maddelerinde öngörülen dava zaman aşımının gerçekleşmediği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ise de; suç tarihi olan 23.10.1998 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar anılan zaman aşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCK.nun 102/3, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8.maddeleri uyarınca zaman aşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 14.01.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/4, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğa isnat edilen eylem TCK'nın 89/4. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suçun 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e. maddesi uyarınca 8 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını doldurmadığı saptandığından TCK'nın 66/2. maddesi uyarınca 1/3 oranında azaltılarak hesaplanacak zaman aşımı süresinin 7 yıl 12 ay olduğu, zaman aşımın kesen nedenlerin varlığı halinde zaman aşımı süresi yeniden işlemeye devam edecekse de, zaman aşımının durma süresi de gözetildiğinde, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4 ve 66/2....

            Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Somut olayda taraflar arasındaki hizmet akdi 15.09.1998 tarihinde sona ermiştir Dava 10/01/2007 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibari ile Borçlar Kanununun 125 inci maddesinde öngörülen 10 yıllık zaman aşımı süresi dolmamıştır . Ancak davacı 15.04.2009 tarihinde davasını ıslah ederek kıdem tazminatı istemini arttırmıştır . Davalı vekili ıslah dilekçesine ilişkin süresi içerisinde zaman aşımı def'inde bulunmuştur. Davanın ıslah edildiği 15.04.2009 tarihinde kıdem tazminatı için Borçlar Kanununun 125 inci maddesinde öngörülen ve fesih tarihinden itibaren işlemeye başlayan zaman aşımı süresi dolduğundan ıslah ile artırılan miktar yönünden zaman aşımı def'inin dikkate alınamaması isabetsizdir....

              ve katılan vekilinin bu sanık hakkında kurulan zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararına yönelik temyizine göre yapılan incelemede; Sanık ... hakkında, dava konusu kaçak aracın zapt edildiği 30.10.2006 gününün suç tarihi olduğu ve karar tarihinde zaman aşımı süresinin dolmadığı, sanığın iyi niyetle trafik kaydına güvenerek aracı satın aldığı yönündeki savunmasının aksine müsnet suça katıldığı yönünde delil bulunmadığı nazara alınmadan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık ... müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, III- Katılan vekilinin sahtecilik suçundan sanık ... hakkında kurulan zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararına yönelik yapılan incelemede; Sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 342/2.maddesi kapsamında...

                Ceza Dairesinin 09/06/2016 tarih ve 2015/33737 (E), 2016/13802 (K) sayılı ilamıyla bozulduğu, bozma sonrasında sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği ve kararın 16/01/2017 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 06/05/2021 tarihinde ihbara konu suçu işlemesiyle nedeniyle temyize konu düşme hükmünün verildiği, sanığın üzerine atılı suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/3 ve 67/4. maddelerinde "8 yıllık olağan zaman aşımı süresi" ve "12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresi"nin öngörülmüş olduğu, yapılan temyiz incelemesinde sanık hakkında zaman aşımını son kesen işlemin bozma öncesinde verilen 10/06/2014 tarihli mahkumiyet kararı olduğu, mahkumiyet kararının verildiği 10/06/2014 tarihi ile temyize konu hüküm tarihi arasında "8 yıllık olağan zaman aşımı" ve 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesinde belirtilen zaman aşımının durduğu sürenin birlikte hesaplanması sonucunda olağan zaman aşımının...

                  UYAP Entegrasyonu