Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir. Somut olayda, dava kısmi alacak davası olarak açılmış ve sonuçlandırılmıştır. Davacı vekili tarafından sunulan 21.10.2015 tarihli dilekçe ile davacı miktar bakımından davasını ıslah etmiş ve ıslah dilekçesi davalı tarafa 02.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili ise 16.11.2015 tarihinde süresi içerisinde ıslaha karşı zaman aşımı itirazında bulunmuştur....
Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiş, yargılama sürecinde 14.04.2021 tarihli dilekçesiyle cevap dilekçesinin ıslah edildiği belirtilerek zaman aşımı definde bulunmuştur....
İlk derece mahkemesi, 5 yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan bahisle zaman aşımı sebebiyle davayı red ettiği görülmüştür. Bu red kararı temyiz edilmiş ve dairemize geldiğinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesinin 26/01/2022 tarih ve 2021/3557 E. 2022/221 K. Sayılı ilamı ile dava tarihi 07/02/2017 olması dolayısıyla tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik olduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasında iş bölümü değil görev ilişkisi olduğundan 01/07/2012 tarihinde sonra açılacak tasarrufun iptali davaları artık Ticaret Mahkemesinde açılamaz. Asliye hukuk mahkemesinde açılması gereklidir. Mahkeme değerlendirmesinde İİK 277 ye dayanmış ve buna göre zaman aşımından hüküm kurduğu anlaşılmıştır....
Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiş, yargılama sürecinde 14.04.2021 tarihli dilekçesiyle cevap dilekçesinin ıslah edildiği belirtilerek zaman aşımı definde bulunmuştur. İlk derce mahkemesince de davacının davalı şirkete gönderdiği 20.000 EURO yönünden sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesinin talep edildiği, 6098 sy 82 maddesindeki yasal düzenleme de dikkate alındığında, davacının ilk menfi tespit davasını açtığı 30.10.2014 tarihinde sebepsiz zenginleşmeyi ve zenginleşeni bildiği, eldeki davanın 2 yıllık zaman aşımı süresinden sonra 13.07.2020 tarihinde açılmış olduğu, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
nın 146.maddesiyle aynı mahiyette olduğu ve bu madde gereğince 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin geçtiği, davalının gerek icra dosyasındaki itiraz dilekçesinde, gerekse mahkememiz dosyasındaki cevap dilekçesinde açıkça zaman aşımı definde bulunduğu, zaman aşımı definin süresinde olduğu belirtilerek açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir....
Kooperatif ile üyesi arasında kural olarak zaman aşımı işlemez ise de bu kural ortağın bağımsız bölüm talebinin zamanaşımına uğramaması nedeniyle ödenmesi gereken aidata ilişkindir. Ancak dava konusu olayda üst birlik tarafından talep edilen aidatın bu kuralın dışında olduğu bu nedenle TBK'nın 147/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla takip tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilerek muaccel ve zaman aşımına uğramamış aidatların hüküm altına alınması gerekirken, zaman aşımına uğramamış alacaklar için de zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., çekişmeli taşınmazın başka parsele uygulanan taşınmazın kayıt miktar fazlası olup, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediğine, ..., tapu kaydına, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, ..., tapu kaydına, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, M. ..., vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, ..., tapu kaydına, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, yargılama sırasında ise ... ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka; ..., ..., ..., ..., M. ... ve ... ayrı ayrı kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, ... ise, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; müdahil davacı ...'ın davasının kabulüne, 128 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri M. ... ve ...'...
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu vekilince, zaman aşımı süresinin 3 yıl olduğu, 28.08.2013 tarihinden 02.08.2017 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığı, 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği, takip kesinleştikten sonra zaman aşımı söz konusu olup icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, takip konusu senette düzenleme yeri bulunmadığından kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı, kanunda yazılı olan 5 günlük süre geçmiş olsa da icra müdürünün takip talebini kabul işleminin yasaya aykırılık teşkil ettiği, genel hüküm olan süresiz şikayete tabi olduğu bildirilerek, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. C....
Somut uyuşmazlıkta davacının kısmi dava ile işçilik alacaklarını talep ettiği, davalının 29.12.2014 tarihinde süresi içerisinde ıslaha karşı zaman aşımı def'inde bulunmasına ve fazla mesai ücreti alacağının 29.12.2009 tarihinde zaman aşımına uğramasına rağmen bilirkişi raporunda 03.02.2009 tarihinden itibaren fazla mesai ücreti alacağı hesap edilmek suretiyle zamanaşımı def'inin değerlendirilmediği anlaşıldığından kararın bozulması gerekmiştir. 3- Davalı harçtan muaf olduğundan başvuru harcınında davacıya iadesi gerekirken yargılanma giderlerine katılarak davalıya harç yükletilmeside hatalıdır. F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 07.11.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2017/696 Esas, 2023/470 Karar HÜKÜM : Zaman aşımı nedeniyle ret BİRLEŞEN 2014/517 E. HÜKÜM :Zaman aşımı nedeniyle ret BİRLEŞEN 2014/518 E. HÜKÜM : Zaman aşımı nedeniyle ret BİRLEŞEN 2014/519 E. HÜKÜM : 2, 4 ve 5 no.lu davalılar yönünden zaman aşımı nedeniyle ret; 1, 3, 6 ve 7 no.lu davalılar yönünden dava ret 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın eser sözleşmesine dayalı olarak iş sahibi tarafından yüklenicilere karşı açılan fazla ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 6....