Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyaya yatırılan para her ne kadar Bim Birleşik Mağazalar Anonim Şirketi tarafından havale edilmiş ise de, borçlu şirket tarafından yani borçlu adına, dosya borcuna karşılık ve alacaklıya ödenmek üzere yatırılmış bir bedel olduğunu, her ne kadar borca itiraz dahi edilmiş olsa her hangi bir itirazi kayıt düşülmeden itiraz edildiği tarihten sonra dosya borcuna karşılık olarak dosya borçlusu adına yatırılmış bir bedel olduğunu, yatırılmış bu bedelin dosya borcuna karşılık olarak yapılmış kısmi ödemeye sayılması gerektiğini, geçici olarak verilen konkordato kararında borçlu tarafından borçlarına karşılık yapılmış olan ödemelerin geri alınabileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, söz konusu paranın dosyaya borçlu adına ve dosya borcuna karşılık olarak hiç bir itirazi kayıt konulmadan yatırıldığı için bu paranın dosya alacağının tahsili olduğunu ve bu paranın zaman kaybedilmeden müvekkili kooperatife ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin aylardır...
Mahkeme, davaya konu abonenin dava dışı TATOTAŞ A.Ş olduğu, abonelik sözleşmesinden kaynaklı borcun davacı tarafça itirazi kayıt konularak takip dosyasına 25/11/2016 tarihinde 9.020,66 TL ödeme yapıldığı, davacının ticari işleri sebebiyle yeni elektrik aboneliği ihtiyacına karşın hakkındaki takip gerekçe gösterilerek kendisine abonelik verilmediği ve bu sebeple icra tehdidi ve zorunluluk karşısında takip borcunu itirazi kayıt konularak ödendiği, takip borcundan halen varlığını tüzel kişi olarak devam ettiren dava dışı abone TATOTAŞ A.Ş şirketinin sorumlu olmasına ve şirketin vasfı gereği şirket borçlarından şirket mal varlığı ile sorumlu olmasına karşın alacağın şirket ortağı olmayan davacıdan tahsil edilmiş olması karşısında İİK'nın 72. Maddesinde sayılan menfi tespit ve istirdat şartları oluştuğu gerekçesiyle; "1- Davanın kabulü ile; davacının İstanbul 3. İcra Müdürlüğü'nün 2015/33660 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, 2- Davacının İstanbul 3....
aşımı savunmasında bulunduğu, ıslah tarihi itibariyle davalının süresinde zaman aşımı savunması bulunması karşısında davalı Hasan açısından zaman aşımı definin yerinde olduğu, bu nedenle bu davalı açısından davanın ıslah edilen kısmının zaman aşımına uğradığı değerlendirilmeden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan, mahkemece verilen kararın kaldırılarak ıslah edilen kısım yönünden davacının davalı Hasan aleyhine açtığı davanın zaman aşımı nedeniyle kısmen reddine karar verilmesi, diğer davalı açısından ise davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
zaman aşımı savunmasında bulunduğu, ıslah tarihi itibariyle davalının süresinde zaman aşımı savunması bulunması karşısında davalı Hasan açısından zaman aşımı definin yerinde olduğu, bu nedenle bu davalı açısından davanın ıslah edilen kısmının zaman aşımına uğradığı değerlendirilmeden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan, mahkemece verilen kararın kaldırılarak ıslah edilen kısım yönünden davacının davalı... aleyhine açtığı davanın zaman aşımı nedeniyle kısmen reddine karar verilmesi, diğer davalı açısından ise davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE KAMU DAVASININ ORTADAN KALDIRILMASISAHTE FATURA KULLANMA 213 S. VERGİ USUL KANUNU [ Madde 367 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 7 ] 5252 S. TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ ... [ Madde 9 ] 5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 8 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 102 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 104 ] 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 321 ] "İçtihat Metni" Karar başlığına yanlış yazılan suç tarihlerinin 2002 takvim yılı için 01.05.2003 ve 2003 takvim yılı için 01.05.2004 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür....
İlk inceleme konusu işler davanın ön kabul koşulları arasında yer alır ve işin esasına girmeden ve zaman geçirmeden karara bağlanması gerekir. Bu niteliği itibariyle nöbetçi mahkemece karara bağlanmasında usule aykırılık bulunmadığından temyiz isteminin bu yönden incelenerek karara bağlanması gerekeceği görüşüyle kararın görev yönünden bozulmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum....
itibariyle 3.285.583,78 USD olarak saptandığını, ancak bankanın 29.08.2007 tarihli yazı ile talebin uygun görülmediğini bildirdiğini, müvekkilinin 03.09.2007 tarihinde 4.252.686,07 USD olarak itirazi kayıtla borcu ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, şimdilik fazladan ödenen 1.215.004,75 USD'nin ödeme tarihinden itibaren davalıdan faiziyle istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen sebeplerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen sebeplerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....