Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde: davacı vekilinin talebinin temelde davaya konu bonoların değil bu emre yazılı senetlere dair alacağın zaman aşımına uğramadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin terditli olarak bir alacak isteminde de bulunmadığı, ilgili bonoların zaman aşımına uğradığının sabit olduğu bu itibarla İİK 33/a maddesi ile yapılan düzenleme kapsamında davacının talepte bulunmasında alacak isteminde bulunmadığı da değerlendirildiğinde bir hukuki yararın bulunmadığı bu itibarla mahkememizce tanık dinlenilmesine karar verilmiş ise de tanık dinlenilmesine yer olmadığı, nitekim esasa ilişkin Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2007/8540 Esas ve 2008/2524 Karar sayılı ilamının da benzer yönde olduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine ..." şeklinde karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi, sözleşmenin tek suret olması ve sözleşme aslının davalı tarafça muhafaza ediliyor olması nedeniyle davalının itirazi kayıt niteliğindeki bu çıkıntıya onay verdiği gerekçesiyle mahkememizin kararını bozmuştur. Yüce Daire, davacının el yazısıyla sözleşmenin altına yazdığı ibarenin itirazi kayıt niteliğinde olduğunu, davalının sözleşmeyi bu itirazi kayıtla kabul edip sakladığını belirtmiştir. Oysa, bir sözleşmenin kuruluşu aşamasında itirazi kayıttan söz edilemez. Somut olayda itirazi kayıt değil, sözleşmedeki gerçek taraf iradelerinin ne olduğu, sözleşmenin hangi koşullarda kurulduğu sorunu vardır. Sözleşme, tarafların karşılıklı icap ve kabulleriyle kurulur (TBK'nın 1. maddesi). Sözleşme, hazır olanlar arasında yapılan ve ıslak imzayla imzalanmış bir sözleşmedir. TBK'nın 1. maddesi uyarınca, sözleşmenin kurulmasına esas irade açıklaması açık veya örtülü olabilir....
MAĞDUR ÇOCUKLARA UZMAN KİŞİ ATANMASIMAĞDURUN SERBEST BIRAKILMASI 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 103 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 109 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 110 ] 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 236 ] "İçtihat Metni" Basit cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık Abdurrazzak'ın yapılan yargılaması sonunda: Atılı suçlardan mahkumiyetine dair (Midyat Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 30.06.2006 gün ve 2006/119 Esas, 2006/290 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi o yer C.Savcısı, sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi. Cezaların miktarına göre sanığın duruşma talebinin CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle; incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü....
Bölge adliye mahkemesince, dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki protokolün üçlü olduğu, davacı ve davalı dışında temlik veren dava dışı şirket adına vekilinin de katıldığı, protokol hükümleri incelendiğinde, taraflar arasındaki üçlü alacak borç ilişkisini sonlandırmanın amaçlandığı, bu sebeple dava sonucunun beklenmediği, aksi olsa idi borçlu olan davacı şirket tarafından itirazi kayıt konularak ödeme yapılması gerektiği, protokolde itirazi kayıt konulduğuna veya dosyanın sonucunun beklenmesine dair bir ibare bulunmadığı, aksine gayri kabili rücu ibra etiklerini belirttikleri, bu nedenle protokolün tarafları bağlayıcı olup ödeme ile yürürlüğe girdiği, tasfiyeye yönelik sulh anlaşması nedeniyle yapılan ödemenin geri istenemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1981 KARAR NO : 2023/1062 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2020/501 ESAS, 2022/301 KARAR DAVA KONUSU : İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/501 Esas, 2022/301 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile müşterek çocukların annesi Birsen Ceyda Önay'ın İzmir 15....
SONUÇ:Yukarıda (1.) bendde yazılı nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
C-ZAMAN AŞIMI NEDENİ İLE KARARIN KALDIRILIP DAVANIN REDDİ : 10- Davacı T1'in arsalar üzerinde mülkiyet hakkı iddiası olsaydı bu arsalar ortağı olduğu şirkete ayni sermaye olarak konurken itiraz etmesi gerekirdi. Zaman aşımı süresi de ayni sermaye kabul tarihi olan 1989 yılında başlamıştır. Güvene dayalı işlemin varlığı düşünülse bile ayni sermaye koyma tarihi kararı ile zaman aşımı süresi başladığından ve dava tarihine kadarda 10 yıllık süre geçtiğinden TAPU İPTAL VE TESÇIİIL KARARININ KALDIRILIP DAVANIN REDDİ ARZ OLUNUR. D-17.01.2005 TARİHLİ PROTOKOL BAŞLIKLI BELGE GEREĞİNCE KARARIN KALDIRILIP DAVANIN REDDİ : 11- Davaya dayanak yapılan 17.01.2005 tarihli protokol başlıklı belgede davacı Fikri Sözer'in imzası ve kabulü yoktur....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/9306 Esas sayılı dosyasında ilk işlemin 17.08.2007 tarihinde yapıldığını, daha sonra ki ilk işlemin dosyanın takipsiz bırakılması nedeniyle yenilenmesi talepli olarak 21.12.2017 tarihinde yapıldığını, 10 seneyi aşkın bir zaman geçmiş olduğunu belirterek takip dosyası üzerinden müvekkili hakkında yürütülen icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;karşı tarafın zamanaşımı iddialarının yersiz olduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Mahkememizce dosyanın yapılan incelemesinde; davacı taraf aleyhine Erzurum 2....
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmelerde malzeme bedelinin, malzemelerin teslim alındığı tarihteki yabancı paranın TL karşılığı olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı, davalının malzemeleri teslim alırken itirazi kayıt koymadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Toplu ödeme sırasında davacı tarafından faiz hakkının saklı tutulduğuna ilişkin kayıt veya belge araştırması yapmayan Mahkemenin, hükmüne esas tuttuğu hesap bilirkişisi raporuyla, yukarıda belirtilen 11.05.2012 günlü dilekçe itirazi kayıt niteliğinde kabul edilerek sonuca gidilmiş ise de; anılan dilekçe içeriği dikkate alındığında faiz hakkının saklı tutulduğundan bahsetmek mümkün değildir....