Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 07/10/2021 tarih ve 2020/313 Esas 2021/221 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/144866 E. sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, İcra dosyasında tarafımca zaman zaman kaydi işlemler, zaman zaman haciz işlemleri yapılmak sureti ile dosya derdest bırakıldığını, Dönemsel olarak, sağlık sebeplerim nedeniyle dosyayı takipsiz bırakmış isem de zamanaşımı süreleri geçmeden dosyadan yaptığım işlemler mevcut olduğunu, Kayseri 5....
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin karar düzeltme isteminin, esası yönünden, davalı yanında müdahilin isteminin ise süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir....
Dosyanın incelenmesinden, temyizen incelenerek bozulması istenen Mahkeme kararının davalı idareye 11/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz süresinin 15 (on beş) gün olduğu ve bunun İdare Mahkemesi kararında da belirtildiği, tebligatı alan büro personeli …'nın daha önce de dosyadaki birçok tebligatı aldığı, bu karara karşı kural olarak en geç 26/12/2020 tarihinin Cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle 28/12/2020 tarihine kadar temyiz isteminde bulunulması gerekirken, 30/12/2020 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu, harcın da aynı tarihte yatırıldığı anlaşıldığından, süre aşımı nedeniyle temyiz isteminin incelenmesi mümkün değildir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. TEMYİZ İSTEMİNİN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, 2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 3. Dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 4....
un adresinde yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmamaktadır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Davacının temyiz isteminin SÜRE AŞIMI YÖNÜNDEN REDDİNE, 2. Temyiz isteminde bulunandan …TL maktu harç alınmasına, 3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48.maddesinin 7. fıkrası uyarınca, 30/12/2021 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan yasal zorunluluk nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesi gereğince, istinaf yoluna başvuran davalı vekiline verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde yatırılması gerekli olan 444,75TL harçtan peşin olarak yatırılan 144,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 300,45 TL harcın tamamlattırılması, bu süre içinde tamamlanmadığı takdirde mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi, bu karara karşı istinaf talebinde bulunulduğu takdirde bu taleple birlikte dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalı vekilinin sair istinaf talepleri incelenmeksizin dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda OY BİRLİĞİ ile KESİN olarak karar verildi....
davası nedeniyle mahkemeye verildiğini ve işi bitince 17.10.2012 tarihinde icra dairesine teslim edildiğini, yani zorunlu irade dışında mahkemede tutulduğunu, bu nedenle zaman aşımının söz konusu olmayacağını ileri sürerek ...4.İcra Müdürlüğünün 1998/3556 esas sayılı dosyası ile takibe konu alacaklarına ilişkin senedin zaman aşımına uğramamış olduğunun kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, Dosya kapsamına göre; kayden 10.06.1993 doğumlu olan ve suçun işlendiği 18.07.2010 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca asli zaman aşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, Suça sürüklenen çocuğun 10.02.2011 tarihinde sorgusu yapılarak zaman aşımı süresinin kesildiği, 5 yıl 4 aylık olağan zaman aşımı süresinin sorgu tarihinden...
Mezkur ihbarnamede; Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükmün kesinleştiği 02.12.2008 ile yeni suçun işlendiği 17.11.2013 tarihleri arasında 4 yıl 11 ay 14 gün süre ile zaman aşımının durduğu, sanığa yüklenen suçun ise 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesine göre 8 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, bu süreye zaman aşımının durduğu 4 yıl 11 ay 14 günlük süre eklendiğinde 12 yıl 4 ay 11 gün olduğu, zaman aşımını kesen en son işlem olan savunmanın 29.03.2006 tarihinde alınmış olması nedeniyle 12 yıl 4 ay 11 günlük süre eklendiğinde zaman aşımının 09.08.2018 tarihinde dolmuş olması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....
mahkemece hükmedilen sonuç 1 yıl 3 ay hapis cezasından daha fazla bir ceza tayin edilmesi gerekirken hukuka aykırı bir uygulama ile mevcut cezanın verildiğinin anlaşılması halinde ise, kazanılmış hak kuralı nedeniyle ortaya çıkan hafif cezadan ötürü ikinci kez avantajlı bir uygulama anlamına gelen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmesi gerekir....
Gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA Sanığın üzerine atılı suçu 11.01.2007 tarihinde işlediği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 20.10.2009 tarihinde verilip 17.12.2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın 22.02.2010 tarihinde yeniden suç işlediği, zaman aşımı sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 17.12.2009 ilâ 22.02.2010 tarihleri arasında (2 ay 5 gün süreyle) durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 22.02.2010 tarihinden itibaren zaman aşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; zaman aşımını kesen son işlemin sanığın savunmasının alındığı 25.07.2008 olduğu anlaşılmakla; durma süresi de gözetildiğinde 30.09.2016 tarihinde 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri gereğince 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekmiştir....