Davada asıl işveren Gama - Nurol Adi Ortaklığınca zaman aşımı itirazının ileri sürüldüğü, davalı T4 Şti tarafından zaman aşımı defi ileri sürülmediği sabittir. Davalı Nurol İnşaat Aş'nin asıl işveren, davalı T4 Şti'nin ise alt işveren olduğu sabit olup, Yargıtay 22. H.D'si ile 9. H.D'si İçtihad Farklılıklarının Görüşülmesi Eylül 2020 tarihli belgenin 23. Maddesi gereğince asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkide birlikte borçluluk kabul görse de aralarındaki ilişki bir anlamda Türk Borçlar Kanunu 155. Maddesinde düzenlenen asıl borçlu / kefil ilişkisine benzemektedir. Alt işveren asıl borçlu, asıl işveren ve kefil ise alacaklıya karşı garanti yükümlülüğü altındadır. Bu itibarla asıl işverenin ileri sürdüğü zaman aşımı definden sadece asıl işveren yararlanır. Alt işverenin ileri sürdüğü zaman aşımı defi asıl işverene sirayet eder. Bu şekilde asıl işverenin sorumluluğu alt işverenin sorumlu olduğu miktarı aşmamış olur....
Hukuk Dairesi 18/06/2019 tarihli, 2016/17799 Esas ve 2019/7726 Karar sayılı kararında; “...Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zaman aşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK'nın 60. maddesinde üç türlü zaman aşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık subjektif ve nispi nitelikteki kısa zaman aşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zaman aşımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zaman aşımı süresidir (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 794)....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Görevi kötüye kullanmak Hüküm : TCK'nın 257/1 ve 51/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası, erteleme Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların üzerine atılı Görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK'nın 257. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 09/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Basit cinsel saldırı HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerekgereği düşünüldü: Sanığın eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalıp, anılan suçun düzenlendiği TCK’nın 102/1. maddesine ... sayılı kanunla eklenen ikinci cümlede öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla eylemin aynı Kanunun 66/1-e, 66/2. maddeleri gereğince 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi bulunduğu ve sanığın mahkeme sorgusunun yapıldığı 09.12.2010'dan inceleme gününe kadar bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek ... sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında müsnet suçtan açılan kamu davasının aynı Kanunun 322 ve ... sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 06.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Görevi kötüye kullanma Hüküm : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK'nın 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, yasal oranların aşılması suretiyle belediyeye personel alınması eylemine ilişkin 14/08/2008 olan suç tarihi ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 27/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik Hüküm : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın üzerine atılı tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK'nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, senet tanzim tarihi olan 30/01/2008 tarihinin suç tarihi kabul edilerek temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 24/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Görevi kötüye kullanmak Hüküm : TCK'nın 257/1, 62/1, 53/1, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklara yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK'nın 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 08.06.2006 ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 10.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK'nın 241/1. maddesinde ve sahte belge düzenleme suçunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 maddesinde öngörülen cezalarının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, 2008 olan suç tarihi ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 07/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Somut olayda; kambiyo takibine dayanak yapılan senedin kambiyo vasfı bulunmadığından zaman aşımı süresi on yıla tabidir. Alacaklı tarafından takibin 18.03.1999 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin şikayetçiye 06.04.1999 tarihinde tebliğ edildiği, 31.12.2002 tarihinde takipsizlik nedeni ile işlemden kaldırılan dosyanın 14.08.2009 tarihinde yenilendiği, alacaklının talebi üzerine haciz işlemleri yapıldığı, kaldı ki en son dosyanın yenilendiği tarih ile şikayet tarihi olan 09.02.2015 tarihi itibari ile dahi on yıllık zaman aşımı süresinin geçirilmediği anlaşılmıştır. Takip dosyasında on yılı geçmeyecek şekilde takibi ilerletmek üzere yapılmış alacaklı işlemleri bulunduğundan on yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır....