Davacı murisinin ölümüne neden olan kazanın 20/04/2012 tarihinde meydana geldiği, bu tür davalarda zaman aşımı süresinin KTK 109.maddesi gereğince; '' Zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten başlayarak 2 yıl olduğu '' bu anlamda 2 yıllık sürenin çoktan geçtiği, davada uzatılmış zaman aşımı süresinin de uygulanamayacağı, çünkü;KTK'nın 109/II. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için cezayı gerektiren bir fiilin varlığının gerektiği, kazanın tek taraflı trafik kazası niteliğinde olduğu, ortada bir suçun ve failin varlığından bahsedilemeyeceği, eylem suç teşkil etmediğinden ve ortada bir fail de bulunmadığından; davada, uzatılmış ceza zaman aşımı uygulanmayacağından ve dava 2 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde açılmadığı anlaşıldığından; davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir....
sayılı TCK'nin 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen "7 yıl 12 aylık" olağanüstü zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 12.10.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, icra takibinin açılış tarihi itibariyle zaman aşımın kesildiğini, icra dosyasında işlem yapılmaması sebebiyle icra müdürlüğü tarafından takibin işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve bu karar üstüne dosya yenilenmemesi halinde dahi, zaman aşımının takip tarihi itibariyle kesilmiş sayılacağını, 2011 yılından beri düşme kararı verilmeden devam eden icra dosyasındaki alacaklar için zaman aşımı tekrar başladığından bahisle kambiyo özeliklerini kaybettiğinden bahsetmenin hiçbir şekilde mümkün olmadığını, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilemeyeceğini, takibin kesinleşmesinden sonra zaman aşımının kesilmesine ilişkin şartların oluşmadığını, takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, davaya konu olayda takip dayanağı bononun tanzim ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6267 Sayılı TTK'nın 661., 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekeceğini...
TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür. Diğer yandan TTK'nın 662. maddesinde "müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 663/2. maddesi gereğince zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zaman aşımı işlemeye başlar. Ayrıca alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zaman aşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut durumda takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklı vekilince açılan 01/08/2012, 13/03/2015, 18/03/2016, 27/02/2019 ve 29/03/2022 tarihli talepler ile haciz talep edilmiştir. Söz konusu taleplerin zamanaşımını kesen işlemler niteliğinde olduğu açıktır....
Maddesinde çekler için düzenlenen zamanaşımı süresinin 6 ay olduğunu, 6273 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra zaman aşımı süresinin 3 yıl, bu kanunun yürürlüğe girmesinden evvel başlayan zamanaşımı süresinin 6 ay olduğunu, çeklerde zaman aşımını kesen durumlardan birinin de İcra takibi başlatılması olduğunu, yerel mahkemenin hiç bir icra işlemini dikkate almadan dosyanın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle, zaman aşımı itirazını kabul ederek, hukuka aykırı bir karar verdiğini, dosyanın işlemden kaldırılması tarihi olan 10/11/2012 tarihinden önce değişikliği öngören kanunun yürürlüğe girdiğini, yürürlük kanunu gereği kanunun yürürlüğe girmesinden sonra başlayacak zamanaşımı sürelerine yeni düzenlemenin uygulanması gerektiğini, 10/11/2012 tarihinde yeniden bir zamanaşımı süresi başladığını düşünülse bile, bu sürenin 3 yıl olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Alacağın kaynağı olarak 01/01/2004 tarihinden önce şirket ortakları tarafından şirkete verilen borç para gösterildiğinden, anılan tarih ile dava konusu icra takip tarihi olan 24/04/2017 arasında TBK'nun 147/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık zaman aşımı süresi sona ermiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davalı yanın yargılama aşamasında süresinde zaman aşımı itirazını ileri sürdüğü, dava konusu icra takibinde ödeme emrine itirazında zaman aşımı itirazını ileri sürmeyen davalı borçlunun yargılama aşamasında savunmanın genişletilmesi yasağına takılmadan alacağın zaman aşımına uğradığı savunmasını ileri sürebileceği, dava konusu icra takip tarihi itibarıyla TBK'nun 147/4 maddesinde yer alan 5 yıllık zaman aşımı süresinin sona erdiği gözetilerek davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Alacağın kaynağı olarak 01/01/2004 tarihinden önce şirket ortakları tarafından şirkete verilen borç para gösterildiğinden, anılan tarih ile dava konusu icra takip tarihi olan 24/04/2017 arasında TBK'nun 147/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık zaman aşımı süresi sona ermiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davalı yanın yargılama aşamasında süresinde zaman aşımı itirazını ileri sürdüğü, dava konusu icra takibinde ödeme emrine itirazında zaman aşımı itirazını ileri sürmeyen davalı borçlunun yargılama aşamasında savunmanın genişletilmesi yasağına takılmadan alacağın zaman aşımına uğradığı savunmasını ileri sürebileceği, dava konusu icra takip tarihi itibarıyla TBK'nun 147/4 maddesinde yer alan 5 yıllık zaman aşımı süresinin sona erdiği gözetilerek davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Davalılar vekili, zaman aşımı def'i ile birlikte davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce “davacı vekili tarafından sunulan taraflar arasındaki yazışmalara ve Newyork'ta görülen davaya ilişkin belgelerin tercümelerinin yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi ve ayrıca davalılar vekilinin zaman aşımı define ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle, bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, taraflar arasındaki ilişkinin hizmet sözleşmesi niteliğinde olduğu, 2 yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle geçtiği gerekçesiyle, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve katılma yolu ile davalılar vekili temyiz etmiştir....
ın icra kefili olarak takibe dahil edilerek borçlu sıfatını aldığı, takibin uzun süre işlemsiz bırakılması nedeniyle zaman aşımı şikayetinde bulunduğu, icra dosyasının ise Kayseri 1. İcra Müdürlüğü Arşiv Ayıklama ve İmha Komisyonu kararıyla imha edildiği, alacaklının talebi ile dosyanın ihyasına karar verildiği, ancak herhangi bir belge bulunmadığı görülmüştür. Şikayetçinin borçlu olmasına neden olan icra kefaletinde zaman aşımı 10 yıl olup, Bölge Adliye Mahkemesi'nce 3 yıl esas alınarak hüküm kurulması isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi'nce bu durum göz önüne alınarak şikayetçinin iddiaları değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/09/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair verilen 05/04/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1)Dava, yaralama eyleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....