Dava İİK'nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zaman aşımı iddiasının süresiz şikayete tabi olmasına, takip dayanağı bonolar için zaman aşımı süresinin 3 yıl olmasına, son işlem tarihi 12/09/2011 ile yenileme tarihi olan 05/02/2018 tarihleri arasında 3 yıllık zaman aşımı süresinin fazlasıyla dolmuş olmasına, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 4....
Davalı vekili, zaman aşımı savunmasında bulunarak davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili, zaman aşımı itirazında bulunmuş, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, sorumluluk davasının açılması hususunda ortaklar kurulunca alınmış kararın sunulduğu, ceza zaman aşımı uygulanmasının gerektiği, ceza zaman aşımı süresinin dolmamış olduğu, davalının davacının devraldığı .... Tekstil Ltd. Şti.'nin banka hesaplarından toplam 385.220,00 TL çektiği, buna karşılık ... Tekstil Ltd. Şti.'nin banka hesaplarına toplam 236.329,00 TL yatırdığı, 148.891,00 TL’yi kendi hesaplarına aktardığı, şirketin ortaklarından ... ve ....'nın Türkiye İş Bankası ... Şubesindeki ortak hesabına 53 adet işlemle toplam 138.449,00 TL aktarıldığı, ... Tekstil Ltd. Şti.'ne ait 2 hesaptan ödenen toplam faiz tutarının 30.850,70 TL olduğu, buna karşılık kredi faizlerinin tahakkuk ve tahsil tarihlerinde 2 hesaba nakit yatan işlemi ile yatırılan toplam para tutarının 25.529,40 TL, buna göre net 5.321,30 TL faiz tutarının ... Tekstil Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Düşme Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: İddianame tarihinden karar tarihine kadar zaman aşımı süresinin geçtiğinden bahisle davanın düşürülmesine karar verilmiş ise de; 18.09.2008 tarihinde sanığın sorgusunun yapıldığı ve zamanaşımı kesildiği halde, 07.06.2007 tarihinden karar tarihine kadar 8 yıllık kesintisiz zaman aşımı süresinin geçtiğinden bahisle sanık hakkında açılan davanın düşürülmesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 19.03.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunan sanığın eylemine uyan suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, dava zaman aşımı süresinin 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 66/2. maddeleri gereğince 5 yıl 4 ay olduğu, karar tarihi olan 19/11/2015 tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 5 yıl 4 aylık olağan zaman aşımı süresinin geçmiş bulunduğu anlaşılmakla, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 14.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 02.04.2015 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir. O halde, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan 17.01.2013 tarihli haciz esas alınarak, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şu hale göre, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...’e 08.03.2018 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 04.03.2019 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacizlere ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...’ya 23.06.2017 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 29.08.2017 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlu ...'nın meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19....
Temyiz incelemesine geçildi; Takibe dayanak ilamda öncelikle ziynet eşyalarının iadesine, olmadığı takdirde bedele hükmedildiği halde, icra takibinde ziynet eşyalarının bedelinin istendiği belirtilmiş olmakla, alacaklının başvurusu ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. İlama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu durumda Mahkemece, borçlu vekilinin şikayetlerinin esası incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....