Kanununun 147/6 maddesi uyarınca sözleşme kapsamında veriliş olan teminat mektubunun iadesi talebi ile açılacak dava 5 yıllık zaman aşımı süresine tabidir. TBK'nın 149. maddesi hükmü gereğince zamanaşımı alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacaktır. Alacağın muaccel-istenebilir olduğu tarih de sözleşmenin ifası, kesin kabulün yapıldığı 28.12.2001 tarih olup kesin kabul tarihinden itibaren 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır. İşbu davanın açıldığı 02.12.2021 tarihi itibariyle 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu, zaman aşımı süresinin durması ve kesilmesini gerektiren bir halin varlığı da ileri sürülmediğinden davalı yanın süresinde yapılan zaman aşımı def'inin kabulü ile davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkının açıkça ihlal edildiğini, tahkikat aşamasının bittiği tefhim edilmeden sözlü yargılamaya geçildiği bildirilmeden ve taraflara son sözleri sorulmadan karar verildiğini, sözlü yargılama için gün tayin edilmediğini, davanın zaman aşımına uğramadığını, dayanak sözleşmenin karma nitelikte bir sözleşme olup, 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu, davalıların zaman aşımı def'ini ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, zaman aşımının iflas kararıyla kesildiğini, borç doğduğu halde ifa zamanının gelmediğini, zaman aşımı süresinin alacağın muaccel olduğu zamandan itibaren işlemeye başlayacağını, sözleşmede muacceliyete ilişkin geciktirici şart bulunduğunu, muacceliyete ilişkin müvekkilinin ihtarnamesinin yok sayıldığını, müvekkili tarafından gönderilen ihtarname esas alındığında dahi davanın 5 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde açıldığının anlaşılacağını, mahkemece...
BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının davanın zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 17.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dava zaman aşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 67/4. maddesi uyarınca en fazla yarısına kadar uzayacağından, suç tarihi olan 10/04/2010 tarihinden itibaren 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e. ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zaman aşımı, inceleme tarihinden önce 10/04/2022 tarihinde gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK'nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, hükmün gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4. ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE; 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zaman aşımını kesen en son işlem sanığın 22/03/2013 tarihli sorgusu olup, anılan tarihten itibaren 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e. maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zaman aşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, hükmün gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 14 /09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Müessir fiil HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Suç tarihi olan 28.03.2004 ile temyiz inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK'nin 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu nedenle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMELERİNE, 21.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların üzerine atılı görevi kötüyü kullanma suçunun 5237 sayılı TCK'nın 257. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca ayrı ayrı BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden aynı Kanun'un 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddeleri gereğince kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 09/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi...
Mezkur ihbarnamede; Dosya aslının, 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçu yönünden temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderildiği anlaşılmakla onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede; Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan silahla yaralama suçu için kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağanüstü dava zaman aşımının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca da olağanüstü dava zaman aşımının 7 yıl 12 ay, olağan zaman aşımı süresinin 5 yıl 4 ay olacağı nazara alındığında, kovuşturma aşamasında suça sürüklenen çocuğun savunmasının alındığı 10/09/2015 tarihinde son kez kesilmesi sebebiyle yeniden işlemeye başlayan olağan zaman aşımı süresinin 26/01/2021 olan hükmün tarihine kadar dolduğu gözetilmeden, zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2022 NUMARASI : 2022/266 ESAS 2022/419 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığını, icra takip başlangıcının 02/04/2013 tarihi olduğunu, takibe konu kambiyo senedi zaman aşımına uğradığını, bu nedenlerle icra takibinin durdurulmasını, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını ve takibin iptalini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının zaman aşımı iddiasının hukuka aykırı ve yerinde olmadığını, davanın reddini, takibin devamını talep etmiştir....
Kanun'un 5 inci maddesi ile değiştirilmeden önceki ilk halinde; “cezanın üst haddinin 5 yıl” olarak düzenlendiği ve TCK'nın 66/1 inci maddesi uyarınca 8 yıllık olağan ve TCK’nın 67 nci maddelerinde belirlenen 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi olduğu, tüm bu yasal düzenlemelerin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu zaman aşımı bakımından, TCK'nın 282 nci maddesinin 26.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5918 ... Kanun'un 5 inci maddesi ile değiştirilmeden önceki ilk halinin sanık lehine olduğunun anlaşılması karşısında anılan Kanun'un 66/1-e ve 67 nci maddelerinde belirlenen dava zaman aşımının suç tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşılmakla hükmün BOZULMASINA, CMUK'un 322 nci maddesine istinaden sanık hakkındaki kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 23.11.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....