Bankası olduğu, borçlusunun ... olduğu, takip konusunun asıl alacak ve fer'ileriyle birlikte toplam 70.202,17 TL'nin tahsili için takip yapıldığı, borçlunun zaman aşımı, borca ve faize itiraz ettiği görülmüştür. Davalının zaman aşımı savunması bakımından yapılan değerlendirmede, takibin genel sözleşme zaman aşımı süresi içerisinde yapıldığından zaman aşımı itirazı yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Dosyada bankacı bilirkişiden rapor da alınmıştır. Tüm dosya içeriğine ve yapılan hesaplamalara göre; Davacı banka ile davalı ... arasında Gerçek Kişi Ticari Kart Üyelik Sözleşmesi ve 21.09.2018 düzenleme tarihli 500....
Davalı; taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin 2000-2001 yıllarına dayalı olduğunu, esas sözleşmenin 06.06.2000 tarihinde düzenlendiğini, dava tarihi itibariyle zaman aşımı süresinin dolduğunu, bildirmiş, ayrıca ...4 Asliye Hukuk Mahkmesinin 2007/246 esas sayılı dosyasında bu konuyla ilgili hüküm verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; sebepsiz zenginleşmede zaman aşımı süresinin geri isteme hakkını öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl olduğu, davacının geri isteme hakkını öğrenme tarihinin ise en geç ...4 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/246 esas sayılı dosyasının kesinleşme tarihi olan 05.09.2010 tarihi olduğu, bu tarihten geçerli olmak üzere 1 yıllık zaman aşımı süresinin ise 05.09.2011 tarihinde yeni BK yürürlüğe girmeden dolduğu, dava tarihininde 20.01.2012 olduğu sonucuna varılmakla davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bozüyükspor Kulübü Derneğinin 2008/ Eylül - 2013/ Mart dönemine ilişkin olarak 07.11.2016 tarih ve 2016/GÇ/155 sayılı Sosyal Güvenlik Denetmenliği İnceleme Raporuna istinaden tahakkuk ettirilen borçlar için zaman aşımı süresinin rapor tarihinden itibaren işlemeye başladığını, borcun zaman aşımı süresi içinde tasfiye memuru ... ...'a 28.12.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, dava konusu borca ilişkin ödeme emrinin borçların ait olduğu bu dönemde yönetici durumunda olan davacıya 19.06.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, mevcut durumda zaman aşımı süresinin dolmadığını beyanla verilen kararın eksik inceleme sonucu verildiğini belirterek kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
bu 1 yıllık sürenin de geçirildiği gerekçesiyle, davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Davacı kazayı ve zararı öğrendikten sonra 2 yıl içerisinde ve ceza zaman aşımı süresi olan 8 yıllık süre içerisinde davayı açmamıştır ve arabuluculuğa başvurmamıştır. Davalı süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunduğu görülmüştür. Davalının zaman aşımı itirazı yerinde görüldüğünden yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir....
Mahkemece verilen 09/12/2015 tarihli, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş; Dairemizin 22/06/2016 gün ve 2016/5994 esas, 2016/8222 karar sayılı ilamı ile “... Eldeki dava haksız fiil davası olduğuna göre zaman aşımı, kamu kurumlarında dava açmaya emir vermeye yetkili makamın verilen zararı öğrenme tarihinden itibaren başlar....
Hal böyle olunca, birleşen davada yukarıda sözü geçen maddenin öngördüğü 10 yıllık zaman aşımı süresinin gerçekleştiği ortadadır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara ve özellikle, anılan içtihadı birleştirme kararına aykırı biçimde, birleşen ek davanın zaman aşımı süresinin geçmesinden sonra açıldığı göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12- 753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı süreye bağlı değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça başlatılan icra takibi, genel kredi sözleşmesi alacağına bağlı ilamsız icra takibi olup, 10 yıllık genel zaman aşımı süresine göre değerlendirme yapılması zorunludur....
Davacı hakkında verilmiş takibin durdurulmasına dair herhangi bir tedbir kararı bulunmadığı, 07/01/2016- 19/02/2020 tarihleri arasında zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bono için geçerli olan 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde zaman aşımı süresi gerçekleştiğinden İİK'nın 169. maddesi kapsamında takibin durdurulmasına karar verilmesine dair mahkeme kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davalının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazı ve zaman aşımı def'inde bulunarak, davacının müvekkili idareden ihale yolu ile iş alan dava dışı işverenler nezdinde çalıştığını, davalı idare ile bu işverenler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının ihaleyi alan firma işçisi olduğunu, talep edilen alacaklardan sorumlu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından kararda belirtilen gerekçelerle “ Davanın KABULÜNE ” karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur....