ye ait olduğunu, diğer 2, 3. ve 4 nol.u bağımsız bölümlerinde diğer müvekkilleri tarafından yükleniciden satın alındığını, söz konusu binanın dış cephesinde çatlaklar meydana geldiğini, dış cephenin boyasının bozulduğunu, iç cephe duvarlarının nemlendiğini, çatlaklardan sızan yağmur sularının iç cephe boyalarını bozduğunu ve daire içerisinde bulunan mobilyalara hasar verdiğini, söz konusu durumların ... 5 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/11 D. ... sayılı dosyasıyla tespit ettirildiğini ve dosyada alınan bilirkişi raporu ile tespit ettirilen 8.500,00 TL ayıplı imalat ve hasar bedeli ile 708,00 TL tespit dosyası masrafı olmak üzere toplamda 9.208,00 TL'nin tahsili için ... takibi yapıldığını ve takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını yine davalının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere ... inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, zaman aşımı definde bulunmuş, davanın reddini istemiştir....
Borçlunun icra mahkemesinde; ileri sürdüğü hususlardan takip öncesi zaman aşımı itirazı, İİK'nun 62. maddesi kapsamında olup, takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. Bu nedenle bu talep yönünden benzer gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazının değerlendirilmesinde ise; takibin 05/08/2021 tarihinde başlatıldığı, 31/08/2021 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 08/12/2021 tarihinde açıldığı, takip talebi ile zaman aşımının kesileceği, dolayısıyla takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından şikayetin bu yönden de reddine karar verilmesi hukuka uygundur. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
Mezkur ihbarnamede; Somut olayda, sanığın eylemine uyan basit yaralama suçu için kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağan dava zaman aşımı süresinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 12 yıl olduğu nazara alındığında, zaman aşımını kesen son işlem olan sanığın mahkeme huzurunda savunmasının alındığı 25.07.2008 tarihinden, hükmün açıklandığı 19.10.2021 tarihine kadar geçen 13 yıl 2 ay 24 günlük süreden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 17.12.2009 tarihi ile denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 22.02.2010 tarihi arasında geçen 2 ay 5 günlük durma süresi çıkarıldığında, bakiye kalan 13 yıl 19 günlük sürede 8 yıllık olağan zaman aşımı süresinin tamamlandığı; yine suçun işlendiği 11.01.2007 tarihinden kararın verildiği 19.10.2021 tarihine kadar geçen süreden durma süresi mahsup edildiğinde geriye kalan 14 yıl 7 ay 3 günlük sürede 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin...
Davalı EGO Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazı ve zaman aşımı def'inde bulunarak, davacının BUGSAŞ ve T7 firmasında çalıştığını, davalılar arasında muvazaa olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı BUGSAŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazı ve zaman aşımı def'inde bulunarak, belirsiz alacak davası açılamayacağını, muvazaa iddiasının yersiz olduğunu, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğunu, davacının taraf olmadığı davalılar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesine istinaden ücret fark alacağı ile diğer taleplerde bulunmasının mümkün olmadığını, söz konusu sözleşmede EGO'nun kendilerine ne kadar ücret ödeneceğinin belirlendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından kararda belirtilen gerekçelerle “ DAVANIN KISMEN KABULÜNE ” karar verilmiştir. Karara karşı davalı EGO Genel Müdürlüğü vekili ve davalı BUGSAŞ vekili yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur....
değerlendirme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğini, mahkemece davalının zaman aşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılarak karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a6 maddesi ile kaldırılmasına dosyanın zaman aşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılarak karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak mahkememiz kararının kaldırılmasına ilişkin hüküm kurulmuştur....
Bu nedenle davalının savunmasında zaman aşımı itirazında bulunması yeterli olup, zaman aşımı maddesinin yanlış gösterilmesi, olaya uygun olamayan hukuki nitelendirmede bulunması sonuca etkili değildir. Mahkemece verilen ilk kararın istinaf edilmesi üzerine, dairemizin 08/07/2021 tarih 2020/1670 E., 2021/1380 K. sayılı kararı ile davalının zaman aşımı definin değerlendirilmemesi gerekçesi ile kaldırılmış olup, mahkemece kaldırma kararımız sonrasında zaman aşımı defi değerlendirilerek istinaf konu karar verilmiştir. Gerek sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 126/4 ve gerekse 6098 sayılı TBK'nın 147/6. maddesine göre yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı süresi alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar....
Mahkemece, davacıların çocuğunun askerde 10/08/1982 tarihinde şehit edildiği, bu olayın üzerinden yaklaşık 34 yıla yakın bir zaman diliminin geçtiği, 6098 sayılı TBK'nın 72. maddesine göre tazminat isteminin zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesi ile zaman aşımı uğrayacağı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Zaman aşımı hukuk kurallarının kişilere tanıdığı hakların, getirdiği yaptırımların yine hukuk kuralları ile belirlenen süreleri aşmasıdır. Davaya konu olayda zaman aşımı müessesi kendine özgü bir nitelik arz etmektedir. Her ne kadar mahkemece olayda haksız fiil zaman aşımı uygulanmışsa da olayın kendine özgü niteliği gereği davalıyı haksız fiil faili olarak nitelemek somut vaka ile örtüşmemektedir. Bu nedenle haksız fiil zaman aşımı süresinin uygulanması doğru olmamıştır. ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde Tarsus Konaklar Köyü Muhtarı olarak görev yapan sanığa yüklenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, zaman aşımını kesen son işlem olan 05.06.2012 tarihli mahkumiyet hükmü ile temyiz inceleme günü arasında asli dava zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan açılan kamu davasında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının davaya katılma hakkı bulunan ancak davadan da haberdar edilmeyen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve bu nedenle zaman aşımı süresinin durmadığı, sanığa isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, zaman aşımı süresini son kesen işlemin sanığın 14/07/2010 tarihli savunması olmakla, inceleme tarihi itibarıyla olağan zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş olup sanığın ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi...
Davalı vekili, zaman aşımı def'inde bulunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 15/03/2009 tarihinde gerçekleşen hasara ilişkin ihbarı 16/03/2009 tarihinde yaptığı, 2 yıllık zaman aşımı süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, davanın 04/04/2011 tarihinde açıldığı, zaman aşımı süresinin 16/03/2011 tarihinde dolmuş olduğu, davalı ... şirketinin zaman aşımı def'inin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6762 sayılı TTK'nın 1299. maddesine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....