İcra Müdürlüğü'nün 2020/96253 esas sayılı dosyasında iki adet senedin örnek 10 ödeme emrine dayalı olarak takibe konu edildiğini, takibe konu edilen her iki senedin de zaman aşımına uğradığını belirterek zaman aşımı sebebi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının zaman aşımı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu yapılan çeklerin 15/12/2007, 30/12/2007 ve 30/11/2007 tarihli çekler olduğu, davacının sebepsiz zenginleşme temeline dayalı olarak dava açtığı, zaman aşımı süresinin TTK 732/4 (eski TTK md 644) TTK 818 yollamasıyla çekin zaman-aşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren 1 yıl olduğu, davalının süresinde zaman-aşımı definde bulunduğu gerekçesiyle, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve zamanaşımını kesen en son 19/01/2010 tarihli takip talebinden sonra da dava zamanaşımının gerçekleşmiş bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Yine davalı borçlu yetkiye itiraz etmiş ise de dava konusu para alacağı olup, para alacaklarının ifa yeri alacaklının adresi olup davacı alacaklının adresi de İstanbul olup ifa yeri mahkemesi ve icra dairesi de yetkili olduğundan yetki itirazı kabul edilmemiştir. Yine davalı borçlu zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de alacağın 10 yıllık zaman aşımına tabi olup icra takibi ile zaman aşımı süresi kesildiğinden ve de dolmadığından zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir. Davalı ayrıca aracın başkasınca kullanıldığını söylemiş ise de trafik tescil kayıtlarına göre araç işleteni davalı olup asıl sorumlu davalıdır. Yine araç ticari araç olup ticari faiz istenebilir. Arabuluculuk sonuçsuz kalmıştır....
Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....
Ancak, bu ödemelere ilişkin olarak davalılar zaman aşımı savunmasında bulunmuşlardır. Bilindiği üzere, zaman aşımı, borçlunun alacaklıya karşı alacağı ödemesine engelleyen maddi hukuka ilişkin bir savunma vasıtasıdır. Ayrıca, zaman aşımı borcu sona erdiren bir sebep de değildir. Başka bir anlatımla, bir borç zaman aşımına uğrasa dahi varlığını korur ve alacaklı borçludan borcunu yerine getirmesini yani edasını isteyebilir. Hatta, zaman aşımına uğrayan borcu eda etmiş olan borçlunun ifası da geçerli bir ifadır. Ancak, borçlu zaman aşımı definde bulunduğu takdirde artık ondan borcun ifası istenemeyecektir. Bu yüzden zaman aşımı, hukuki niteliği itibariyle itiraz değil, defidir. Taraflarca ileri sürülmediği takdirde hakim tarafından zaman aşımına uğramış bir borç resen dikkate alınmaz....
Davalı vekili; alacağın zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir. İcra takibine yönelik itiraz dilekçesinde de zaman aşımı defisinin ileri sürüldüğü görülmüştür. İlk derece mahkemesince; davanın, zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İddia konusu yapılan işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunun Madde 125'e göre; bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde, her dava on senelik müruru zamana tabidir. Benzer düzenlemeye 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 146.maddesinde de yer verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunun 128.maddesi ( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 149 maddesi) uyarınca; müruru zaman alacağın muaccel olduğu zamandan başlar, alacağın muacceliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise müruru zaman bu haberin verilebileceği günden itibaren cereyan eder."...
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacı borçlu vekili tarafından her ne kadar 10.06.2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile girişilen icra takibine yetkiye ve borca itirazda bulunmuş ise de; davacı borçluya icra dosyasından ödeme emri tebliğinin 17.06.2021 tarihinde yapıldığı, borçlunun 5 günlük yasal süreden sonra 25.06.2021 tarihinde mahkememize dava açtığı anlaşılmakla, borca ve yetkiye itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı borçlu vekili tarafından mükerrer takip şikayetinde bulunulmuş ise de; davacı borçluya icra dosyasında ödeme emri tebliğinin 17.06.2021 tarihinde yapıldığı, borçlunun 7 günlük yasal süreden sonra 25.06.2021 tarihinde mahkememize dava açtığı anlaşılmakla, mükerrer takip şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Borca, yetkiye itirazın ve mükerrer takip şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Takibin kesinleşmesinden önceki zaman aşımı itirazı İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süreye tabi olup, takip dosyasında davacı borçlu adına çıkarılan tebligatın iade edildiği, alacaklının takibi sürdürme iradesi bulunduğundan, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davacıya ödeme emri tebliğ edilmediğinden, davacının, takibin kesinleşmesinden önceki zaman aşımı itirazı, niteliği itibariyle İİK'nın 169/a-1 maddesi kapsamında "borca itiraz" mahiyetindedir. 6098 Sayılı TBK'nın 154. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve 6102 Sayılı TTK'nın 778/1- h. maddesi gereğince bono hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 750. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler "dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi" şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2021/546 ESAS, 2021/970 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, söz konusu dosyadaki senedin 01/01/2021 tarihinde tasfiye halinde Ada Metal Madencilikle A.Ş....
Davacı şirket ile davalı/borçlu arasında imzalanan 201420503 müşteri, 1001144047 sözleşme no’lu "Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi"ne istinaden, davalının bu hesaba ait enerji tüketim bedelini ödememiş olduğundan ilgili borca ilişkin davalı/borçlu aleyhinde Merkezi Takip Sistemi 2021/191860 MTS sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı zaman aşımı itirazında bulunmuş olup sözleşmeden kaynaklanan alacakta fatura tarihi ile takip tarihi esas alındığında 10 yıllık zaman aşımı dikkate alınmıştır....