tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve ... nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve ... nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 26.05.2016 tarihli ... nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, davalı aleyhine borç tahakkuk yaptığı, davacının tahakkuk tarihleri itibariyle zarardan ve tazminat sorumlusundan haberdar olduğu, zaman aşımı süresinin borç tahakkuk tarihi itibariyle işlemeye başladığı, davacı iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 13/05/2019 tarihinde icra takibi başlattığı, herhangi bir suç oluşmadığından uzatılmış ceza zaman aşımı süresinin de uygulanamayacağı anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve 107 nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve 106 nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 26.05.2016 tarihli 105 nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, davalı aleyhine borç tahakkuk yaptığı, davacının tahakkuk tarihleri itibariyle zarardan ve tazminat sorumlusundan haberdar olduğu, zaman aşımı süresinin borç tahakkuk tarihi itibariyle işlemeye başladığı, davacı iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 13/05/2019 tarihinde icra takibi başlattığı, herhangi bir suç oluşmadığından uzatılmış ceza zaman aşımı süresinin de uygulanamayacağı anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuş Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davalı vekilinin zamanaşımı define yönelik temyiz itirazlarına gelince ; Davacı alacaklı , 20/03/2002 tanzim tarihli iki adet ve 14/06/2002 tanzim tarihli bir adet taşıt kira sözleşmesine dayanarak 08/04/2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile toplam 16.980,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmiştir....
'nin 29.11.2012 tarihli yazısı ile öğrendiklerini, bunun üzerine, ..... nolu çek bedeli, gecikme faizi ve karşılıksız çek tazminatı bedelinin tahsili için davalı keşideci aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine %20' den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin ikametgahının Tavşanlı olması nedeniyle Tavşanlı mahkemelerinin yetkili olduğunu, alacağın zaman aşımına uğradığını bildirerek, yetki ve zaman aşımı itirazında bulunmuş, davanın reddini savunmuştur....
değerlendirme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğini, mahkemece davalının zaman aşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılarak karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a6 maddesi ile kaldırılmasına dosyanın zaman aşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılarak karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak mahkememiz kararının kaldırılmasına ilişkin hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek (7) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itirazı üzerine, duran takibin devamını sağlamak amacıyla alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesine yaptığı başvuruda İlk Derece Mahkemesince; davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak, şikayetin reddine...
İcra Müdürlüğü - 2018/6813 Esas sayılı dosyası ile 2005/473 E sayılı dosyayı yenileyen davacı tarafın yapılan itirazdan haberdar olmadıklarının davacı tarafça ispatı gerektiğini, davacının 2005/473 E sayılı dosyasına yapılan itirazdan davacının haberdar olmadıkları bir an düşünülse dahi davacı tarafın 2006 yılına kadar dosyadan işlem yapması gerektiğini, 13 yıl beklediğini, 2018 yılında yenilendiğini, Borçlar Kanununa göre zaman aşımı söz konusu olduğunu, 2018 yılında takibin yenilenmesini de kabul etmediklerini, 2018 yılında takip yenilendiğine göre dava açma süresi 2019 yılında son bulduğunu, davanın ikamesinde bu nedenle de zaman aşımı söz konusu olduğunu, ayrıca borca itirazı nedeniyle takibin durması, aradan uzun zaman geçmesine rağmen icra dosyasında işlem yapılmaması, itirazın iptalinin istenmemesi, takibin yenilenmemesi, 2018 yılında yenilenen takibin devamına ilişkin işlemlerin yapılmamış olması davacının kötü niyetle hareket ettiğini gösterdiğini, kimsenin kendi eylemine ve tamamen...
zaman aşımı gerçekleştiği, kıymet takdirine itiraz bakımından İİK'nın 363/1 maddesi uyarınca kesin nitelikte olup istinaf incelemesi yapılamayacağı gerekçesiyle alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
itirazın ve zaman aşımı itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; hak düşürücü itirazlarının olduğunu, itirazın iptalinin dinlenebilme koşulunun, borçlunun itirazı sonrası davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, müvekkilleri aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine 25/05/2018 de itiraz ettiklerini, bu itiraz sonrası 11/06/2018 tarihinde alacaklının hak düşürücü süresinin başladığını, davanın da bu süre sonrasında 12/06/2019 tarihinde açıldığını, zaman aşımı itirazlarının olduğunu, davacı sigortacının 06/04/2018 tarihi itibari ile icra takibi başlatmasıyla kesine zaman aşımı süresi ile huzurdaki davanın açılması arasında bir yıllık zaman aşımı süresi aşıldığını, CRM konvansiyonu m 17 uyarınca yükün gönderici tarafından yüklenmesi halinde taşıyıcının sorumlu olmayacağını beynelmilel hamule senedinden de görüleceği üzere yük İtalya'da 21/06/2017 tarihinde gönderici firma tarafından yüklenildiğini, gönderici tarafından yükleme konusunda yeterince inceleme yapılmadan...